her seferinde ulan şimdi bunlar bana iki eliyle bir sikini doğrultamıyor diyorlar mıdır acaba diye düşündüren, her seferinde vücut ısımı arttıran, kulaklarımın kızarmasına sebeb olan ama tarifi olmayan telaş.
poşetin ağzının bir türlü açılamaması sonucu artan kuyruk baskısının da etkisiyle müşterinin joseph joseph modunda debelenmesidir. bir allah'ın kulu da yardım etmez. kasiyer kız arada bir başını çevirir ve "bu salak hala poşeti açamamış" mealinde kafasını sallar.
marketten çıkılabildiği an shawshank hapishanesinden kurtulmuşçasına rahatlama hissi duyulması bundandır.
kasa sırasında sizden sonraki herkesin sizi beklemesi, sizi izlemesi, sizin poşeti açma sürenizin arttıkça size sinirli bakışlar atmaları ve bunun farkına vardıkça elin ayağın bile titremesine neden olabilen telaştır.