aslında pek bir şey bildiği söylenemez. konular havada kalıyor çoğunlukla. illuminatiyle ilgili binlerce ingilizce blog var. tek yaptığı küfür ekleyip her yazısında yobaz kime nedir ne değildir nasıl olunur gibi tanımlamalar yapmak.
başkalarının araştırmasını direkt türkçeye çevirip paylaşması güzel olan kişi. ama sorun ''beyler yazıyı çeviriyorum'' demesi değil, ''beyler off tüm interneti alt üst ettim pek çok şeyi birleştirdim, şunları gördüm çıkardım'' demesidir.
yer çekimi ile ilgili bir yazıyı çevirmek ayrı, yer çekimini buldum demek ayrıdır.
illüminati isimli gizli örgütün konusunu ilk defa avare de açarak örgütün duyulması hakkında büyük iş çıkarmıştır. Ayrıca blog unda da çok başarılı yazıları var. Kalemi kuvvetli. Yazılarını takipteyiz efenim.
kendini çok zeki sanan,yazılarında hep küfür kullanan ve bunu marifet sanan,millete sığır mal diye hakaretlerde bulunup cinlerimi tepeme çıkaran hitabet yeteneği sınırlı zat...(seni anlayan kitleye birşeyleri anlatmak için uğraşmana gerek yok zaten..eğer amaç birilerine birşeyler öğretmek,anlatmaksa önce karşındakini "mal" yerine koymaktan vazgeç, ondan sonra yaz...yoksa yazdıkların bir bok a yaramaz.)
yazdıkları şeylerin bir anda kendi içine doğdu sanan yazar arkadaşlar varmış. adam orada o kadar yazı yazmış, bilgi toplamış, yorum yapmış, her şeyi bir blog altında toplamış, saatlerini günlerini vermiş yine yaranamıyor. yok arkadaş ben anlamam bunu. okumayacaksan siktir git youtubeda araştır hepsini bir de ingilizceyi anlamaya çalış. vay anasını.
Şimdi baştan anlaşalım, bu yazı blog'daki diğer yazılardan biraz farklı olacak. Zira bu sefer bir film analizi yapacam, hem de bir Kubrick filmi. Yani bu da demek oluyor ki yoruma açık bir konu olduğundan, kesinlikle şahsi yorumlamalarım için "%100 doğrudur" iddiasında bulunamam. Gerçi ben hiçbir yazım için böyle bi iddiada bulunmuyorum ama yazdığım siyasi içerikli yazılarda sizlere bilgi sunduğum için o bilgilerin doğruluğunun garantisini verebilirim, zaten mümkün mertebe kaynak sunuyorum bilgi verdiğimde. Fakat bu sefer bir film yorumlayacağım için aynı netlikte konuşamam, sonuçta bu bir sanat eseri ve herkes değişik şekillerde yorumlayabilir. He bu demek değildir ki bu yazıda ben her şeyi götümden sallayacam, tabi ki yine mantık ve tutarlılık içerisinde yapacam bu sikimsonik saptamalarımı. Ayrıca Kubrick'in, en azından bu filmini de iyi analiz ettiğimi düşünüyorum hakkımı yemiyim, ama siz yine de ona göre geçirin süzgecinizden tamam mı canolar, yerim sizi ehehe.
--spoiler--
youtube da 2007 de upload edilen bir video var ondan esinlendim demeyi unutmuş galiba.
tüm bu anlattığı olaylarla kapitalizmin ilişkisini kuramaması tek kusuru herhalde. çözümün kapitalizmden kurtulmak olduğunun farkında değil. ama olsun, kapitalizmi tanıyor ve düzenin nasıl işlediğini biliyordum şimdi o düzeni işleten esas kişileri sayesinde tanıyarak eksik parçaları tamamlıyorum.
Edit: ayrıca milliyetçilik gibi bir yanılgıya da düşüyor kendisi. kapitalizm karşıtı olmadığından olsa gerek.
tesla yazısından sonra, neredeyse tesla'ya tapınacak hale gelen, sonra tesla'nın ''kutsal kitapları okuyup anlamayan dindar, okuyup anlayan ateist olur.'' sözünü öğrendikten sonra, onu itin götüne sokan* takipçileri olan blog yazarı.
çok çok iyi bir yazar. türkiye'deki sözlükçüler ve internet yazarları şu anda illumunati sayesinde bilinçlenmişse bunun tek mimarıdır. tek başına yapmıştır. kendiside kabul etmiştir; bu kadar ilgiyi beklemediğini. ayrıca kafanıza takılan bir sürü soruyu incisözlükte nick altına yazdığınızda size yardımcı olmaktadır. bu zamana kadar sorduğum bütün sorulara büyük bir içtenlikle mesaj atarak cevap verdi belgeleriyle ve videolarla. birde kaynatamı sikmese daha güzel olacak ama herkesin kendine has bir üslubu vardır.
inşallah illumunati'nin dikkatini fazla çekmezde başına bela gelmez kardeşimizin... yazılarının devamını diliyorum. ve aynı zamanda risale-i nur'u ifşa edeceği yazısını çok büyük bir merakla bekliyorum. bir yazısında bunun haberinin verdi.
görünce dayanamıyorum onu
sokmak istiyorum götüme koca kavanozu
ne güzel şeysin sen nutella
ela ela ela under my umbrella
swh diye güler, uludağ limonata içerim
dizilerden lost'u tek geçerim
zevksiz sevişme ürünü olduğum için
entry'min sonunda swh diye gülerim
an itibariyle sandalyeden düştüm
ebemin amını tersten gördüm
bana liboş diyenlerin hepsine
yapma demiyorum hobi olarak gene yap diyerek ayarı gömdüm
banu güven olsa da seyretsek
yanında bir de eti browni intense lüpletsek
amma velakin yine de, ne güzel şeysin sen nutella
ela ela ela under my umbrella
anket gördüm mü "anket lan bu" bakınızı veririm
huzursuz'un çükü sorunsalıdır tek derdim
beynimi lazım olmaz diye türk hava kurumuna verdim
ne güzel, ne kadar güzel bir şeysin sen nutella
ela ela ela under my umbrella
Hacı Rothschild ilköğretim Okulu / 3b sınıfından Michael Sikkofield.
bence ekşi sözlükte yazar olamamış ve hıncını böyle devamlı ekşiye laf atarak geçirmeye çalışıyor. ekşi sözlüğe girip baktığınızda michael sikkofield'in hala çaylak olduğunu görebiliyorsunuz. ahahaha tipsiz. sümük. cidden.
blogunun yazı ve arka fon rengini acilen değiştirmesi gerek. gözleri sikiyor. çok okumuyorum ama birkaç dakikalığına girince bile bir süre sonra karartılar görmeye başlıyorum.