98de sevmemiştim seni çocuk, batistuta'mı üzmüştün.
ilk olarak, 2001 fa cup finalinde robbie fowler'ı izlemeyi beklerken sempati duymuştum yumurta kafana. heskey'in beline gelen boyunla koşturuyordun sağa sola. fowler'ın oyuna girmesinden sonra son dakikalara 2 gol sığdırıp kupayı kazandırmıştın liverpool'a. pembe kafalı ljungberg'in inadına.
yağı bol bulup taşaklarına süren real madrid sana teklif yaptığında ''owen'ı harcayacaklar matmazel'' demiştim arkadaşlarıma. gitmeyeydin iyiydi. newcastle'a sürüldün sonunda. artık sen bir cenabettin.
sonra iflah olmadın zaten çocuk. arkadaşlarla ''olum manchester united'da 7 numara kimdi la?'' muhabbetlerimizin mezesi oldun. yedek kulübesinde alex ferguson'ın çiğnediği falım sakızlarının fallarını okuyup ''kısmetimde sarı saçlı yarim var'' der oldun.
n'oldu sana yumurta kafalım?
ufacık boyunla liverpool'da yardırırken, zenginin parasına ve karizmasına kanan nihal mi oldun?
özlüyoruz seni çocuk. robbie fowler'ı da özlüyoruz. futbol dünyası yuvarlak derler. bir gün başınız döner de karşılaşırsanız benden selam söyle. kendine iyi bak omletim.
saçmalıktır. neden özleyeyim ki michael owen' ı. beraber okey mi oynamıştık daha evvel? kankam mıydı? aynı evde mi yaşıyorduk? adam ölmedi zaten halen machester united' da oynamakta. ne paylaştık? açarsın youtube' u izlersin videolarını olur biter. yetmezse iftara çağırırsın.
futbolun ruhunu zerre kadar anlamamış olanlara her zaman yabancı gelir. ama özlenir. kıpkırmızı liverpool forması içerisinde, süratine yetişemeyen stoperin beyhude çabası eşliğinde gole giderken.
ünide o dönem farkedemediğim bir hatun tarafından muhtelif aralıklarda tip olarak benzetildiğimden kelli bende ayrı yeri olan özlem. ah ulen şimdiki aklım olaydı.
bunu özleyen şunu da özleyecek ayriyeten bir beş-on sene sonra:
(bkz: filip holosko)