Bastırılmış bir millet olmasından mıdır mal olduklarından mıdır, yoksa yağı bol bulduk götümüze sürelim mantığından mıdır bilinmez bir gökdelen sevdası vardır bu araplarda.
milyarlarca doları faydalı hiç bir şey için harcamazlar. avrupalı, amerikalı alır bunun milyar dolarını yapıverir gökdelenini çölün ortasına, sonra arap şeyhi çıkar tepesine övünür dünyanın en byük binası bende diye.
gelecek için, alternatif enerji kaynakları için, su için, baraj için, yeşillik için, toplumu için harcamaz parayı. sanar ki yüz yıllar boyunca böyle gidecek. mal gibi çölün ortasına bina diker. 50-100 yıl sonra petrol bittiği zaman artık götüne sokar o binayı.
deli gibi paraları var adamların insan bir düşünür ulan ben bu parayı baraj için kullanayım ne bileyim tuzlu suyu arıtma tesisi yapayım da çölü yeşillendireyim, bilim yapayım fabrika yapayım gelecek yıllarda sikmesinler bizi diye ama yok. mal çünkü.
ee biz de bu malların arkasından gidiyoruz. neden ? arapta yağ bolmuş götümüze süreceğiz...
uzaya çıkan türklerin haklı (!) eleştirisine maruz kalır. yani kanser ilacı yapan doktora deli diyen bir ülke üyesinin kolayca eleştirebilmesi de gariptir. artık araplar ne yaptıysa bunlara? filler savaşır çimenler ezilir. halklardır bir olması gereken. türk de olsa arap da olsa. ezen, sömüren devletlerdir. kraldan çok kralcı olmaya gerek yok.
gittik gördük arap coğrafyasını oraları biliyoruz. diğil 100 yıl 1000 yıl yönetirsin adamları. 1000 de yetmez 2000. bu dünyanın en kolay işi.
kafaları dinden başka bir görmüyor. kaldı ki onu da beceremiyorlar. yazık. sadece yazık.
deseler ki al sana arap kardeşim 500 milyar dolar.
bunların yapacakları işleri bilir misiniz o parayla ? ben sayım size:
1. 300 milyar doları ile dünyanın en büyük cami.
2. kalan 200 milyarı ile bunun şükür kurbanlarının kesilmesi.
neticede o kestikleri kurbanları da hijyenik koşullarda kesmedikleri için kokar ve hastalık yapar böylece etrafta bulaşıcı hastalık oluşur. insanlar hastalıktan kırılır. o yaptırdıkları -yaptıkları bile değil- cami de allahım bizi kurtar diye yakarırlar.
bu arada Birleşmiş milletlerden de yardım talep ederler. BM de bunun üstüne barış gücü gönderir.
bm de gelirken barışla geldik amk korkmayın der. ee gerisi malum...
