efendim birazcık bitimiz kanlandımı ifa ettiğimiz hadise ve bu hadiseyi sorgulayan entrydir.
neden bu kadar çok övünüyourz?
ne olduyor bize. bu hastalık kimden nasıl bulaştı?
ileriye gidememe sebebimizdir. "bizim atalarımız şöyleydi, böyle yapmışlar, hey gidi hey!" derken bir de atalarımıza layık torunlar olmaya çalışsak sorun ortadan kalkacak. atatürk'ü sevdiğimiz kadar biraz onu anlayıp onun da istediği gibi bir türk genci olabilseydik mesela, şimdi ülkemiz çok daha farklı konumlarda olabilirdi.
bizde bu gelenektir zaten. icraatlarımız değil ağzımız konuşur. ben dahil.
tevazu bize yakışmıyor, üzerimizde durmuyor gibi. hem fazla tevazu kibirden sayılır derler. bu deyişin de başka bir millet tarafından söylendiği, söyleneceği ihtimal dahilinde değildir. hem ortada çok da sorunsallık bir durum yoktur. biz kırk kişiyiz, kırkımızda birbirimizi biliriz. övünen kişi övünmekte haklı ise sorun yoktur, haklı değilse komik duruma düşer, güleriz. yine sorun yoktur.
verilen gazlardan kaynaklanır. yok şöyle şanlı tarihimiz var yok böyle savaştık. Bunların hepsi geçmiste kaldı malesef. 3. Dünya ülkelerinden bir farkımız yok. Gündemde nelerin olduğundan bile bu sonuca varabiliriz.
Futbolda estonya, malta gibi takımları yendiğimizde tavan yapan durum. Sanki yeryüzünde başka bir takım yokmuş gibi maçtan sonra konuşurda konuşuruz. Neyse ki futbolumuzun da geriye gittiğini farkına vardık.
birincisi, ezilmişlikten ileri gelen vakadır. hayal aleminde kendini tatmin etmekten başka seçeneği kalmayanların avuntu aracıdır övünmek. karl marx'ın ''din, halkın afyonudur'' sözüyle benzerlik gösterdiği düşünülebilir. (proleter tarzı övünme)
ikincisi ise, çevresine rol keserek insanlar üzerinde belli bir etki bırakmayı amaçlayıp şunu bunu kullanmaya çalışan, kah manevi kah maddi çıkar elde etmek isteyen şahısların başvurduğu yöntemdir. bu ikinci yöntem ise daha çok ''burjuva tarzı övünme'' sınıfına girer.
üçüncü ve son olarak da, tamamen embesillikten ileri gelen versiyondur, bu sınıfa girenler kendileri de bilmezler neden övündüklerini.
-karneniz kırık geldiği zaman hemen amcanızın oğlu veya amcanızın kızı devreye girer. bir vakit sonra misafir ortamlarında sizin değil amca oğlu veya amca kızının karneleri konuşulmaya başlar ve o esnada görürsün ki millet bir övünme içerisindedir.
sonra o amca oğlu veya amca kızı avrupa' da eğitimler görür, türkiye' de en iyi olarak adlandırılan üniversitelerde okur ve siz işçi iken o müdür ise kendi işinizin emeği hakkında yorum yapmak yerine müdür olan yakınınızı översiniz.