millet iradesi; insanları bilgilendirilmeyerek, cahil insanları "demokratikleşme" vaadiyle kandırılarak sakatlandığı durumlarda ortaya çıkan korkudur. çünkü türk halkı manipülasyona musait, kandırılmayı seven bir millettir. aziz nesin zamanında az bile demiş kanımca yuzde 70-80 oranında aptallık mevcut ırkımın genelinde.
eğer bu milletin iradesi bir daha baskıyla, tankla topla durdurulmak istenilirse; o tankların, topların önüne atılmalıdır bu millet. ya özgürlük, ya zillet.
geçmişteki darbelerin neler yaşattığı/kaybettirdiği ortada. kimlerin, ne için yaptığı artık biliniyor. işin içinde kimlerin parmağının olduğu gizli değil artık.
memleket azıcık düze çıkmaya başladı, e korkulacak zaman; bilerince...
unutulmasın ki milli irade bir dönem istanbul'dan verilen fetvalar ile ingiliz ordusu'nu halifenin ordusu olarak tanımış, kurtuluş savaşı kahramanlarına karşı ayaklanmalar çıkarmıştı...
bugünlerdeki milli irade de malesef o günlerdeki milli irade ile fevkalade benzer özellikler taşımakta.
dayatma milli iradeler değil, atatürkçü, cumhuriyetçi milli iradeler bu memleketi bağımsız kılmış ve kılacaktır.
kimsenin milli iradeden korktuğu, yahut milli iradeyi yok saydığı, aşağıladığı falan yoktur.
milli irade dediğimiz halk yıllardır sistematik bir şekilde cahil bırakılmış ve bu günlere gelinmiştir.
atatürk cumhuriyeti elbet bu günleri de aşacak, gerçek milli irade elbet tesis edilecek, memleket badem bıyıklı din istismarcısı liboş zihniyetten muhakkak temizlenecektir.
bu türkiye için bir milat olacaktır.
bu miladın vaktini tarihe not düşüyorum;
(bkz: 12 eylül 2010)
(bkz: anayasa değişikliğine değil akp ye hayır)
1982'de ki darbe ortamı ile şimdiki referandum aynı değerlendiriliyor. bu referandum silahların gölgesinde olmayacak. ikisinin beraber değerlendirilmesi mantıksız, haksızlık.
yönlendirme derseniz; ''hayırcılar'' da yaygara o biçim. basındaki imparatorlar zaten akp'ye düşman. ne evetçiler, ne hayırcılar, kimsenin ağzına da kilit vurmuyorlar. bırakın olsun, bırakın millet özgür iradesini konuştursun.
bakın; demokrat da değilim. ama akp tam bir demokrat. şunu da söyleyim; sizler asıl akp ye dört elle sarılmazsanız şeriat tehlikesi! gelir.
bir ülkenin %47 si atatürkle ve devrimleriyle kavgalı olan, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmakla anayasa mahkemesi tarafından bile suçlu bulunan bir partiye, sırf avantası için, sırf cebini biraz daha doldurmak için, kömür için, beleşlenmek için oy veriyorsa, ve bununda adı millet iradesi oluyorsa, gerçekten de böyle milletin iradesinden korkulması gerektiğine inandığım haklı tespittir.
korkmak değil, anlamsız olarak değerlendirmektir:
--alıntı--
şu anki pozisyonum "bana sor diye mi seçtim seni?" şeklinde özetlenebilir.
demokrasi borusu öttü, sandığa gittik, oyumuzu kullandık, irade bildirdik, vekil ilan ettik.
sonra işimize gücümüze döndük. dedik ki "iktidar işini, muhalefet işini yapsın..."
şimdi gelmişler karşımıza "takıldık abi, şu işi sana bir sorsak!"
bu kadar tembel talebe olmaz olsun.
işiniz ne sizin? bana soracaksanız niye oradasınız?
sadece başbakan 50 miting düzenleyecek. iktidarı, muhalefeti propaganda amacıyla tonlarca para harcayacak.
kimin cebinden çıkacak bu paralar?
parti bütçesi demeyin, sinirim oynuyor; o bütçeyi de ben ödüyorum, sen ödüyorsun, vatandaş ödüyor.
benim paramla bana demokrasi cakası satacağına işini yapsan, meclis'te çalışıp, uzlaşıp, dosta düşmana parmak ısırtacak "hakiki manada demokratik" bir memleket yaratsan olmaz mı?
"yok, olmaz abi; illa sana danışacağım..."
gelmeyebilirim ben de o zaman kardeşim, tamam mı?
--alıntı-- kanat atkaya
millet iradesine olan güven bu kadar çoksa eğer, şu konularda da halka danışalım, referandum yapalım denilesi önermedir:
- aponun asılması için referandum
- dokunulmazlıkların kaldırılması için referandum
- milletvekili olabilmek için kpss'den 90 alınması şartı için referandum
