ilk ve orta öğretim mezunlarına üyelik vermeyene kurum, onlar nasıl olsa cahiller, cahil kalsınlar diye düşünülmüş sanırım.
bugün 3,5 tl karşılığında 2050 yılına kadar üye oldum ama dışarıya kitap vermiyorlarmış, üniversiteli cıvırları seyretmek dışında pek karım olmadı. arasıra çıtırları izlemek için kütüphaneye gitmeyi düşünüyorum.
hava "sıcak" çalışamıyorum bahanesini pek bi' güzel ortadan kaldıran gidince hiç çalışmadığınız kadar çalışmanızı sağlayacak potansiyele sahip kütüphane. bolca tıp, diş hekimliği ve hukuk okuyan insan bulabileceğiniz gibi kpss'ye çalışan mezunlar da dikkat çekecek kadar çok. "tus", "dus", "kpss" sağolsun!
adnan ötüken salonunda klimasından faydalanmak amacıyla saatlerimi kitap okumaya, internetini sömürmeye verdiğim mekandır, kim bilir saatler önce yanınızda bilgisayarda yazı yazan densiz belki de benimdir.
bahçesinde cahit külebi ve tarık buğra heykellerinin yer aldığı başkentin kültür barınağı. haziran ayı boyunca gidilirse, ibni sina okuma salonundaki insanlarla adeta aile olunabilen yerdir. güzeldir, rahattır, imkanları boldur.
sezar salatası yapan ustanın terkettiği yerdir.
+Abi bi sezar salata
-sezar öldü
+pardon ?
-öldü öldü romayla beraber.
+.... o zaman bi tavuklu.
-ölürken yanında götürdü onu da.
milletin kırılmış gibi ders çalıştığı mekandır. Sabah 9da açılmasına rağmen 8de kapısında kuyruk oluşur 1500 kişilik çalışma salonlarına girebilmek için içerde yer olsa dahi sadece okadar insanın turnikelerden geçmesi bile saatler alır. Kantini pahalıdır. Piyasa mekanı denir, hele özellikle siz ösym sınavlarına hazırlanırken daha lisans öğrencisi olan pıtırcıkları gördükçe moraliniz bozulabilir. Burdan hatun kaldıranlar, sevgili yapanlar oluyormuş. Geçenlerde burda benim başıma bişey geldi. Ders çalışıyorum yanıma biri oturdu, biraz sonra bişi sorabilirmiyim dedi falan nys yazışarak konuşuyoruz, malum kütüphane sessiz olmak lazım, ama çocuk anormal anormal hareketler yapıyor, benim sevgilim var diyorum bana bi şans ver beni tanıman gerek falan diyor, nys en son sana bi teklifim var dedi kalktı gitti. Tabi ben salonda arkadaşıma ışık hızıyla haber verip ses hızıyla salondan çıktım, kaçtım yani. Yok sapıkmıdır, nedir. Birde teklifi varmış bana... Yıllarca millikütüphaneye gitmişidir başıma böyle bişey gelmemişti, soru soran yada tanıştığım muhabet ettiğlm insanlar oldu özellikle kantinde oturacak yer kalmıyordu tanımadığınız insanların masalarına oturuyorsunuz, ama böylesi ilk kez oldu... Daha da gitmem kütüphaneye...
sınav zamanları kpssye çalışanlar ve hukukçular yüzünden çalışmak için yer bulunamayan kütüphane.*
sabah gitmişseniz yer boldur. öğle zamanında ise* biraz zor. bir iki saat çalışacaklara akşam beşten sonra gelin derim.
müjgan cunbur salonu favorimdir.hele köşe numara gelirse, çalışmak; akşam ona kadar garanti. girişte sistem sizi iki bayan arasına denk gelen koltuğa düşürdüyse işiniz zor.* o parfüm kokusu yok mu, dillere destan.*
çoğu kişinin gerçekten ders çalışmak için gittiği, nitekim ders calısmak isteyen için muhteşem bir yerdir, bir kısım kişilerin ise sırf piyasa yapmaya gittiği yerdir. sürekli tanıdık simalar görmenin mümkün oldugu, eski sevgili ile karşılaşmanın ihtimaller dahilinde oldugu kütüphanedir.
