ilk mor inek fikrini seth godin ileri sürmüştür. kendi ağzından yazıyorum:
birkaç yıl önce ailem ve ben fransa üzerinde seyahat ederken, otoyolun hemen yanındaki yemyeşil çayırlarda otlayan inekleri görüp, bu masalsı güzellik karşısında kendimizden geçmiştik. kilometreler boyunca, hepimizin gözleri dışarıdaydı ve etrafımızdaki her şeyin muhteşemliğinden büyülenmiştik.
sonra, 20 dakika içinde, inekleri görmezden gelmeye başladık. gördüğümüz yeni inekler ilk gördüklerimizin aynısıydı ve başta bize şaşırtıcı gelen şey şimdi sıradandı. hatta sıradan olmaktan da kötüsü sıkıcıydı.
onları bir süre gördükten sonra, inekler artık sıkıcıdır. harika inekler de olsa, çekici inekler de olsa, mükemmel kişiliği olan inekler de olsa, pırıl pırıl inekler de olsa, hala sıkıcıdırlar. mor bir inek hariç. işte bu ilginç olabilir, (sadece bir süreliğine) mor ineğin özelliği dikkate değer olmasıdır.
tanım gereği; milka nın başarısı güzel çikolata tadının yanı sıra iyi bir pazarlama strateji çizmiş olmasıdır. tekrar ve tekrar (bkz: mor inek)
araştımalrımız ve bizzat yerinde yaptığımız incelemeler, reklam kahramanı olan ineğin lila renkli olduğunu ortaya koymaktadır. ineğin bir günde 12.000 litre süt verdiği de kayıtlarımıza geçmiştir. Ayı, kunduz ve köstebeklerin hijyene verdikleri önem ve doğallığın verdiği lezzetle pek tutulan bir marka olmuştur.
şahısımın favorisi lila risingdir...