ağlaşmalar, slogan atmalar, herkesi düşman sanmalar ve akabinde savaş çığırtkanlıkları gibi devamı gelecek bir sürü fantezinin ana kaynağıdır. aslında bu tür durumların öfkeyi kontrol etme bakımından çok zararlı durumları doğurduğu malumumuz ama işin garibi duygulanma durumu.
hayır ortada duygulanacak bişey olmadığı gibi bunun akabinde gelişen şeyler de durumu iyice anlaşılması güç hale getiriyor.
insanın kendisi dışında gelişen herşeyde duygulanması tuhaftır ve kaynağı belirsizdir en azından mantıkla açıklanamaz ki sağlıklı duygularla da açıklanamaz.
Bir filimde izlemiştim ana çocuklarına ne şartlarda yetiştirdim evlatlarım sizi bu günlere nasıl getirdim diyordu. Bu vatanın nasıl alındığını ve bu günlere nasıl gelindiği düşünüldüğünde milli bayramlardaki duygulanmak ne demek insan o zman anlayabiliyor.milyonlarca şehidin kanları üzerine basarak dolaşan her insan bunu anlamalı ve vatanına dinine tüm değerlerine sahip çıkmalı ve milli bayramlarda tek yürek olmalı.
milli bayramlarda stadyumdan izleyip duygulanmak olabilir.ancak öğrencilerin o 2 saat için günlerce çektiği eziyet inanınki o çocukları duygulanmak bir yana dursun bayramdan nefret ettiriyor.haydi sağ kolunu kaldır otur kalk rap rap rap yürüyün bakalım.yemişim cumhuriyetini bitsede gitsek diyor çoğu.
en azından çanakkale savaşını anlatan bir kitap okunursa şayet; milli bayramlarda duygulanmanın tuhaflık olmadığı anlaşılır. yok efendim ben sadece başlık açarım, anlamam bu işlerden pek deniliyorsa hala, bu tür konulara girmeyip behlül'le bihter'le ilgili başlıklara yönelip istediğini yazabilir bu insan.