"kaşağı, bahçe büfe,hamur ve kalemkar sevenler derneği" new york şube başkanı.doğduğu topraklara yeniden dönüp,olur olmadık yerlerde "seni seviyorum amerika" diye nida atar durumuş bu gencocik.şıfttırgaçlı tonguldaklı leptaptırgaçı ile de havasını basmaktan imtina etmeyen bir zat.-aranje- dolu günler burada kendilerini bekliyor.çabuk ol olm.oyalanma.adnan abinin çocukları da hazır uyuyorken iki kayıttırgaç şeederiz.cheers mien.
Uzay mekiğiyle uzaya gönderilince, döndüklerinde daha öldürücü hale gelen varlıklar.
*Gıda zehirlenmelerine yol açan salmonella adlı mikrop, Eylül 2006'da uzay mekiği ile uzaya gönderildi. Aynı tipten mikroplar da uzay mekiğindekilerle aynı sıcaklık koşullarında dünyada saklandı. Her iki grup mikrop da farelere verildiğinde uzaya gönderilenlerin, fareler üzerinde üç kat daha ölümcül olduğu belirlendi.
Mikropların farelere verilmesinden 25 gün sonra, dünyada kalan mikropları alan farelerin yüzde 40'ı hayatta kalırken, uzay yolculuğu yapan mikropların verildiği farelerin ancak yüzde 10'u hayatta kalabildi. Uzay mikroplarının, fareleri daha çabuk öldürdüğü de saptandı.
Bilim adamları, mikropların üzerinde yaptıkları incelemeler sonucunda, uzaya gönderilmiş mikropların genlerinin 167'sinin değişmiş olduğunu gördüler.
"Proceedings of the National Academy of Sciences" adlı bilimsel dergindeki makalenin hazırlayıcılarından Arizona Devlet Üniversitesi Enfeksiyonel Hastalıklar ve Aşıbilimi Merkezi'nden Cheryl Nickerson, "insanlar uzaya da okyanusun dibine de gitseler, beraberinde mikropları da götürüyorlar. Tamamen sterilize edilerek gönderilmeleri mümkün değil. Bu mikroplar bu yolculuklar sırasında değişime uğruyor. Nasıl değiştiklerini anlamak, çok önemli. Bu değişimin nedenini anladığımızda, enfeksiyonel hastalıklarla mücadelede de önemli bir mesafe katedilmiş olacak" dedi.
Mikropların neden değişmiş olabilecekleri sorusuna, "işte 64 milyon dolarlık soru da bu" diye yanıt veren Nickerson, "Uzay yolculuğundaki bu değişimin mekanizması konusunda bildiklerimiz yüzde 100 kesinliğe ulaşmış değil" dedi.
Nickerson, düşük yer çekiminde hücreler arasındaki sıvı geçişinin düşük olduğunu, dolayısıyla mikrobun bu yeni çevre koşullarında hayatta kalabilmesi için, genetik yapısında değişiklikler oluştuğunun sanıldığını söyledi.*
mikroskop altında ancak özel boyalarla boyanarak görülebilen bu canlıları klasik insandan(sokakta tükürür,çevreye her an potansiyel zarar verebilir,trafik kurallarını hiçe sayar....)ayıran tek şey mikropların zaman zaman yararlı olabilmeleridir