kürsü dokunulmazlığına eyvallah da, milletvekili dokunulmazlığı dünyanın en saçma uygulamasıdır. hukuk ve yasaların getirdiği kurallara uymayan biri bu hak sayesinde en büyük zorbaya bile dönüşebilir. düşünsenize sokak ortasında bir vekil silahını çekip sizi vursa kimse ona sen ne yapıyorsun bile diyemiyor...
sözde kaldırmak için söz verip seçilen, çıldırtıcı derecede dürüst meclis üyelerinden oluşan Anayasa Uzlaşma Komisyonu tarafından bambaşka bir şekle evrilen milletvekili hakkı. bu güne kadar gelmiş, bundan sonra da mümkün değil kimse kaldırmayacağına da artık kesin gözüyle bakabiliriz.
komisyonun Yeni düzenlemesine göre, Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekilleri, Meclis'in gizli oyla vereceği izin kararı olmadıkça gözaltına alınamayacak, tutuklanamayacak ve yargılanamayacak". düşünün bir milletvekilinin tutuklanıp tutuklanmayacağına meclis karar veriyor. mahkeme mi la orası. bir de milletvekilinin yargılanabilmesi izin kararının alınmasında üye tam sayısının salt çoğunluğu olan 276 oy'un aranması da prensip olarak belirlenmiş. prensibinizi sevsinler.
neymiş milletin iradesine engel olunuyormuş. seçimle oraya giren bir adamın suç işlemiş olmasının utanç verici bir durum olduğunu hala anlamadılar, işlerine de gelmiyor bunu anlamak.
benden, senden, bizden(!) birisine verilen gereksiz bir haktır.
öyle gereksizdir ki; polise tokat attırır,
oğluna kesilen trafik cezası için polisi tayine zorlar,
önünde arkasında korumalarla gezer ve senin tüm haklarını ihlal eder, vb.
mutlak dokunulmazlık kalkmalıdır ki bu kimliğin arkasına saklanan bazı yavşaklar hak ettiğini bulmalıdır. ancak yasama dokunulmazlığı kalmalıdır zira tbmm milletin kabesidir, hangi kesimi temsil ederse etsin her vekilin orada fikrini beyan etme hakkı vardır ve orada soyledikleri yüzünden suçlanmaması gerekir.
halk oyu ile seçilmiş insanların kendisine ve halkına güvensizliğini apaçık ortaya koyan kıyak durumdur. yaw arkadaş dokunulmazlık şart diyosan ya çalacan çırpacan yada dövecen sövecen, kimden korkuyosun kendinden mi halkından mı ? fikir neyse zikir odur.
2002 seçimlerinde cem uzan'ın stratejisi. adam her seçim mitinginde döner dağıttı, sanatçı getirtti, mazot 1 lira olacak dedi. milletvekili olabilseydi şuan türkiye'nin en zenginleri listesinde en tepedeydi.
suyu ısınmaya başlayan olgudur. kalkması
yakındır. sabır, biraz daha sabır. arada
üç beş mahkeme ve yargıç kaldı, onlar da
ele geçirilsin, o saat kaldırılır.
müsterih olun.
milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına karşıyım. aksi durum, parlamentoda başıbozukluk meydana getirir. oysa ki parlamento saygındır. burdaki nüans şudur ki; halkın iradesinin yansıdığı yapı olan meclis, gelip geçici ve dönemlik olabilen milletvekillerinin üstündedir. dokunulmazlıkların kaldırılması demek, cumhurun iradesinin merkezi olan meclisin çalışamaz hale gelmesi ve iyice çığırından çıkması demektir. yolsuzluklara bulaştığı yargı yoluyla tescillenmiş olanlar, yakın gelecekteki ilk seçimde tekrar aday olurlarsa karar halkındır. halkın vicdanında yapacağı yargılama elbet sandığa yansıyacaktır. böylelikle yolsuzluğa bulaştığı düşünülen kişi, en demokratik yöntemle safdışı kalacaktır. son olarak bu noktadan hareketle, seçildikleri halde meclise giremeyen chp li ve bdp li vekillerin mevcut durumunun da hoş bir görüntü oluşturmadığını belirtmeliyim, zira yerleri kesinlikle meclis olmalıdır.