2010-2011 öğretim yılında ilk defa gittiğim, ve niye daha önce gitmedim hay kafama sıçıyım dedirten kütüphane. 34897539845 kişi ders çalışınca bi gaza geliyorsunuz ki sormayın. Eve biraz uzak olması beni yıldırsa da gidince asla pişman olmadığınız ve saatlerce kendinizi kitaba verdiğiniz mekan. Abi inanın 4 saat geçtikten sonra arkadaş yanıma gelip hadi mola vermiyor musun dedi. Gitmeyenlere tavsiyem, derhal gidip bi uğrayın bir kerecikten zarar gelmez.
ders çalışmamak için herhangi bir oyalanma işlemi bulamadığım ama en sonunda patlayıp pes 11 oynadığım , çok beğendiğim devasa kütüphane ayrıca yemekler az daha iyi olabilir di , aç kaldım lan.
hemen hemen bütün üniversitelerin öğrencilerinden oluşan karma bir piyasanın olduğu mekan. müdavimi olduğum zamanlar hiç ders çalışmadan 6 saatimi harcayıp ders çalışmamışlığım vardır. kantinde çok güzel muhabbet olur. bu muhabbet ders çalışması zorunlu anlarda daha bi tatlı olur. yeterince ders çalışılırsa akşam gönül rahatlığı ile 7. caddede fink atılabilir. kimi zamanlar kütüphaneye talep o kadar yoğun olur ki açılışında yer bulmak için 100 kişiyi sırada görebilirsiniz.
bugün yine gittim ve gördüm ki, başımı ne tarafa çevirsem tıp mezunu, tus a hazırlanan, kitaplarının dışı türkçe görünen ve içindekilere anlam veremediğim, durmaksızın çalışan çalışan ve hatta şipidik terlik ve termoslarıyla birlikte gelen, anladığım kadarıyla kütüphane kapanana kadar da ortamı terk etmeyen yüzlerce ama yüzlerce insan.
tabiki kaçtım hemen o sahneden..
ağustos ayında ankara da bulunup bir de yaz okulundaysanız ve bu okul ısrarla sürüyorsa, yapacak tek şey klimalı bir kütüphanede ders çalışarak yazın keyfini çıkarmaktır.dolayısıyla ben de en yakın kütüphane olan milli kütüphane de yazın keyfini çıkarıyorum/çıkarıyordum..
2 günde edindiğim izlenmler,
birinci gün kayıt alıyorlar ama biraz kasmışlar-tabi haklı olarak sonuçta milli kütüphane-, fotoğrafını falan çekip anında şipşak giriş kartı çıkarıyorlar.kartı aldıktan sonra turnikelere yönelip okuma salonlarından adna ötüken i seçiyorsunuz, çünkü klimalı salon o.isteğinize göre müjgan abla salonunu da seçerek klima sesinden rahatsız olmak istemeyebilirsiniz, siz bilirsiniz..
yoğun çalışmanın ardından acıkıp susadıysanız, labirent gibi dönen dlaşan merdivenlerden inerek kafeteryaya ulaşırsınız.buradaki fiyatlar okul kantinimizle aynı gibi geldi bana 1 e 5 olarak.çalışma salonuna dönersiniz, etrafınıza şöyle bir bakınırsınız ki, etrafınızdakilerin kpss mağdurları, tus mağdurları, hakimlik savcılık sınalarına hazırlanan ve profesyonel anlamda çalışmayı iş edinmiş kimseler olduğunu görürsünüz.siz de bu aşkla çalışmaya gömülürsünüz böylece bir gün biter, ikinci gün giriş kartını okutmak,ve oturacağınız yeri gösteren fişi almak konusunda daha tecrübeli olarak gidersiniz, çalışır çalışır çalışırsınız..sonra klima sesi fazla gelmeye başlar, salon gürültülüdür sanki..aslında pek de serin değil gibidir.i̇kinci gün, bir daha dönmemek üzere milli kütüphaneyi terk ettiğiniz gün olur.
bahçeli 7 piyasasının kalbi olan yerdir. insanlar sabah ders çalışır ,akşam da bahçelide piyasa yaparlar.
her gün kısır döngü şeklinde bu olay gerçekleşir.
zar zor girileceğini söyleyip, aylarca bizi kekleyen bi ipne yüzünden mahrum olduğum kütüphane. allah tan aylar sonra dank etti de gittim kendim öğrendim. bahçeli metrosunun olduğu taraflarda. orda kime sorsanız gösterir..