Biraz da biz yiyelim enayinin malını. Pardon enayi bizdik dimi soyulan bizdik unuttum birden seçim neşesi ile.
Ama yok yapamayız biz belki bir yetimin hakkıdır. Gemiciklerde olan hakkımız gibi..
Çok yaşa akepe!
Bir gün tokat erbag' daki millet kiraathanesine yolum düştü.
Pek methetmislerdi arkadaşlar, öve öve bitirememiş, mutlaka gitmelisin, böyle bir şenlik başka yerde yok demişlerdi.
Bu laflar aklımda kalmış olacak ki, içeri girip ortama bir bakmak istedim.
Kocaman bir kapıdan geçtim, önüme afyon mermerinden döşenmiş bir geçit çıktı. Ileriden bir takım sesler geliyordu, mermerli yoldan seslerin olduğu tarafa doğru ilerledim. Beni harem ağası kılıklı biri karşıladı, hosgeldiniz buyrun dedi ve birden ani bir hareketle agzima bir kek sokusturdu ve ye ye iyice çiğne dedi. Korkmuş ve ürkmüştüm ama bu durum uzun sürmedi. Kafamı kaldırıp şöyle bir etrafıma bakmamla şoka girmem bjr oldu zira önümde göz alabildiğince uzanan geniş bir bahçede koşturmalı bir muzik eşliğinde yatıp yuvarlanan, dans edip kendinden gecen kalabalığı görünce allahım sana çok şükür deyip göz yaşları içinde dansa katıldım. Bahçenin duvarında büyük harflerle " party hard" yaziyordu. Sakalından, sarigindan anadolu irfanı akan ve bu bahçenin müdavimi olduğu her halinden belli olan bir amcaya yaklaşıp, amca bu müzik de neyin nesi diye sordum. Amca beni şöyle bir boydan aşağı süzdükten sonra, charlotte de witte çalıyor yeğenim, sen kekini yedin mi bakalım, dedi...Yedim amca dedim yedim de, nedir bu kekin olayı. Sen boşver sal kendini dedi ve takla atarak benden uzaklaştı. Herkes deli gibj dans ediyor, yatıp yuvarlanıyor, kahkahalar erbag sokaklarında yankılanıyordu. Bir süre sonra başım bi değişik olmaya, renker fosforlu fosforlu parlamaya, her sey inanılmaz muhteşem ve mucizevj gelmeye başladı...Ohaa dedim insanlara bakarak, su canlilara bak ne acayip, ohaa dedim ben düşünüyorum ve kendi kendime konusuyorum lan ne garip bir sey, beyin denilen etten oluşmuş bir maddenin düşünce gibi soyut ve madde olmayan bir seyi üretmesi ne garip lan dedim ve coşkuyla allaaaahhh diye bağırıp yere attım kendimi ve yuvarlanmaya basladim. Kendimi kaybetmişim sonrasını hatırlamıyorum. Yani kısacası arkadaşlar, imkanınız varsa mutlaka o bahçelerden birine gidin ve o keklerden yiyin. Inanilmaz bir şey, gökyüzü falan kırmızı oldu hep...
