Mili ve egemenlik sözcüklerinin birleşmesinden oluşan milli egemenlik, milletin sahipliği, milletin egemenliği demektir. Buna göre bir devlet üstünde hiçbir yabancı gücün etkisi olmadığı gibi milletin üstünde hiçbir sınıf, zümre veya kişiye ayrıcalık tanınamaz; ulusun üstünde başka bir irade ve herhangi bir güç yoktur. Ulusal egemenliğe dayalı yönetimlerde ulusun kendi kendisinin buruyucusu olması, kendi kendine sahip çıkması ve kendi istencine (iradesine) dayalı bir yönetim anlamına gelir.
"Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar yok olur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş kurumlar her tarafta yıkılmaya mahkumdur."
milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir. Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitliğin ve adaletin sağlanması, istikrarı ve korunması ancak ve ancak tam ve kesin anlamıyla milli egemenliği sağlamış bulunmasıyla devamlılık kazanır. Bundan dolayı hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası milli egemenliktir.
lafta kalıyordu hep bazı kesimlerce. zihinlerince egemenlik elitlerin di bu ülkede. yıktık çok şükür. egemenlik milletin oldu. sustular tabi, öküz gibi bakakaldılar, yeter söz milletindir. anırın hadi eşşekler gibi, sikimizde bile değil bilin, nihavendden makam alıyoz biz.