soğumuş kahveyi bile fincanı ısıtmadan ısıtabilen şerefsiz bir alet. ilerde bu aletin kanser yaptığı ortaya çıkacak, götümüze girecek bu kolaylıklar, demedi demeyin.
amerikalilarin içinde kedilerini yikadiktan sonra kuruttugu, sonrada firini imal eden sirkete, bu makinanin kullanma klavuzunda kedi kurutulmaz yazmiyo kedimi öldürdünüz diye dava açtigi ögrenci dostu alet.
kuru ekmegi 30 saniye veya 1 dakika kadar kisa bir süre icinde yumusacik olarak elinize almaya yarayan, yüksek wattla calisan bir teknoloji mucizesi...
bir kaba yumurtayi kirip, kabi da mikrodalgaya koyarsaniz cok guzel yumurtayi pisirirsiniz.
ama su dolu kaba yumurtayi, mikrodalgaya da kabi koyarsaniz, yumurta bi guzel patlar. (bkz: tecrubeyle sabit)
ha bir de patatesleri soyup, su dolu kapta mikrodalgaya koyarsaniz, haslanmi ppatatsiniz, 5 dakka da hazir oluyor.
kazara icat edilen bir kolaylık abidesi. mikrodalganın pişirme gücü, ikinci dünya savaşı sırasında magnetron denilen vakum tüpü üzerinde çalışan percy spencer adlı mühendisin cebindeki şekerin erimesiyle bulundu. besin içindeki su moleküllerini titreştirerek açığa çıkan ısı ile besinleri pişiren "1161 radarange" isimli ilk mikrodalga fırın 1954'te üretildi.
zararlı olduğu kanıtlanan ve dondurulmuş gıdaların ani ısı düşüklüğüne neden olduğu için kansorejen etkiye sebebiyet verdiği de açıklanmıştır. pek tercih edilmemelidir bu tip mutfak cihazları. diğer mutfak cihazlarına göre daha riskli.
amerikan filmlerinden edinilen izlenime göre bu cihaz, bir elinde meyve suyu varken buzdolabından alınan donmuş gıda lönk diye içine atılıp kapağı gavura vurur gibi çaat diye kapatılmak suretiyle kullanılır.
geçenlerde bir okuduğum bir makalede yeni evli çiftlere hediye edilen "geleneksel" hediyelerden biri olarak lanse edilmiştir. merak ediyorum, icad edileli kaç sene olmuş bir mikrodalga fırın ne kadar geleneksek olabilir ki... mikrodalga fırın orta asya türklerinden beri çiftlere hediye olarak mı veriliyo ne...
elektromanyetik dalgalar yayan ve molekülleri parçalayıcı özellikte bulunan ama kullanımı çok rahat ve kolay olduğundan vazgeçilemeyen fırındır.çok keskin bir enerji dalgası ürettiğinden dolayı beyinde hasara yol açabilecek kadar zararı olabilir. kansere yol açma ihtimali var. ayrıca yüksek akımdan dolayı moleküllerin parçalanmasıyla birlikte besin değerinin azaldığı görülmüş. sovyetler birliğinde bir dönem yasaklanmıştır.
yine de pratik yöntem olmasından dolayı çok yaygın olarak kullanılır. *
bir mühendislik harikasıdır. bilindiği üzere gözle görülen ışığın bir kısmı, opak yüzeye çarptığında ısıya dönüşmektedir, saydam yüzeyden ise geçip gitmektedir. mikrodalga fırında ise gözle görülemeyen ve su molekülü hariç tüm yüzeylerin içerisinden geçen bir ışık gönderilmektedir. bu ışık yalnızca su molekülüne çarpınca ısıya dönüşmektedir. bu sebeptendir ki mikrodalgaya tabakla birlikte koyduğunuz yiyecek maddesi ısınırken, tabak ısınmamaktadır. ayrıca mikrodalga fırında ısınma yüzeyden içeriye doğru değil, aynı anda tüm hacimde gerçekleşmektedir.
ne zaman anneme "ya bize de bir tane alalım" desem, annemin "saçmalama, o fırına yakın durursan, insanın böbreklerini pişiriyormuş" dediği akıllara zarar fırın.
mutfak teknolojisinde çığır açmış, özellikle erkek bünyelerin kurtarıcısı alettir. içine yerleştirilen yiyecek maddesinin ısıtılmasını sağlar. bunu maddenin içerisindeki su moleküllerini mikrodalgalar göndererek hareketlendirme ve kinetik enerjilerini arttırarak ısınmalarını sağlama şeklinde gerçekleştirir. bu sebeple içindeki su oranı yüksek olan malzemeler daha hızlı ısınırlar, aynı zamanda maddenin içindeki su moleküllerinin buharlaşmasını da sağladıkları için maddenin kurumasına da neden olurlar.
