(bkz: rubber soul) albümünden $eker gibi bir lennon& mc cartney ortak çalı$ması. fransızca sözler atı$tırmı$lar tam draje olmu$.
michelle ma belle
these are words that go together well
my michelle
michelle ma belle
sont les mots qui vont tres bien ensemble,tres bien ensemble
i love you,i love you,i love you,that's all i want to say
until i find a way,i will say the only words i know that you'll understand
michelle ma belle
sont les mots qui vont tres bien ensemble,tres bien ensemble
i need you,i need you,i need you,i need to make you see
oh what you mean to me.until i do,
i'm hoping you will know what i mean
i love you.
i want you,i want you,i want you.i think you know by now
i'll get to you somehow.until i do i'm telling you so you'll understand
michelle ma belle
sont les mots qui vont tres bien ensemble,tres bien ensemble
i will say the only words i know that you'll understand
my michelle.
3 aralık 1965 sürümlü, listelerde 1 numaraya ulaşmış the beatles balladı.rubber soul albümünün ilk yüzünün kapanış şarkısıdır. şarkı 3 hafta 1 numaradaki yerini korumuştur. şahsımca paul'den başka kimsenin bu kadar güzel yorumlayamacağına inanırım. yıllarca dinlenen ama eskimeyen bir eserdir. back vokaller armonik olarak 3 seslidir.2 ses arasında oktav farkı var, diğeri başka seriden gider(evet, kulağımı hoparlöre dayayıp defalarca dinleyip çözümledim.)gitar solosu ise tam anlamıyla şahanedir.hem melodik,hem de ton açısından.bir gitar solosu hem çok sade,hem de bu kadar güzel olur dedirtir insana. kromatik geçişler şahanedir. bazılarının sandığının aksine parça e majörden değil f majörden başlar. paul daha birçok şarkıyı da f majörden söylemiştir.
şarkının yazılma ve kaydı şöyle olmuştur: paul ana melodiyi bulmuş ama bir türlü köprüyü kuramamıştır(i love you,i love you... lu kısım).bunun üzerine meseleyi john'a açar. john köprü kısmı yazar ve parça tamamlanır. hiçbir aslı astarı olmayan bir rivayete göre olaylar şöyle gerçekleşmiştir(j:john , p:paul ... ): paul ilham alarak melodiyi bulur.ama bir türlü tamamlayamamaktadır. john'a gitmek de istemez pek canı. böyle günlerce uğraşır,bir sürü şey besteler ama beğenmez."iyi, john'a anlatalım şu meseleyi belki birşeyler bulur" diye düşünerek stüdyoda john'u bekler.
p:dayı günaydın ya nerdesin bi buçuk saattir bekliyom.
j:trafik sıkışıktı biraz ondan geç kaldım.sen napıyon,bi değişik gördüm seni. ilham mı geldi yine?
p:bi şarkıyı tamamlamaya çalışıyorum, istersen beraber bakalım.
j:olur.
paul gitar eşliğinde biraz çalar. john dışardan pek belli etmez ama içinden "vay şerefsiz iyi bulmuş valla... " diye düşünür.
j:ben evde bakayım seni haberdar ederim.
birkaç gün geçer john aradaki "i love you,i love you... "lu kısmı yazmıştır.
j:bak buraya bunu yazdım nasıl olmuş?
paul içinden "amına koyim kaç haftadır uğraşıyoruz doğru dürüst bi şey bulamadık adam iki günde yazıp getirdi"
p:eh fena değil dayı yaparız böyle... gel sana bi çay ısmarlıyim.
muhteşem bir klasiktir. öyle ki onlarca usta gitarist kafalarına göre çalmıştır ve her seferinde şarkı daha başka bir tat kazanmıştır. emprovizeye çok yatkın bir parçadır.
Çok fena dile dolanan bir beatles şarkısı. değer verilen kişiye bir türlü ne kadar sevdiğinizi anlatamadığınız anlar vardır. işte michelle o anların şarkısıdır.
I need to, I need to, I need to.
I need to make you see,
Oh, what you mean to me.