az gelişmiş kapitalist ülkelerde ve daha sonra ortaya atılan yarı-feodal ülkelerde yapılması gerektiği devrim biçimidir. buna göre burjuva demokratikleşmesini tamamlayamadığı düşünülen ülkelerde işçiler küçük burjuva ve köylülükle birleşerek anti-emperyalist bir devrim yaparak ülkedeki feodal bağları çözerler. yani buna göre ülkedeki en önemli sorun feodal bağlardır. bu yüzden işçi sınıfında belli bir sınıf bilinci yükselememiştir. bunun en büyük sorumluları ise toprak ağaları, işbirlikçi yerli burjuvazi ve emperyalistlerdir. yapı itibariyle küçük burjuva devrimidir fakat daha sonra yapılacak sosyalist devrime ortam hazırlar. kısaca aşamalı devrim teorisinde bulunan bir düşüncedir. en çok maoistler bu düşünceyi kullansa da, ilk olarak lenin döneminde ortaya atılmıştır.
ülkemize gelicek olacaksak bunun en büyük savunucuları dev genç ve yön dergisi etrafında toplananlardır. deniz gezmiş ve * bunlardandır. kısaca ülkedeki en büyük tehlike amerikan emperyalizminin işbirklikçileri olan büyük burjuvalar ve toprak ağalarıdır. bu yolla sosyalist devrimi amaçlarlar. daha sonra bu amaçla kurulan thkp-c, tdkp ve tkep bu yoldan gitmeye çalışmıştır.
bazı tarih bilmezlere "devrim nasıl demokratik olur" sorusunu sorduran tez. birincisi demokrasi dediğin şey seçimle değil silahla gelmiştir. ayrıca 27 mayıs'a darbe diyen solcuları da anlamıyorum. bu ülkede bir sosyalist devrim olsa kendileri yapmadılar diye "onlar sosyalist değildir" diyecek kalıplaşmış beyinleriyle neler söylüyorlar. marks ve lenin'in bütün makalelerini okuyup yarısını anlayıp yarısını anlamayıp konuşanlara. neymiş efendim ezecekse türk patronları ezsin işçileri. şu salakça cümleye bakar mısınız ? bir de diğer argümanları var; "anti-kapitalist olmadan anti-emperyalist olunmaz". afedersin de arkadaşım bunlara nasıl kendinizi inandırdınız milli burjuvaziye olan düşmanlığınız nedir ? bir ülkede kapitalizm gelişmeden sosyalizme gitmeyi mi düşünüyorsunuz ? o zaman bu dediğinize göre lenin'de sosyalist değildi. çünkü zamansız gelen sosyalizm ve gelişmeyen kapitalizm yüzünden genç sovyetler tehlikeye girmişti. nep politikalarını devreye sokanlar da sosyalist değil demi ? en solcu sizsiniz. bugün ise günümüzde şu enternasyolist! solcularımız neo-liberalizmin peşini düşen kimlikçi aydınlarımız siz mi başaracaksınız bu ülkede devrimi. artık güldürmeyin kendinize. tarihsel gelişim aşamasında zaten kapitalizm gelişmesi gerekiyor ve bir geçiş evresidir. ayrıca mdd tezinde yazıyor ki: "milli burjuvazi sınıfsal çıkarları açısından ancak anti-emperyalist bir tutum sergiler, onlardan sosyalist devrimde yer almalarını bekleyemeyiz." yani kimse türkiye proleteryasını milli burjuvaziye ezdirme niyetinde değil. lütfen önce tezi okuyalım anlayarak okuyalım ama ondan sonra gelip eleştirelim. emperyalizmle çelişen tüm sınıflar birleşmediği sürece bu ülkede devrim yapamazsınız. 1937 yılında Çay-kay-şek ile çkp iç savaş halindeyken gelen japon emperyalizmine karşı safları birleştirerek japon emperyalizminden kurtulmuşlardır. artık bu kalıplardan kurtulun eğer bu ülkede bir devrim yapacaksınız. ülkücüleri bile yanınıza çekmek zorundasınız. açıkçası 68'in sdcilerinin ağzından düşürmediği "istiklali tam türkiye" sloganını unutmuş vaziyette ve neo-liberalizmin peşine takılmış durumdasınız. tek bildiğiniz kürtçülük. siz artık halkların kardeşliği falan demiyorsunuz. ayan beyan ortada olan amerikan destekli pkk'nın siyasal uzantısı hdp'ye oy vererek ne olduğunuzu gösterdiniz. aziz nesin boşuna dememiş; "batı komunizme engel olamayacağını anlayınca kendisi komunist oldu" derin bir yanılgı ve hata içerisindesiniz tarihe de böyle geçiceksiniz.
