adnan polat'ın yerinde olsam önüne 10 senelik mukavele koyup "imzala hoca" diyeceğim teknik adamdır. henüz 42 yaşında bunca tecrübeye sahip, kıvrak zekalı, başarıya aç ve oyuncularla bu kadar iyi anlaşan bir teknik adam bulmak gerçekten kolay değildir.
dahası bu ıvır zıvırdan huylanıp kazan kaldırmaya kalkışan futbolculara da iyi bir gözdağı olur. kadroya giremeyeni, antremanda fırça yiyeni, istediği mevkide oynatılmayanı, oynadığı mevkiye takviye transfer yapılanı vs. hemen başlar takımı sabote etmeye türkiye'de. türk futbolcusunun da türkiye'de bir süre oynayan hemen her yabancının da kısaca mantığı bu şekilde işler. "futbolcular mutsuz, hoca başarısız" havası yaratıp teknik direktörü kovdurmak, sonra da kafasına göre top oynayıp gündelik başarılarla güya iş yapmak. anlaş bakalım hocayla 10 yıllığını, futbolcular değişir hoca daimdir havasını ver bakalım oynuyor mu oynamıyor mu görelim. türkiye'den ne teknik adamlar kayıp gitti futbolcu nazı yüzünden. lucescu'su mu dersin, gerets'i mi, daum'u mu...
tabi bunu yapabilmek için gündelik başarılara endekslenmeyen, tribünlerden korkmayan ve popülizm peşinde koşmayan profesyonel bir yönetici olmak gerekir. 2 sene küfürün allah'ını yersin ama 5 sene sonra efsane olursun.
feldkamp ı bile beğenmiş bir bünye olan bana kendini beğendirememiş adam. geçtiğimiz yılki çift santrforlu sistemden yeniden tek hücum oyuncusu barındıran sisteme geçmesi, ileriye gol vuruşlarında etkisiz baros u koyması*, çocukların bile görebildiklerini göremeyerek beş atılacak maçlarda takıma 4 yedirmesi olacak işler değil.
birde bu durumdan karlı çıkan var elbette; o da geçtiğimiz yıl skibbe nin 7. yaptığı ve kovulduğu leverkusen, bu sene süper adamlar.
kendi kariyerini de tehlikeye atıp bu ülkeye nasıl çağdaş futbol oynanacağını öğretecek olan teknik adam. ha bu sistem oturana kadar skibbe'ye tahammül edebilirler mi orası bilinmez işte...
galatsarayın başında at çüküne kelebek konmuş gibi duruyor.
len denyo sen kimsin de barosa, lincolne taktik verecen? o adamlar seni dinler mi? geçen sene leverkuseni ligde süründürdün. adamlar bu sene şampiyonluğa oynuyor. disiplinsiz, taktiksiz, gereksiz bi teknik direktör. hatanın da tek sorumlusu adnan polat. yığınla para dök takıma, bir fenerli olarak kıskandığım kadroyu kur, ama kadronun başına da bu adamı koy. bu adam bu sene galatasarayı ligde şampiyon yapsa da, uefa da üst turlara çıkarsa da gerçek budur.
gamsız teknik direktör. önce yardımcıları kovuldu sesini çıkarmadı sonra teknik danışman diye kalli yanı başına getirildi ama o gene gülücükler saçmaya devam ediyor. aslında çok çakal bir hoca, paramı verin de takım yense ne olur, yenilse ne olur.
diyorum ya bu adam alman, öyle hemen ertuğrul sağlam gibi duygularıyla hareket edip istifayı basmaz. profesyonellik bu olsa gerek.
uzun zamandir bekledigim y.vsak spor spikerlerine (en azindan birine) lafi yapistirmis adamdir.
son 6 yildir ciddi sekilde takip ettigim bundesliga'da, bizim spikerlerin her mac sonrasi yönelttigi cilki cikmis, karaktersiz yavsakca sorularindan nedense bir tanesine bile rastlamadim bugüne kadar.
her sorunun da sorulma sekli bi tarzi vardir. en azindan "bu konu hakkinda ne düsünüyorsunuz" dersin ve de cevabini beklersin.
ama nedense bizim spikerler kendilerini röportaj yaptigi kisiden daha akilli veya o kisiyi inanilmaz derecede gerizekali saniyorlar.
adama hatirlatiyor bir de (maglup oldugu bir mactan sonra üstelik) bu bu geldi, böyle böyle oldu simdi istifa etcen mi diye! sanki adamin kimin gelip gittiginden olaylardan bi skim haberi yok.
sanki o adam senin ona "istifa etmeyi düsünmüyor musunuz" sorusunu sorarken alttan alta "ulan mal gibi adamsin" dedigini anlamiyor. eger sen adami canli yayinda mal konumuna koyarsan adam da sana yillardir bizim teknik direktörlerimizin veremedigi cevabi 'idiot'u (türkce: aptal) alnin ortasina yapistirir.
kötü bir td'dir veya degildir. orasi beni ilgilendirmez. gs yönetiminin sorunudur. ama bu cevabi yüzünden takdir edilmesi gereken adamdir.
