hayatını okul ile ilişkisi bulunan herkese yani öğrenci öğretmen idareci vs. dar etmeye adamış hatta yemin etmiş bu yolda ciddi çaba gösteren çalışanları bulunduran bakanlık.
eylül ayının ilk pazartesisi olması itibari ile resmen mesaisine başlamış kurum.
her şeyi ile yeni eğitim-öğretim yılına hazır. öğretmenler tüm hazırlıklarını yaptı, bakanlık ise tetikte ilk ders zilini bekliyor.
yandaş olsam bunları yazardım la, hatta gazeteye bile yazardım manşet olarak.
neyse.
ülke genelinde durumu özetlemek gerekirse.
5 gün öncesinden açıklanan özür grubu atamaları ile yurt genelinde bir öğretmen yer değiştirmesi yaşanıyor. buna rağmen çoğu öğretmenin değişiklik kararnamesi çıkmış, onaylanmış ya da tüm işlemleri bitmiş değil. bununla beraber bu işlemler bittikten sonra il milli eğitim müdürlükleri yeni bir norm ihtiyacı çıkartıp atamayı ona göre yapacaklar. hassiktir daha atama yapmadık. vay amk unuttuk ya la. paniğe gerek yok unutulmuş bir şey yok. ağustos ataması olarak bilinen atama bu sene eylül ayına sarktı. normal bir durum çünkü sistem değişti, sınavlarda kopya oldu vs vs. demek isterdim ama bir bok olmadığı halde atama yapılmadı hala. iyi ihtimalle, olumlu düşünürsek bu öğretmenler okulun açılmasına yetişebilir.
devam ediyorum;
bugün ilk atanacak öğretmenlerin tercih günü başlangıcı. bu hafta içinde tercih yapacaklar. ama sorun şuradaki tercih sistemi sorunlu ve sayfa açılmıyor. bu da muhtemelen tercih süresini uzatacak. 9'u gibi açıklanması beklenen tercihler belki daha da uazayacak. bu arada hatırlatmakta fayda var ayın 9'u 1. sınıflar için okulun ilk günü. hassiiktir!
15 günlük göreve başlama süresi ile birlikte ilk atanan öğretmenin göreve başlaması 23 Eylül'ü bulabilir.
bu durum da donatım, onarım, bakım ihtiyaçları olan okullar şu an ne yapacağını bilemeden bekliyor. derslik lazım mı, öğretmen lazım mı falan filan.
okulların kapanması üzerinden 2,5 ay, öğretmenlerin okuldan ayrılmasından itibaren 2 ay geçti. bir ülkenin eğitim bakanlığı bu kadar mı aciz bu kadar mı iş bilmez bu kadar mı berbat olur.
sınav sistemleri ile ilgili duruma hiç girmek istemiyorum. lan diyorum; bu kadar artık, bundan daha kötü hale getirilemez. ama adamlar ne yapıyor ne ediyor daha da kötü hale getiriyor. büyük azim.
hayatında açıp bir tane formasyon içeriği okumamış, çocuktan, psikolojisinden, çocuğun gelişiminden, öğrenme düzeylerinden, süreçlerinden, öğretim yöntemlerinden ve koşullarından, ölçme ve değerlendirmeden vs bi haber olan insanların başında olduğu bakanlık.
ulan sistemleri, programları kimler yazıyor, yaklaşımları kimler belirliyor. gerçekten üzücü.
4+4+4' sistemine, çocukların beş yaşında okula başlamalarına hazır olmadıkları her hallerinden belliyken buna karşı olan vatandaşları konuya ideolojik yaklaşmakla suçlayan hatta pkk yandaşı olmakla itham eden bedevilerin elinde kalmış bakanlıktır.
iyiki okula başlama çağına gelmiş çocuğum yok size yedirmem bakanlığıdır.
neredeyse bir asırdır eğitim sistemini oturtamamış, gençleri değerlendiremeyen ve körelten ayrıca hala da öğrenciler üstünde eğitim sistemini deneme yanılma yöntemi ile bulmaya çalışan en başarısız bakanlıklardan biridir. bir ülkenin eğitimi ya bu geleceğimiz!
büyük ihtimal kabinenin en yumuşak karnı. survivor hayim gibi bir kurum. çok dengesizler. cumhuriyet kurulduğundan beri eğitim sistemi hep tartışılır. ama son dönemde bu kadar mı dengesiz eğitim politikası izlenir yahu!
yaptığı değişikliği eleştirmek için art niyetli ya da at beyinli olmak gerekiyor.
önceki haliyle madde 15-18 yaş arasında yapılan evliliklerin önüne geçebiliyor muydu? 15 yaşında çocuğunu evlendirmye niyetlenen bi dingil dur lan çocuk liseye gidemeyecek ben bunu evlendirmeyeyim mi diyordu? hiç olmazsa yen, düzenlemeyle evlilik terörü nedeniyle eğitimi yarım bırakmak zorunda kalan çocuklar en azından zorunlu eğitimlerini tamamlayarak topluma sizin gibi kadrolu islamiyet düşmanlarından daha yararlı bireyler yetişir.
alınan son kararla milli evlendirme bakanlığı olarak değişmiştir adı.
hayırlı uğurlu olsun cemii cümlemize.
yarın şaka yaptık şaka şeklinde bir açıklama yaparsa içimi ferahlatacak bakanlıktır aynı zamanda.
özel okullar için kendi okullarını feda eden bakanlık. devlet okulları artık öğrencilerin eğitim aldıkları yer değil 18-19 yaşına kadar içerisinde tutuldukları bir kurum haline getirmiştir. yeni çıkan yönetmelikle de eğitimin tabutuna bir çivi daha eklemiştir.
Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirilmesi gibi bir ilkeyi, bir taraflarına battığı için değiştiren,
Atatürk Köşesi düzenlemesinde de revizyona gidilerek, Atatürk Köşesi ve Türk büyükleri*** başlığında düzenlendi. Bu bölüme, okullara Atatürk resimlerinin dışında Türk büyükleri ve tarihi şahsiyetlerin resimleri ile özlü sözlerine ait dekoratif ve estetik tablolar okulun uygun yerlerine konulabilir ifadesi eklendi. Yönetmeliğe dersliklerin idareci odası yapılamayacağı hükmünü ekleyen,
yapboz bakanlığıdır türkiye de.
sürekli birşeyler değişir, değişen şeyler oturmadan o da değişir. eskiden fazlasıyla öğretmen merkezliyken şimdilerde de aşırı öğrenci merkezli olunarak okullarda disiplinsizliğin had safhalara ulaşılması sağlanmıştır.
dayak yasak olsun tamam da (ingiltere de tekrar serbest bırakılmıştır o ayrı), dayak yerine kurallar daha sıkı konulsun, uygulansın. çocuk ya da ergenlere yapılan her davranışın sorumluluğu olduğu gerçeği belletilmezse sorumlu vatandaş yetiştirilir mi? tabi hassas bir denge bu aşağılamak, rencide etmek değil tutarlı olabilmek gerektir. uygulayıcılar bu hassas teraziyi iyi süzebilecek eğitim bilimleri ile donatılmalılar.
milli eğitim'dir ayrıca bakanlığın adı ama herşey öğretim ağırlıklıdır. insanların kafasına bilgi sokuşturma yeri gibi işlev görür çoğu zaman ve yoğun bir başarı stresi altında inleyen zavallı öğrenciler.
karnelerin sol tarafları önemlidir hep, sağ taraf hikayedir.