midtown madness'ın devamıdır. yine microsoft games yapımıdır. londra ve san francisco şehirleri bulunmaktadır.
hala yayalar ezilememektedir. (ezmek isteyenlere (bkz: carmageddon)) crash course ile yeni bir renk kazanmıştır.
ayrıca internetten yeni arabalar indirilebilir. biraz hile de olsa zevklidir. (ferrari enzo ile dehşet saçtığımı hatırlarım. hehe.)
başlığını sol framede görünce içimde dayanılmaz bir şekilde oynama isteği uyandıran oyun. efendim adamlar 2000 yılında yapmışlar oyunu şu gün kursam makinama,nfs'nin fifa'nın, cof'un yüzüne bakmam, alırım cooperımı, vosvosumu vururum kendimi san francisco yollarına. çünkü eskimez bir oyundur, şaheserdir midtown madness.
zamanında londra sokaklarını özellikle de buckingham-trafalgar arasını ile evimin yolu gibi ezberletti namuzsuz. çocukluğum bu oyunun başında geçti; büyüdüm ama zamanım hala da mm2 ile geçiyor. eğer şehir planları gerçek ile aynı olsaydı adım gibi eminim bu iki şehirde de** hayatta kaybolmazdım.
hâlâ ara sıra oynadığım, londra ve san francisco'da turladığım oyundur. test drive unlimited gibi oyunlar çıksa da oynatır kendini. sonradan araba ve yol eklenebilmesiyle bir nevi güncel kalmaktadır midtown madness 2.
crash coursedeki amcamın bana aston martini vermemesi icin neler yaptıgını bilirim son kısmında follow that car yaparsınız ardından super bi sekilde gemiden gemiye ucmak gerekir london caple nasıl olacaksa ve sonunda aston martin sizindir.
beni ağlatan oyun. evet evet beni ağlatan oyun. bi oyun nasıl dramatize edilir veya üzerinden nasıl reklam yapılır hiç bilmiyorum, fakat bu oyun beni şu anda ağlatmıştır. 2001 yılında sahip olduğum bilgisayarıma age of empires 2 the age of kings ile birlikte edindiğim ilk orjinal oyun. kurduğum, hatta kuramadığım ilk oyundur. neden mi? çünkü bilgisayarı aldığımız günün akşamı cd-rom'u açıyordum fakat cd'yi ters taktığımdan dolayı oyunu yükleyemiyordum. hiç unutmuyorum ertesi gün okuldan döndüğümde annem bana "ablan oyunu kurdu" dediğinde müthiş sevinmiştim. hemde müthiş. ablam kurmuştu ve oynama gayreti içerisindeydi. hemen yukarı çıkıp çantamı fırlattım. aşağıya inip bilgisayarın başına yapıştım. o anki duygularımı hayatım boyunca unutamam. saatlerce oyun oynamıştım. san francisco ve londra sokaklarında saatlerce turlar atmıştım. köprülerden atlamalar, insanları ezmeye çalışmalar... hayatımda unutamayacağım yegane anımdır.
9 yıl geçmiş aradan. tam 9 yıl. ve bilin bakalım az önce bu başlığı gördükten sonra ne yaptım. yine 2.kata çıkıp arşivimden midtown madness cd'sini bulup taktım fakat setup veya autorun gelmedi. cd yi çıkarıp göz atmak istediğimde işte o zaman gözümden yaşlar geldi. çünkü aceleyle cd'yi yine ters takmışım...
neyse.
ben biraz tadını çıkarayım şu lanet oyunun!
microsoft un çıkardığı ender nefis oyunlardandı. bu oyunu oynamak resmen terapi gibiydi benim için. londra nın dar sokaklarında yağmur eşliğinde rush hour civarları mini sürme şerefine nail olmaktı benim için...
yalnız crash course olayı ciddi manada zorlayıcıydı.
bilgisayarıma yüklediğim ilk oyun. sisli sokaklar, blitz race'ler, mustanglar otobüsler.. hepsi inanılmazdı, başlığı duyunca gözlerimde bi hareketlenme oldu.
efsane araba yarışı oyunudur . bütün polisleri peşime takar sonra da suya atmaya çalışırdım hepsini . bir de eğimli binanın tavanına çıkıp ordan şehrin manzarasını izleyip efkarlanmak gibisi yoktur oyun aleminde .