Sözlü yemin etme geleneğinin yerine, hukuki bir şartname imzalanması gerekmektedir. Zira bu işin sözlü olması ve karşısında bir yaptırım yapılmaması gerçekten üzücü bir durum olmaktadır.
örnek verecek olursak,
hdp'nin gay milletvekilinin çıkıpta "namusum ve şerefim üzerine" gibi bir yemini etmesi benim için hükümsüzdür. olmayan şeye yemin edilmez.
hdp'nin azılı terörist tipli dilek öcalan'ın "devletin varlığı ve bağımsızlığı, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü" gibi bir yemini etmesi kabul edilemez.
bunların yerine, bunların daha kapsamlılarını ve özellikle de "seçim döneminde verdiğim şu vaatlerin yerine getirilmesini" maddesini de ekleyerek noter imzalı dağıtılmasını daha doğru buluyorum. Sebep şu ki, halk bir örneğini alıp, sonraki seçimde hesap sorabilmeli. dilek köpeği çıkıp kordoston dediğinde, o belge ile dava açabilmeliyim.
Milletvekilleri görevlerine başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler:
"Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma; halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma; her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya bağlılıktan ayrılmayacağıma; namusum ve şerefim üzerine and içerim."
''satılmadık şirket bırakmayacağıma, eğitimin sağlığın içine edeceğime, orman arazilerini peşkeş çekeceğime, kyoto protokolünü imzalamayacağıma, halkı yapay gündemlerle oyalayacağıma namusum ve şerefim üzerine and içerim'' olabilirdi.
yemin olmayan yemindir. lakin ne söyleyen nede dinleyen bu yemine uyma kaidesini üzerine almaz. lakin bu yemini eden bütün vekiller sanki hafızayı kaybettiren bir virüsün etkisi altında kalmışçasına yemin ettiğini bir türlü hatırlamaz.