takımın teknik direktörü olamayacak kapasitede olmasına rağmen baştacı edilmiş teknik direktör. adam teknik direktör değil diyoruz adnan sezgin'in kuklası.
hala savunanları anlamayanları ve bunu sürekli olarak papağan gibi dile getirenleri anlamadığım, size ne ki hamuğa koyim dediğim adam. ha bir de bir adam ortaya laf atmış o belli, takımda disiplin yok diye, herkes onu tekrarlamakta. takımda disiplin yokmuş, galatasaray oyuncuları istedikleri zaman maç kazanıyormuş.. mışmış. nereden biliyorlar? kendileri çünkü bizzat oynuyorlar. dün istememişler, böyle karar vermişler; "lan bugün kazanmayalım hiç havamda değilim" diye kazanamamışlar. yani buradan çıkaracağımız sonuç nedir? skibbe disiplinsiz, böyle şeyleri iddia edenler çok iyi analiz yeteneğine sahipler, oyunu hemen çözüp gerekli yerlerde skibbe'nin yanlış değişiklik yaptığını gözlemliyorlar.
halbuki galatasaray yönetiminde hata çıkacak sokağa antrenörlük belgesi olan ilk kişiyi teknik direktörleri yapacak.
kendisini eleştirenlerin avrupa'da kariyer yapmış bir hoca bulup bir an önce yerini bırakmasını istediği kişi. mourinho da bizi bekliyor a.q!
kariyer yapmış, disiplinli,teknik bilgisi üst seviyede, taktik bilgisi üst seviyede, iyi motive eden... böyle bir adam bulsa zaten barça kapar!
Hala savunanların olduğunu görünce şoke olduğum sözde teknik adam. yahu anlayın diyoruz galatasaray takımı futbolcular isterse oynayan bir takım haline gelmiştir. teknik direktörün bu zamana kadarki kazanılan önemli maçlarda hiçbir payı yoktur. oyuncular dün maçı istememiş ve alamadık diyorsanız o zaman durum vahim. skibbe bu takımı motive edebilecek, kaldırabilecek bir hoca değildir. galatasaray takımı şu anda sırf futbolcuların ayaklarına bakıyor ve skibbe işleyen tekere çomak sokuyor.
skora göre yorum kasanların sevmediği teknik adamdır.
bu kadar eleştirilen futbol metalist maçında ortaya konan futbolsa bu arkadaşların kıt futbol bilgisine söyleyecek laf bile yoktur. sen 90 dk tek kale oynayacaksın, pas yüzden tavan yapacak ama en az 3-4 tane net pozisyonu dağlara tepelere atan forvet hattı ve ayağındaki topu mal gibi rakibe kaptıran servet senin takımında olacak, sonra da suçlanacaksın takıma "karaktersiz" futbol oynatmakla.
sakat makat geçin bu işleri arkadaşım, kadro neyse ona bakarız. bu takım futbol oynuyor, hem de kütür kütür. son 3 avrupa maçına bakan daha iyi anlar. ama senin takımında sakatlıktan yeni çıkmış bir ümit karan, istikrarsız nonda ve milan baros olsa hangisini dikersin ileri uca? takım tek kale hücum yapsın, pembe pabuçlu şebek ayağına geleni harcasın, maskeli öküz ayağındaki topu kaptırsın... skibbe'nin ve takımın geri kalanın hakkını yemeden önce iyi düşünmek gerek...
metalist macindan sonra kendine guvenen, sabreden benim gibi bir cok galatasaray taraftarinin sabir tasini sonunda catlatmis teknik direktor. tabi esas suclu yonetim. saglik kurulu da cok basarisiz. ama bazi seyler vardir ister asi tutmak deyin ister kimyasi uymak deyin... malesef olmuyor. takimda fizik gucu de kalmamis. skibbe iyi bir insan olabilir ama malesef teknik direktorlugu bu buyuk takim icin henuz yeterli degil. kan degisikligi sart, oyuncularin ayagini denk almasi da. hocayi gonderip gerekirse takim daha once oldugu gibi cevat guler nezaretinde calistirilir. devre arasinda da kariyeri, vizyonu galatasaray' i kaldirabilecek bir teknik adam takimin basina getirilir. su asamada emektar feldkamp' in teknik danisman vs ne yaparsa yapsin takima direk bir katkisi olmaz. ligde yukaridan kopmadan, avrupa' da da ozlenen basarilari yakalama sansini kacirmadan mudahale yapilmali. yoksa kacan trenin dumanina bile yetisemeyiz. aman diyim.
skibbe yi savunma ve sevme derneğini anlamakta güçlük çekiyorum. iyiki sakatlar var galatasaray da. yoksa başka bir argümanla savunulamazdı skibbe. ha bi de yaşı genç tabi. güzel güzel...
onun sahaya sürdüğü kadroya bir çok aklı selim galatasaraylının ve futbolseverin lafı yok. fakat bir takım nasıl bu kadar karaktersiz bir futbol oynar? burada taktikten sistemden öte bir şey var. futbol bir play station ya cm/fm değildir mskym ya!.. bunu anlayın.