1966 yılında ortaya çıkmıştır.mdd görüşünü ilk benimseyenler harun karadeniz, deniz gezmiş'in de dahil olduğu devrimci hukukçulardır.1968 yılında Deniz Gezmiş'in yükselişiyle beraber şahlanan bu görüş TiP'in yönetimini ele geçirmeye başlar, muhaliflerin bu atağı TiP yönetimini rahatsız eder ve olaylar gelişir.
edit: tip'in bugünkü lideri doğu perinçek de mdd görüşünü benimseyenlerden.
hizipleşmenin tip üzerinde yoğunlaşması ve mdd'ci, sd'ci ayrımının artmasından çok önce mihri belli, doğan avcığolu çizgisinde siyaset yapan deniz gezmiş ' in de savunduğu görüş. bilinmelidir ki şu an da enternasyonalist çizgide siyaset güden sosyalistlerin denizleri sahiplenmeye çalışması hakikaten komiktir. zira elimizde her haliyle ulusalcı-kemalist çizgideki bir ideolojik düşünceye sahip deniz gezmiş var. bugün elinde türk bayrağı ile ankara'dan samsuna mustafa kemal yürüyüşü düzenleyen birini "burjuvanın simgesi"ni taşıdığı iddiasıyla küçümseyecek, cuntacı-darbe yanlısı yaftası yapıştıracak enternasyonalistlerin buna hiç mi hiç hakkı yoktur. deniz gezmiş gibi bir vatansever yapılabilecek en büyük hakarettir bu.
turkiye'de bilincli bir isci sinifi olmagindan hareketle sosyalist bir devrim icin ilerici adledilen tsk' nin onculugunde bir darbe yapilarak yonetimin ele gecirilmesini akabinde sosyalist bir devlet modeline gecilmesini savunun zamanin yon dergisi cevresinde toplanan ilhan selcuk, dogan avcioglu, mumtaz soysal gibi isimlerin teorisyenligini yaptigi hareket. o donemde ozellike universite gencligi ve tsk alt kademelerinde bir cok taraftari bulanan hareket 9 mart 1971' de zamanin demirel hukumetine karsi askeri bir darbe yaptirmak icin basta donemin hava kuvvetleri komutani faruk gurler de olmak uzere bir cok askerle de gorus birligine varmistir. lakin zamannin genelkurmay baskani memduh tagmac bu girisimi onceden haber alarak ordu icinde cunta yanlilarini tasviye etmis, 12 mart'da hukumete muhtira vererek hukumetin gorevden ayrilmasini saglamistir. olan gene demokrasiye olmus, milli demokratik devrimci ekibin kullandigi denizlere, mahirlere olmustur. bilindigi uzere bu ekipten ilhan selcuk ve mumtaz soysal hala darbe cigirtkanligi yapmaya, atesle oynamaya devam etmektedir.
benimseyen bazı kişilerin sonradan sapıttığı görülmektedir. nedense -yaşlandıkça millliyetçi kısmı ağır bastığından mıdır nedir- abuk laflar ediyorlar.
(bkz: ilhan selçuk)
(bkz: doğu perinçek)