bir kurtuluş savaşı daha olsa * kazanamama sebebi olur! milli bilinci körelmiş milletten dine de vatana da hayır gelmez. ümmetçilikten kazanılacak ise, arap geleneğinden başka bir şey olamaz!!!
bu gemi hepimizin gemisidir. Batarsa hepimiz boğuluruz. Lakin bu gemiyi bilerek batırmaya çalışanları da soğuk suların dibine göndermeyi biz iyi biliriz...
milli bilinci köreltmek için ümmetçiliği körüklemek, gemimizi batırmaya çalışanların yaptıkları iştir.
genelde anarşistlerin amerikan emperyalizminin uşaklığını yaptığı eylemdir.
akp hükümeti tarafından psikolojik harp dairesi kaldırıldıktan sonra bir çok anarşistin müslümanlar içerisine, özellikle nur tarikatına sızdığını biliyoruz.
esas maksadları milli bilinci yoketmek olan bu adamların ümmetçiliği pompaladığını da çok iyi biliyoruz.
bu anarşistler, türkiye cumhuriyeti dinamiklerinin bu tarz bir saçmalığı kaldırmayacağını, türk milletinin kendisine halifelik türklerdeyken ihanet edenlerin ne mal olduğunun farkında olduğunu bildiklerinden ümmetçiliği pompalarken; kemalist ve ulusalcılar ile ümmetçilerin birbirlerini kırdıkları kaos ortamında yükselmeyi hedeflemektedirler. oysa onların hiç bir zaman tehdit olamayacağını bilenler tarafından provakasyon maksatlı kullanılmakta olduklarının ise farkında değildirler.
eskiden bu memleketin dincileri bile osmanlıcıydı. şimdi sorduğunuzda osmanlı padişahlarının önlerinde secde edilmesi vesair gibi mantalitelerle şirk koştuklarını, selçuklunun müslüman olmadığını iddia etmekteler. eskiden türk-islam felsefesi süren islami kesim; şimdilerde tam bir türk düşmanı halindedir.
kürt teali cemiyeti kurucusu said i kürdi nin tayfasına sızan anarşistlerin ve onlarla hareket eden müslüman pkk lıların etkisi büyüktür. said i kürdi ye allah rızası için biat eden %100 türk insanlar ise hiçte az değildir. çok komik.
bütün bu bilgiler ışığında dünyada devlet sınırları, yerel kültürleri ve ulus bilinciyle alakalı müthiş sorunları olan amerikan emperyalizminin anarşizmi gerek propaganda eğitimi gerekse maddi olarak desteklediğini biliyoruz.
amerikan karşıtlığı ile amerikan maksatlarına hizmet etmek ilk defa görülen emperyalist bir hareket değildir. örneğin; taksim, kızılay gibi büyük merkezlerde bedava dağıtılan kuşe kağıdına basılı adnan hoca tarafından yazılmış israil karşıtı kitapların tümünün yahudi dernekleri tarafından maddi olarak desteklendiğini öğrendiğimiz henüz çok fazla olmuyor.
yahudiler dünyayı yönetiyor paranoyasını yahudilerin pompaladığı kimin aklına gelirdi? işte propaganda böyle bir şeydir.
ümmetçilik ile türk milliyetçiliğini kırmak maksatlı hareket edenlerin yaptığı en büyük hata ise türk milletinin artık eskisi kadar cahil olmadığıdır. yani; bu salaklıklara, propagandaya girenler, her ailede mutlak 1-2 kişinin okuduğunu ve olanların farkında olduğunu; kendilerini destekleyen sülaleden birileri olduğunda maksatları ortaya koyduklarını unutmaktadırlar.
bu yüzden hızla güç kaybetmekte, bu yüzden güç kaybettikçe daha bir şerefsizce, daha bir aşağılıkça saldırmaktadırlar.
düşünün ki, kendi yayın organları olan ve 810 bin abonesi olan gazete vardır. yani 800 bin aileye bu gazete girmektedir. ortalam 3 kişiden hesaplarsak 3milyon küsür insana ulaşmaktadırlar. bir haberin etki alanı en az 4 kişidir. yani yaptıkları sansasyonel haberlerle, bilgilendirmelerle 12 milyon etki alanı yaratmaları lazımdır ki; bu da seçmenlerin %40 ına tekabül eder.
lakin destekledikleri akp nin oyu, rum ve ermeni cemaatleri, müslüman pkk yanlıları, eşcinsel ve hayat kadınları dernekleri dahil olmak üzere sadece %26 dır ve düşmeye devam etmektedir. yani etki alanları daralmakta, miliyetçilik, kemalizm veya ululsalcılık tam tersine hızla yükselmektedir.
işte bunun bütün sebebi, okumuş, zekasını geliştirmiş ve olan bitenin farkında olan türk gençlerinin kendilerinden çok daha büyük ve güçlü bir ağ oluşturduğunu unutmalarıdır. her bayramdan sonra oyları daha da azalmaktadır. aileler bir araya toplandıkça gençler memlekette olan biteni büyükleriyle paylaşmakta, büyükler de mevzuları idrak ettikçe kendilerinden uzaklaşmaktadır.
ümmetçilik denilen kavramın; ehli beytin ve halifelerin katline sebep olan bir rezillik olduğunun farkındadırlar.
türk olmak ise sülde ruhu ile bağlantılı, tarihi kahramanlıkla dolu oldukça temiz; şerefli bir kavramdır.
acınası olan şu ki, milli bilince düşman, ümmetçi vatandaşlar sadece kendilerini muhafazakar zannetmektedir.
bu vatandaşlara çocuğa anlatır gibi anlatmak lazım, bir insan hem atatürkçü, hem muhafazakar olabilir. Bir insan hem laik, hem müslüman olabilir...
anlayın da rahat edelim kardeşim.
Bak kardeşim diyorum.
şimdilerin iktidarlarının ümmetçiliği kullarak milli bilinci yok etmeye çalışmasıdır.
ki bunun terside geçerlidir toplumumuzda. bazı kesimlerde sözde milli bilinci uyandırmak adına ümmetçiliği/dini/manevi değerleri kullanıyor. burada asıl olan, dini değerlerin bir takım siyasi olaylara ve ideolijilere kurban edilmesidir.
türk toplumu her şeyi ile bir bütündür. zamanında mustafa kemal atatürk, dinin sömürülmesini, bu anlayışın siyaset areneasında yer almasını engellemek adına, kişilerin dini duygularını özgürce yaşamaları adına ve kimsenin tekelinde olmadığını göstermek adına din ile devlet işlerini ayrımak için, ülke yönetimine "laiklik" kavramını yerleştirmiştir.
milli bilinç toplumu kutuplara ayırarak, düşman ederek kazanılmaz. bizden olan gelsin olmayan gitsin anlayışı ile sağlanmaz.
öncelikle toplumu kategorize etmek yerine bir bütün olarak görmekten başlar.
milli değerler kimsenin tekelinde değildir.
şimdilerde görüyoruz bunu yapmakla ne kadar da ileri görüşlü olduğunu.
osmanlı devleti bile bu tarz bir anlayışı güdmemiş, toplumların dinlerine, değerlerine saygılı olmuştur. bu sayede yüzyıllarca ayakta kalmıştır.
ayrıca yine "kemalizm, kemalist ve atatürk'ün getirmiş olduğu değerlere" bir atıfda bulunmak adına açılmış başlık.