Öğretmeni üzerinden tasarruf yapan bakanlık. Ne gerek var o kadar öğretmen atamasına. Doldurun ücretli öğretmenleri, doldurun okullara alakasız insanları... Yeni türkiyeymiş. Hadi ordan.
Zaten yarım yamalak olan eğitim seviyemizi günden güne daha da boktan bir hale sokan kurum. Tablet veriyorsun yurt yok, akıllı tahta veriyorsun (ki hepsi bozuk ya da kullanışsız) öğretmen yok, eğitim bir-sen li olmayan idarecileri alıyorsun görevden iyice içine ettin okulların.
eğitimin amına koyma bakanlığı olarak adı değiştirilerek gerçek amacını açığa vurmalıdır. böyle bir sorumsuz bakanlık olamaz. her sene yapılan akla hayale gelmeyen değişiklikler, öğretmene ve eğitimcilere sormadan yapılan keyfi ve siyasi uygulamalar, idarecilere yapılan siyasi baskılar, kırsal kesimlerde siyasi gücü olan cahil insanlara ezdirilen öğretmenler, ders kitaplarının uygulanabilirliğindeki sıkıntılar, sınavlardaki şaibeler ve hatalar, sürekli bakan değişimi ile eğitimdeki ani virajlar, bürokratların ve bakanların rüyalarında gördükleri ve sabaha uygulamaya koydukları değişiklikler ve en önemlisi de milli olmaktan uzak bir bir nesil yetiştirme politikaları. evet milli eğitimin son hali budur.
dün gece yaklaşık 300 bin kişiyi bekleten ancak kontenjanları açıklamayan güzide kurum. yaptıkları bu hareketi destekliyor nice trollü atama dönemlerini devirmelerini yüce allah'tan niyaz ediyorum!!!
Sonradan sonraya yaptığı bir düzenlemeyle ilköğretim birinci sınıf öğrencilerine düz yazı yazmayı değil sadece el yazısıyla yazı yazmayı öğretme kararı alan bakanlık.
El yazısı denen şey bir sanattır.El yazısını güzel yazabilmeyi bazıları becerir, bazıları beceremez.Bunun yanısıra,el yazısını hem hızlı yazıp hem güzel yazabilmek becerebilenler için bile mümkün değildir.Çocuklar,Derste öğretmenin söylediklerini, tahtaya yazdıklarını hızlı bir şekilde deftere geçirmek zorundalar ve Bu da, o küçük çocukların kendi yazdıklarını bile okuyamayacak kadar kötü yazmasına, çirkin yazmayı alışkanlık haline getirmesine neden oluyor.Sanırım bu düzenlemeyle bakanlığımız, "çirkin yazan çocuklar doktor olur" hurafesini göz önüne alarak tıpçı yetiştirmek amaçlı, altyapıya yönelik bir faaliyette bulunmuşlar.Zira, mektup yazımının da azalmasıyla gerek Türkiye gerek dünya literatüründeki yerini her geçen gün kaybetmekte olan el yazısının öğretiminin düz yazıya tercih edilmesinin daha mantıklı bir açıklaması akla gelmemektedir.
Bu öğretim sonrasında çocukların düz bir çizgi çizmekte dahi zorlandığı da görülmektedir.Oysa ki biz, el yazısını üçüncü sınıfta öğrenmeye başlamıştık.sınıftakilerin kimisi bu yazıyı benimsemiş, kimisi-genellikle güzel yazamayanlar- ise düz yazı kullanmaya devam etmişti.Kaldı ki o zamanlar el yazısını benimsemiş bir çocuk olarak ben dahi hızlı yazmam gerektiğinde düz yazı kullanırdım, çünkü el yazısını yazmak zahmetliydi ve hızlı yazılmaya çalışıldığında güzelliğini yitirirdi.
Sonuç olarak, bu düzenlemenin küçüklerin eğitimini olumsuz etkileyeceği ortadadır.hoş, bu kimselerden iyi düzenlemeler beklemenin mantıklı olup olmadığı da ayrı bir tartışma konusu.
mütemediyen "acaba bugün naapsam da öğretmenlerin lokmalarını kursaklarında koysam?" diye düşünen bakanlık.
il dışı tayin isteme hakkında, aynı okulda 3 yıl çalışma şartı koymuş. ilde değil, okulda. len sayın bakanlık: ilköğretimi anlarım da, lisede, birbirinden bağımsız derslerde hangi öğretmene neyin devamlılığını sağlıyosun sen? amacın ne? neden her yıl ters köşe yapıyosun bizi? niye oynuyosun hayalcaazlarımızla?
işi şu sıralar pek eğitim olmayan başka şeyler aşılama derdine düşmüş bakanlık.
edit: aslında ne zaman oldu ki?
--spoiler--
antalya meb foçada halkın hayırsız ada dediği üstünde ot bitmeyen adayı atatürk sülietine benzetme gafletine düşmüş ve bunu yaptıkları sınavda 7. sınıf öğrencilerine soru olarak yöneltmiş .
--spoiler--
Suriyeli çocuklarla ilgili genelge yayınlamış bakanlıktır. konaklamadan ihtiyaca her türlü ihtiyaçlarını karşılayacakmış devlet. Türkçe öğrenmek isteyenlere de Türkçe öğretilecekmiş.
bir projede sonuç almak için girdi ve çıktı gerekir. çıktıya bakarsın; hedef gerçekleşmiştir ya da gerçekleşmemiştir.
lan bu adamlar sürekli bi şeyi değiştiriyolar. senin bunun sonucunu alabilmen için taaa ilkokuldan soktuğun bir çocuğun çıkışına bakman lazım. sen neyi denedin ki sürekli vazgeçip, yenisini koyuyon?
hani girdi?
hani çıktı?
neremize girdi?
neremizden çıktı?
bi durun lan. başım döndü artık yeminle. hayır bilerek oynuyosanız sürekli sistemle; nasıl bir amacınız var? allasen söyleyin kafayı yiycem.
daha önceki özür grubu atamasında atanamayan öğretmenleri (herkesten habersiz)hunharca, komple atayan bakanlıktır. bu anlamda "ne iyi insanlar" diye düşünenler "hunharca" kelimesine dikkat etmeli zira, kişilerin zerre kadar bu atamadan haberi yoktur ve tercih etmedikleri yerlere atandılar.
yarın düğünü olacak bir arkadaşım ise eşine 3,5 saatlik uzaklıkta olan bir okula atandı. görüldüğü gibi 90 km sınırını da gözardı ediyorlar artık. bu kadar keyfilik de fazla diycem ama başımıza gelenlerin haddi hesabı yok ki gari ne diyem?
