şöyle bir durum yaşansa "gol sonrasında birisi kutlamak amacıyla bu bayana sarılsa ve bu bayan da terslese höst lan ne sarılıyon dese yobazlıkla suçlanacak türbanlı.
Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan'ın eşi aysel doğandır.
da hakkında sadece türbanlı diye ahkam kesmek ne alaka anlaşılmayan o!
uğruna laikliği oturma organıyla algılayanların,
"aha türbanlıya bakkk bak bak nasıl da gol atınca zıplıyooo elin herifine sarılıyor, gitti abdest" dediğiniz kadın...
sana ne kardeşim? kimsin ki sen?
sahi manyak mısınız lan siz? kadın türbanlı diye sevinmeye hakkı yok mu? kaldı ki sevindiğinde "bunu nasıl belli etsem" diye saçma sapan yollara başvuran bir halkız biz. o saçma salak sevincini kurşunlarla mı getirdi kadın dile? gitti sarıldı doğallıkla adamın tekine! size ne?
dikkat ettiysen kadının protokolmüş bilmem neymiş umrunda bile değildi. bu maçta kendisinden suratını kırmızı beyaza boyamasını bekledim misal ben. belki de o protokolde, ciddi ciddi sevincini, içinden geleni yapan tek insan o "türbanlı" kadındı. kurum kurum kurulmadı. ağzından tükürük saça saça, haykıra haykıra sadece "golllll" diye bağırdı ve adamın tekine gitti sarıldı.
normal, sade, senden benden biri gibi haykırdı. suratında en ufak bir "ben önemli şahsiyetim o halde kasıntı olmalıyım" ifadesi dahi yoktu.
doğaldı.
hangimiz hırvatistan maçında arabalarla çıktığımızda dışarı sarılmadık ellere?
hangimiz kol kola şarkılar söylemedik elin herifleriyle?
haa bizim başımız açık di mi? olay bu mu yani? yazık lan size.
çözün kardeşim artık şu olayı çözün. rahat bırakın bu insanları. bırakın, aysel'in türbanına silsin gözyaşını herifin teki, bırakın sevinçten tepinen aysel silsin açık olanlardan birinin tişörtüne terini...
o kadına, "ana şuna bak şuna" bakışlarını "sevinecek tabii o da insan nihayetinde, sevinçleri var biz gibi. türban taktı diye milli duyguları da körelmedi ya" gözüyle baktığımız zaman insan olacaz lan biz.
böyle bir anda bile olaya türban,siyaset vb. seyleri karıstırarak bize algıda seçicilik konusunda ders veren arkadaslara tesekkür edeyim öncelikle. sorun nedir su an? bir türbanlı bayan bir sürü erkeğe sarılmıs neden kıcını basını ortuyor da sonra gelip bize* sarılıyor?
kıcını basını ortmeyen fakat her pazar kiliseye * giden * baktıgınız zaman içiniz giden isvecli bayanlar , alman hatunlar , rus kızları etraflarındakilere sarılınca sorun olmuyor da neden bu insan sarılınca sorun oluyor ki? milli bir macta başka ne amacı olabilir insanın? kös kös oturmasını mı beklerdiniz veya ruhsuz ruhsuz ellerini çırpmasını mı?
burada olay türbanlıyı savunmaktan çok , gereksiz olduğu acık konularda gereksiz tartısma cıkarılması bence. inanılmaz bir maç yaşandı ve bunu onunla bununla tartısmak yerine hep beraber sevinmek en mantıklı yol gibi gözüküyor. sevinmek ve sarılmak her insanın hakkıdır. kafadaki örtü buna engel olmamalı kanaatimce.
laikliğin gerekliliği burada daha iyi anlaşılıyor. insanlar herşeye dinle alakalı ayrımcılık yaptığı sürece ne bu ülke ilerler ne de bu kafalar değişir. sözde maç ile ilgili bir kac kritik birşey yazarız diye girmiştik ama gene aynı tartışmalar içerisinde bulduk kendimizi...hadi hayırlısı..
dikkat çekmesi şaşırtıcı eylem. türk olma gururunu ve sevincini yaşayan bir insanın doğal davranışı. insanların eleştrileri sınır tanımıyor, türbanlı olması neden sarılmasına engel anlamadım. bence yaptığı hareket eleştri yerine tebrik almalıydı. zaten şansal büyükağa da bunu yaptı. ne yapsaydı kadın; ona uzanan elleri günah diye gerimi çekseydi. işte o zaman dikkat çekerdi.