futbolda ruh vardır, oyuncu psikolojisi vardır, disiplin vardır, profesyonellik vardır. sezon başından beri (benfica maçı dışında) bu takım hangi maçta ruhunu sahaya yansıttı? hangi maçta oyuncular aptalca sarı kart görmedi? hangi maçta oyuncular sürekli birbirleri ile kavga etmedi? ya onu geçtim bir hatırlayın: bir maçta arda turan, skibbe ye gelip taktik verdi. oha! nerede karizma, nerede liderlik!
yerlerde...
neymiş sakat çokmuş ondan böyle top oynuyormuş gs. yukarıda dediklerim ve sezon başından beri yazdıklarımı azıcık dikkate alın. inatla bir defa daha yazıyorum. serkan çalık niye sakatlanmış bir bakın; http://fanatik.ekolay.net...d=32&ArticleId=119190
hadi avrupa maçlarını geçtim*, ligte neden puan kaybediyor sürekli bu takım? deplasmanda alınan bir puana "iyi güzel bir puan yarar bize" anlayışı yok mu skibbe de? bu mu lan gelecek vaadeden teknik adam? yahu senin elinde arda-kewell-baros-lincolin-nonda-ümit var ve sen kocaeli dışında hiç bir deplasmandan galibiyet alamıyorsun, yer yer eziliyorsun. istediği kadar sakat olsun oyuncular. senin çıkartacağın en kötü kadro bile bu ligin en iyi dördüncü kadrosu olur.
ha şunu dersiniz anlarım. suç sadece skibbe de değil hacı hüsrev esas suç; adnan polat ve yönetimde!..
bunu deyin canımı alın.
oynattığı sistem galatasaray'ın şu anki eksik kadrosuna en iyi uyan sistemdir. sanıldığı gibi 4-5-1 değil; 4-2-3-1'dir.
fantazi yapmadan sadece gerektiğinde oyuncu değişikliği yaparak oyunu götüren adamdır ki daha fazlasını yapmasını beklerseniz bu adma zaten bu yaşta burda olmazdı.
oyunu okumada eksikleri olduğu ortada fakat sahaya çıkarttığı ilk 11 ve yaptığı oyuncu değişiklikleri hiç eleştirilemedi çünkü elindeki kadro bu!
türkiye'nin en geniş kadrosu bu adamın elinde ama yarısı sakat buna yapabileceği hiçbirşey yok o bölüm kulübün sağlık ekibinin beceriksizliği ile de ilintili.
eksikleri sayarsak en kritik bölgelerdeki eksikler. ileri uçta sorun yok ama takımın arkası sorunlu. ayhan formdan düştüğünde takım duruyor. asıl yeri defans olan meira zorunluluktan ortada oynatılıyor bu da defanstaki yavaşlığa sebep oluyor. servet'in yanına alınan meira da bir nevi sakat oluyor bu durumda.
galatasaray'da bir gelenek varsa, iki maça ynilmeyle hoca gönderilmez. adnan polat bunu yaparsa eğer hayatının hatasını yapar.
ayrıca medyanın oyuna gelen adamdır. aziz yıldırım'ın büyük baskısından kaçıp eline oyuncak arayan medya yıllardır fenerbahçe'ye yaptığını galatasaray'a yapıp kulübü karıştırmakta kabak da bu adamın başında patlamaktadır.
bu adamdan cacık olmaz diyenlere soruyorum siz olsaydınız bu adamın yerinde nasıl bir taktikle oynardınız? 3-5-2 mi? oyunu kilitleyen futboldan zerre zevk aldırmayan 4-1-4-1 mi? yoksa iki önliberolu 4-2-2-2 mi oynatırdınız?
maç kilitlendi dakika 70 kimi oyuna alırdınız ya da? dönüp bir bakın yedek kulübesine sağlam adam varsa zaten ilk 11 de çıkacak.
ne var peki adamda? hep şu şekilde savunuluyor bu zavallı;
- genç abi niye öyle diyorsun. ne güzel genç adam. gelecek vaadediyor. zaten dünyada genç teknik adam moda. gör bak yıllar sonra kral olacak bu adam.
bunu diyen herkesin kafasını tutup bıngıldağında soğan kırıyım.
galatasaray'ın kurduğu bu mükemmele yakın topçuya yakışmayan teknik direktör. herkes bunun farkında adnan polat nasıl farketmiyor şaşıyorum doğrusu. bizim dedeye kızıyorsunuz ancak bu dedenin eline verilee bu kadro şuan dünyanın en keyif veren takımı olurdu galatasaray. gerçekten hayretler içindeyim. elinde meira gibi bir defans , ayhan ve mehmet topal gibi bir ortasaha arda , lincoln , kewell , aydın , ümit karan , nonda , baros gibi bir hücum hattı olacak ama takım bu kadar aciz top oynayacak. gerçekten ayıp ve günah.
