rahatlıkla hayır diye cevaplanacak soru. peki bize sorarlar mı? elbette hayır.
neden bu kadar üstüne düşülüyor bu konunun? neden rte ısrar ediyor?
şöyle söyleyeyim. 20 yaşındaki bir genç, rtenin ya da davutoğlunun arzusuyla vekil yapılmış. şimdi düşünün, bu elemanın siyasetten anladığı şeyler oldukça kısıtlı. hukuk bilmez, uzmanlığı yok hiç bir konuda. ne yapacak mecliste? sadece kendisini o koltuğa oturtanlara biat edecek, onların istedikleri yasa tekliflerine el kaldıracak, istemediklerini de reddedecek. bunun karşılığında da bir vekil maaşı alacak, vekil güvencesi alacak. alan razı, veren razı. devletin malı deniz, yemeyen keriz.
akıl var mantık var. 18 yaşındaki çocuk, bakın genç demiyorum, çocuk lan çocuk; milleti hangi vasfıyla temsil edebilir? daha kendi kararlarını dahi yeni yeni kendisi vermeye başlayan, daha yeni tam ehliyetli statüsüne girmiş bir çocuk, nasıl olur da milletin kaderi ile ilgili kararlarda görev alabilir?
ama dedim ya, mesele yeterlilik falan değil. bazıları meclise vekil değil, saksı arıyor. mesele bu.
Yaşa değil başa bakılmasını gerektiren durum. Yoksaa kağıt uçak yapıp birbirine atanlar, öndeki kızın saçını çekip kaçanlar, fazla 0.7 ucu olan var mı diye bağıranyar türer.
