çocukluğumda tuttuğum takım. liverpool' a finalde kaybettiklerinde çok üzülmüştüm. tabi 2 yıl sonra kupayı aldılar ama olsun.
2005 2006 zamanları taş gibi kadroları vardı. kaka, pirlo, inzaghi, gattuso, seedorf, shevchenko... açıkçası say say bitmez her biri ayrı yıldızdı. şampiyonlar ligi maçlarının bir zamanlar tv de yayınlandığı zamanlar ne izlerdik. çoğu kişi şuan başarılarından ötürü juveyi desteklese de hala milan'ı tutarım. çünkü milan demek çocukluğum demek, sokakta top oynadığımız günler demek, kırmızı siyah formamla koşturduğum zamanlar demek...
Hiçbir zaman bir istanbul olamaz ama Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biridir. Ne Paris ne de Londra'da bu şehideki atmosfer vardır. Özellikle duomo meydanı öyle hareketlidir ki insana enerji verir. Yemekleri efsanedir. Peynirli Arancini ve balikli pizza mutlaka yeyin.
kendisiyle daha önce karşılaşmış olsakta aslında bugün tam anlamıyla tanıştığım, güzel yürekli, iyiliksever, misafirperver, güleçyüzlü pozitif elektrikler saçan insan.
servetinin kaynağı belli olmuş sömürgeç eş dost arkadaş hatır bilmez yazar kişisi.ulen altı üstü leventten emirgana nasıl gideriz diye yol sorduk porchemi istedi karşılığında.