kadınlar ölüyor, kadınları korumaya çalışan erkekler ölüyor, çocuklar ölüyor, evine ekmek götüremeyen babalar intihar ediyor, doktorlarımız ölüyor, denizlerimiz bile ölüyor. kimse sesini çıkarmıyor. hala daha ev içi şiddet oranlarımız kabul edilebilir düzeyde deniyor. hakettiğimizi yaşıyoruz bence.
hak edenler hak ettiği gibi yaşarlar atasözünü akla getiren durumdur. birieri bişeyler zırvalamış içimden yazımın sonlarında atatürkten kesim dem vurmuştur dedim aynen öylede oldu illa araya atatürk sıkıştırma olacak gerçekten yazık.
benim çok sık kullandığım ikilafım var: gerizekalı insanlar başına gelecek her şeyi hak ederler. kendileri düşünmeyen insanlar başkalarının düşünceleri ile yaşarlar.
herkes bireydir kimse bir millet olarak bir şeyleri hak etmez. burası benim ve benim gibi düşünenlerin ülkesi değil burası onların ve onlar gibi düşünenlerin ülkesi. imkanım olsa size cahilliğiniz ile mutluluklar deyip çeker gider 1 sn düşünmezdim. ama imkanım yok maalesef.
millet olarak ödediğimiz vergileri düşündüm,
bu kadar vergi verip yaşadığımız hayatı göz önüne alınca,
birileri bizim hakkımızı yiyor sanırım.
bak şimdi;
araba alıyorsun vergi,
arabayı satıyorsun vergi,
ekmek alıyorsun vergi,
fatura ödüyorsun vergi,
tv alıyorsun vergi,
bebek bezi alıyorsun vergi,
benzin alıyorsun vergi,
su alıyorsun vergi,
wc ye gidiyorsun vergi,
tatile gidiyorsun vergi,
okula gidiyorsun vergi,
hastaneye gidiyorsun vergi,
köprüden geçiyorsun vergi,
yolu kullanıyorsun vergi,
dükkan açıyorsun vergi,
yani bu liste uzayıp gidiyor, şu an etrafınıza bakın, gördüğünüz herşeyde vergi var...
işin gerçeği şu ki hak ettiğimizi düşünmediğimiz için hakkımızı almıyoruz, alamıyoruz. Daha iyi bir hayatı hak edecek kadar değerli olduğumuzu düşünmüyoruz. Düşünceme katılmayabilirsiniz; ancak birçok konuda olduğu gibi toplumumuz aşağılık kompleksi içinde. Dolayısıyla haklarımızı almamız için mücadele etmek şöyle dursun onu hak ettiğimizi zaten, içten içe, düşünmüyoruz. Biz böyle düşünmedikçe yakındığımız kesim bu hakları toplumumuza altın bir tepside sunmayacak ve hatta sonumuz daha da kötüleşip "Padişahın Köprü Vergisi" fıkrasını mumla aratacak hale gelecek. Yazının sonuna fıkrayı ekliyorum (ek1). Öncesinde William A. Pelz'in Modern Avrupa Halkları Tarihi adlı kitabından bir alıntıyı paylaşıyorum. Aslında Pelz her şeyi oldukça açık bir şekilde özetlemiş:
"Avrupalı sıradan bir işçi veya çiftçi gezegendeki başka ülkelere oranla daha iyi bir hayat yaşıyorsa, bunun sebebi büyük ölçüde mücadele etmiş olmasıdır. Bugün birçok kişinin sahip olduğu avantajların hiçbiri aydın sınıflar tarafından armağan edilmemiştir."
Modern Avrupa Halkları Tarihi, William A. Pelz
Ek1
Padişahın Köprü Vergisi
Padişahın biri halkının vergiye karşı hangi noktadan sonra direneceklerini test etmek ister. Bunun için vezirlerini çağırır.
Vezirleri huzura çıkar, saygılı bir şekilde beklerler.
Padişah:
— Köprülere adam koyun, geçenden bir akçe alsınlar! der.
Aradan bir süre geçtikten sonra Padişah vezirlerine sorar:
— Nasıl, halk hayatından memnun mudur? Herhangi bir şikâyet var mı?
Vezirler:
— Hiçbir tepki yok Sultanım!
— iyi o zaman. Köprünün diğer tarafına da bir adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın!
Aradan bir süre geçmiş, Padişah tekrar sormuş vezirlerine:
— Var mı halinden şikâyet eden?
— Yok!
Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş:
— Köprünün ortasına da birer adam koyun, gelip geçeni … yapsın!
Aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen Padişah, çağırmış vezirlerini:
—Halkı dinleyelim hele bir, demiş. Gitmişler köye, Padişah sormuş:
— Halinizden memnun musunuz, var mı bir şikâyetiniz?
Ses yok. Padişah tekrar:
—Taş üstünde taş omuz üstünde baş komam! Var mı şikâyeti olan hemen söylesin! Diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
—Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!
—Eeee! demiş Padişah bir umutla… Ne olmuş o köprünün ortasındaki adama?
— Aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz, mümkünse bir adam daha koysanız…
" herkesin cebinde milyarlık telefonu var, herkesin arabası var" sözcüklerini kullanan halk olduğu sürece daha kötü bir yaşamı hak ediyoruz. bu halka bu yaşam fazla afganistan gibi yaşamı hak ediyoruz.