amerikan filmlerinden edinilen izlenime göre bu cihaz, bir elinde meyve suyu varken buzdolabından alınan donmuş gıda lönk diye içine atılıp kapağı gavura vurur gibi çaat diye kapatılmak suretiyle kullanılır.
bir mühendislik harikasıdır. bilindiği üzere gözle görülen ışığın bir kısmı, opak yüzeye çarptığında ısıya dönüşmektedir, saydam yüzeyden ise geçip gitmektedir. mikrodalga fırında ise gözle görülemeyen ve su molekülü hariç tüm yüzeylerin içerisinden geçen bir ışık gönderilmektedir. bu ışık yalnızca su molekülüne çarpınca ısıya dönüşmektedir. bu sebeptendir ki mikrodalgaya tabakla birlikte koyduğunuz yiyecek maddesi ısınırken, tabak ısınmamaktadır. ayrıca mikrodalga fırında ısınma yüzeyden içeriye doğru değil, aynı anda tüm hacimde gerçekleşmektedir.
altın kızlar dizisinde doroty’ nin annesi, Sofia 'ya (Estelle Getty-1923 - 2008), televizyon röportajında soruyor,
jay leno; size göre asrın buluşu ne?
estelle; mikrodalga fırın.
mutfak teknolojisinde çığır açmış, özellikle erkek bünyelerin kurtarıcısı alettir. içine yerleştirilen yiyecek maddesinin ısıtılmasını sağlar. bunu maddenin içerisindeki su moleküllerini mikrodalgalar göndererek hareketlendirme ve kinetik enerjilerini arttırarak ısınmalarını sağlama şeklinde gerçekleştirir. bu sebeple içindeki su oranı yüksek olan malzemeler daha hızlı ısınırlar, aynı zamanda maddenin içindeki su moleküllerinin buharlaşmasını da sağladıkları için maddenin kurumasına da neden olurlar.
ne zaman anneme "ya bize de bir tane alalım" desem, annemin "saçmalama, o fırına yakın durursan, insanın böbreklerini pişiriyormuş" dediği akıllara zarar fırın.
kuru ekmegi 30 saniye veya 1 dakika kadar kisa bir süre icinde yumusacik olarak elinize almaya yarayan, yüksek wattla calisan bir teknoloji mucizesi...
soğumuş kahveyi bile fincanı ısıtmadan ısıtabilen şerefsiz bir alet. ilerde bu aletin kanser yaptığı ortaya çıkacak, götümüze girecek bu kolaylıklar, demedi demeyin.