akp'nin kaldırmadığı, faydalandığı iddiası vardır. oysa faydalananlara veya faydalanmaya çalışanlara bakınca demokratik düzeni kaldırmaya teşebbüs eden terörist veya cuntacıların meclise girmelerine yarıyor. az önce tv'de cevap hakkı doğmaması için adını söylkemek istemediğim bir anayasa profesörü geçen yıl boyunca dokunulmazlıklar kaldırılmalı derken şimdi dokunulmazlıklar kalkmamalı diyor. ilkesizliğin yüzsüzlüğün böylesine yuh artık.
artık bitmesi gereken durumdur, ne dokunulmazlığı, böyle olduğu sürece silah kaçıran, uyuşturucu kaçıran, bütün iş adamları millet vekili oluyor. hapise girmiyor. kimse vatana millete hayırlı olmak için millet vekili olmuyor , şayet dokunulmazlık kalkarsa eğer, gerçekten vatana millete faydalı olan, menfaat peşinde koşmayan adamlar vekil olucaktır, büyük olasılıkla.
yüksek yargı mensuplarının dokunulmazlığı ve yargılanmalarının ancak mensubu bulundukları kurum tarafından ve izne bağlı gerçekleştirilmesi durumu ortadayken, adalete ihanet konuşmalarının ortaya çıkmasına rağmen kimseye dokunulamıyorken ve bazı yüksek yargı mensupları bir siyasi partinin uzantısı gibi görev yapıyorken yüksek yargının taraf olmadığı tüm partilerin mensuplarına lazım olan koruma zıhıdır.
milletvekillerine ait dokunulmazlıklar sadece kürsü dokunulmazlığı olacak şekilde sınırlandırılmadır evet.
ama ne zamanki atanmışların dokunulmazlıkları kaldırılır, seçilmişler de o zaman bu tarz bir dokunulmazlık olmadan görevini yapabilir. aksi bir söylem milletin oyuyla iktidara gelemeyenlerin * yüksek yargıdaki uzantıları vasıtasıyla meclisi baskı altına almalarına sebep olur. malum partinin sürekli bunu dile getirmesindeki gaye de budur.
sadece kürsü dokunulmazlığı ve milletvekilliğine ait diğer görevlerle ilgili şiddet/terör destekçisi olmayan fikir beyanlarına ait olmak üzere sınırlandırılacak şekilde kaldırılması gereken dokunulmazlık zırhıdır. lakin üniformalı/sivil tüm devlet memurlarının da görevleri tatrtışma götürmeyecek ifadelerle net olarak tarif edilip sahip oldukları tüm dokunulmazlıklar kaldırılmadıkça milletvekili dokunulmazlığını kaldırmak siyasetçileri bürokratların şamar oğlanı yapar. ergenekoncular/darbeciler darbe planı bile yapmadan seçimle gelen başbakanın görüşünü beğenmezlerse bir hafta içinde devletin her kurumuna sızdığı aşikar olan taraftarlarının katakullileiyle o suçsuz yere başbakanı içeri tıkar, kendileri de yasal olarak dokunulmaz olduklarından kimse birşey yapamaz.
milletvekili dokunulmazlıkları elbet kaldırılsın ama devlet kademesindeki hiçbir möemur da dokunulmaz kalmasın, millete her an hesap verebileceğinin bilinciyle işini yapsın. bu sağlanmadan sadece milletvekili dokunulmazlığının kalkmasını istemek milletin oyuyla iktidara gelemeyenlerin dokunulmaz bürokrasinin tertipleriyle iktidara gelebilmesinin yolunu açmaktır. kimlerin meydanlarda bunu istediğine bakmak yeterli olacaktır.
ortada mahkeme kararlarını hiçe sayıp ifadeye bile gitmeyen devlet memurları dururuken, yasalara aykırı bir dokunulmazlık fiili olarak uygulanırken milletvekillerinin kanunlarla belirlenmiş dokunulmazlığına laf etmek de ikiyüzlülüktür.
kaldırılıp kaldırılmaması konusunda yetkili olan tek mercinin anayasa mahkemesi olduğu dokunulmazlıktır.
dip not düşmek istedim, 600 ün üzerinde suç dosyası bu dokunulmazlık sebebiyle askıda durmakta diye duymuştum geçen gün bir tartışmada.. 550 milletvekilinin var olduğunu da söylemeye gerek yoktur tabi ki.