milli eğitim sistemimizin en büyük eksikliğinin türban olmasıdır.
milli eğitim sistemimizin genel anlamda en büyük sorunu olan merkez ideolojinin olumsuz etkilerinden olan; bilimsel çalışmalar, fikir özgürlüğü ve eğitim eşitliğinin sağlanamamasından ötürü eğitim sistemi bir adım ileriye gidememektedir.
türban sorununun, eğitim sistemi içinde özgür bir şekilde tanınması durumunda; eğitim sisteminin, bilimsel gelişmeler, fikir özgürlüğü ve her anlamda fırsat eşitliği sağlanacaktır.
pozitif ve üretken bir eğitim sistemi için milli eğitimin her kademesinde türban özgürlüğü şarttır.
din özgürlüğü var. ama din özgür değil. birileri tarafından türban bile en büyük sıkıntı haline getirilebiliyor. insanlarımız, din kısıtlamalarıyla uğraşırken herşeyi allah adına yapmak gerektiğini unutuyorlar. halbüki senin işin neyse onu en iyi şekilde ihşa edeceksin ve bu işini allah adına yapacaksın. millete kendini gösterme adına değil. dini evrenselleştirmek yerine bir ülke sistemi haline getiren tarikat sistemini ne zaman bırakcağız. türban ve böyle siyasete bulaşmış işlerle uğraşmayıp işini düzgün yapmak. ve geçmişte arzuladğın şekle bürünülmüş rejimlerde ne yapılmış ne yapılmamış bir okusak iyi olacak... dini bütün bir insan olarak bunları söylemekte fayda görüyorum... hanımefendiler, beyefendiler...
(bkz: dikkat burada şakirt var)
(bkz: aa yeter artık alın bu şakirti) türban sorundur, tabii izin verilmelidir. eksikliktir, açık ve nettir. ama en büyük eksiklik değil, imam hatipte bu sorun yokta ne oluyor? bazı kızlar yine göt veren oluyor. oluyor sayın yazar, bitmiyor öyle hemen meseleler. sen koca sistemi türbana bağlayamazsın, diğeri de gider kızım istediği gibi etek giyemiyor, bale kursuna gidememesi en büyük eksiklik der. sistemi oraya çeker. velhasıl kelam, en büyük eksiklik değildir.
(bkz: senin psikolojin hiç hoşuma gitmedi)
din ile devlet işleri birbirlerine karıştırılmamalıdır.
türbanı eğitim sistemin de savunmak ilkeleri yok saymaktır.
bir insan ilkelerini, özünü unutabiliyorsa aynı tavır din konusunda da beklenmelidir.
eksik gibi nitelendirilmemesi gereken bir fikirdir.
burada yeterliliğin söz konusu edileceği düşünce, "kişinin dini iradesini özgürce kullanabilirliği" olmalıdır.
türban ile sınırlandırmak yerine, din kavramı ile bütün ibadetler kapsam içine alınmalıdır. (tesettür, namaz özgürlüğü gibi..)
efenim millet haç takıp gelse umrunuzda değil ama bir bayan çıkıp türbanla okula geldiğinde aman efenim okula böyle gelinir mi diyorsunuz , özgürlük var diyorsunuz nerde özgürlük ? Bırakın insanları istedikleri gibi giyinip gelsinler . Neyse ki yakında çözülecek bir mesele olduğundan mütevellit en büyük olmayan problemdir .
çarpık teşhis.
türban değil, türbanı yasaklayan zihniyetin varlığıdır ki milli eğitim sisteminde değil türkiye'de türban tartışmasına yol açmışlar ve açıyorlar ve bu asıl eksiklikleri maalesef gölgeliyor.
yasağa tepki gösteren insanların tepkisini aşağılamak doğru bir şey değil. türban yasağı bir mantığı belirtir ve bu zihniyet daha bir çok alanda gereksiz yasaklar ortaya koyarken aslolanın tartışılmasının önüne konulan engelin asıl müsebbibleridir.
türban yasağını gündeme taşıyan mı suçlu yoksa türban yasağı muhabbetine yol açan yasakçıların tutumu mu?
böyle bir yasak var ve sen mağdur olabilirsin ama, neden mağduriyetini dile getiriyorsun demek... insafsızlık!
evet, türban sorununun aşılması gerekir ve eğitime katı ideolojik yaklaşımdan ziyade, kalite açısından bakmak gerekir.
üniversitelere zaten türbanlı girilebildiğini varsayarsak geriye kalan lise ve ilkokul süresininde birer yetişkin olmadan tamamlandıgını düşünerek,bu dönemdede sağlıklı kararlar almanın güçlüğünüde göz önünde bulundurursak burdanda eğitim sisteminin en büyük sorunu eşittir = kişilik eğitimi çıkıyor.
emperyalizmin 19.yy'da arap yarımadasına bulaştırdığı bir hurafenin eğitime ne yararı olabilir.
kadını eve tıkmayı toplumsal hayattan soyutlamayı bir mal bir meta gibi görmeyi marifet sayanların kadına zorla dayattıkları bir bez parçası toplumu topallaştırmaktan başka bir işe yaramaz.
herkes gayet iyi biliyorki, türban takan kadınların tamamına yakını ya baba ya koca yada abi baskısıyla türban takmaya zorlanmaktadır.kimi bunu kabullenmiş hatta zamanla buna kendini inandırmış kimide buna direnmeye çabalasada muavfak olamayıp bu dayatmayı kabullenmek zorunda kalmıştır.başbakanın eşide türban takma baskısına karşı çıkıp intihara bile kalkışmıştır.ancak üstte belirttiğim üzere o da milyonarcası gibi çok doğal olarak kadın haliyle baskıya direnemeyip kabullenmek zorunda kalmıştır.
türban bir hurafedir.islamiyetle alakası yoktur.kuran-ı kerimde kadının başı kapancak saçının tek bir teli bile görünmeyecek diye en ufak bir ibare yoktur.zaten islamiyet akıl ve mantık dinidir.saç telinde namus aramanın hiçbir şekilde akla mantığa uyan bir yanı olamaz.
bir adet din,
bir adet devlet,
bir adet bina,
yeterli miktarda öğrenci,
yapılış:
önceden hazırladığımız yeterli miktarda öğrenciyi pempeleşinceye kadar kızartıyoruz, sonra binanın içine atıyoruz. daha sonra din ve devlet işlerini birbiriyle bir güzel karıştırıp, daha önceden hazırladığımız bina ve kızarttığımız öğrencilerin üstüne boca ediyoruz.
saçmadır. en az laiklik naraları atmak kadar saçma. milli eğitim sisteminin eksikleri sayılabilecek kadar az değildir. ama bu da bir gerçeği değiştirmez; uygulanan türban zulmü büyük bir eksikliktir.
