ne kadar zavallı bir durumda olduğunun farkında bile olmayan mahlukatların, mesnetsiz ön yargılarıyla size üç kuruş etmez akılllarıyla ahkam kesmeye çalışdığı zamanlar.
lunaparkta balerinaya veya dönen salıncaklara hatta hatta bütün habire kendi etrafında dönen lunapark oyuncakları na binildiği andır. en azından benim için. insanın normal salıncakta da midesi bulanır mı yahu?
siyah inci ninde dem vurduğu gibi yalakalık. bendenizde büyük tiksinti uyandırır. böyle kişilerden mümkün mertebe uzak durmaya çalışılmalıdır her tarafa ağzından bal damlayarak gezen nerdeyse önüne gelene, aklınca belki ikna ettiğini düşünerek ki çoğu kişinin egosunu okşayarak bunu elde edebilicektir bu yağdanlıklarıyla ama böyle hareketler, gören gözler etrafındaki olan biteni oluşturulmaya çalışılan süslü tablonun süssüz halini görmelerini engelleyemiyecek ve kişide bir tiksintiye neden olacaktır. böyle kişiler bu yavşakça davranışlarına bir çeki düzen vermelidirler.
gece 00.30 civarı merkezden halk otobüsüne binip eve giderken sizden beş dakka sonra otobüse binen ve muhtemelen bardan çıkmış ve aç karınına içmiş birinin ayakta yaptığı yolculuğa dayanamayıp üzerinize kusması. işin garip tarafı ise polyanna'nın o an devreye girip "iyiki bir şeyler yemeden içmiş en azından sadece birayı kustu" demesidir. allah başa vermesin...