eğer basketbolcu olmasaydı tarihin en iyi uzun atlama,3 adım uzun atlama veya yüksek atlama atletlerinden biri olabileceğini sandığımız insan ötesi varlık..
michael jordan her şeyden önce bir duruştur.o herkes farklı durur, bakar, drive eder, şut atar sanki rakibe karşı değilde tek başına oynuyormuş gibi rahattır.bu durum çoğu kez rakipleri tarafından "sanki başka bir boyutta, onu engellemek imkansız". şeklinde tarif edilir.
nike markasını batmaktan kurtaran hatta dünyanın en büyük markalarından biri yapan adamdır.bobcatsin %10una sahiptir.aslında büyük hissedar olmak istedi ama izin vermediler.
son olarak da bi magazin haberi;onunla yatabilen tek porno oyuncusu bayan vardır:kylie ireland.yorum:o bayanı bende kaçırmazdım.
takımı charlotte bobcats oyuncularını gaza getirmek amacıyla olsa gerek, utah maçından önce takımla birlikte antrenmana çıkmış basketbolun en büyük efsanesi. böylece utah fanlarının kendisine karşı olan nefretinin katsayısını biraz daha yükseltmiştir. bu arada maçı bobcats kazandı, evet. ayrıca bu maçta bobcats starter larının dördü 2+ blok yaparak hayvani bir olaya imza atmışlardır.
- jordan on a drive thru the lane. tried a shot.. got it. 63 points.. (jordan ın rekor kırdığı maçı anlatan spikerin kelimeleri)
(bkz: ne hafıza varmış sende)
Michael Jordan Nike reklamlarına çıktığı dönemde bu işten yıllık olarak kazandığı para, Malezya;daki Nike fabrikalarındaki tüm çalışanların yıllık kazancının toplamından daha yüksekti.
şimdilerde bir sürü zıpçıktı ile kıyaslanan basketbol ilahı.. neymiş kobe şu kadar sayıya ondan daha genç ulaşmış, neymiş lebron'un rebound ortalamaları daha iyimiş.. bu saçma istatistiki hesaplar eşliğindeki birebir kıyaslamaları yapanlar, şu gerçeği unutmaktadır.. kobe'nin şimdi şov yaptığı bu oyun tarzının mimarı zaten mj.. büyük oyuncular takımlarını, efsane oyuncular ise oyunu ileri götürürler.. misal vermek gerekirse gelmiş geçmiş en büyük pivot denilen, bir maçta attığı 100 sayıyla bu alana ait rekorun hala sahibi olan wilt chamberlain belki şu anda oynasa all star'a ancak seçilebilecek bir yarı yıldız olurdu.. bu onun büyüklüğüne gölge düşürüyor mu, hayır.. çünkü chamberlain yüzünden oyuna yeni kurallar getirilmiş, yeni hücumlar ve savunmalar geliştirilmiş, kısacası oyun yeni bir rotaya girmiştir.. demek istediğim wilt chamberlain'in oynadığı oyunla raef lafrentz'in oynadığı oyun bir değil.. oyunu bu hale getiren, gelişmesine neden olan baş aktörlerden biri de wilt chamberlain.. bu nedendendir ki kobe bryant ile michael jordan'ın kıyaslanması saçma olacaktır.. belki kobe, lebron ve ya dwyane wade ileride michael jordan'ın istatistiklerini yerle bir edecekler hatta ondan daha büyük başarılar kazanacaklardır.. ancak hiç bir zaman gelmiş geçmiş en büyük basketbolcu olamayacaklar çünkü zaten basketbol sporunun oynadıkları hale gelmesini sağlayan jordan'dı.. ondan önce bir guard oyuncusunun tek başına takımı şampiyonluklara götürmesi inanılacak ve güvenilecek bir şey değildi.. şimdi ise biraz artist hareket yapan bir shooting guard'a milyonlar veriliyor ki takımı taşısın.. bu çocukların içlerinden de bazen kobe gibi biri çıkıyor işte.. neymiş efendim jordan zamanında bu kadar etkili savunma yokmuş ulan bugünkü etkili savunmanın nedeni zaten o jordan zamanı.. bütün bunların dışında basketbol demek michael jordan demektir.. basketbolu dünyaya tam anlamıyla açan ve sevdiren michael jordan'ın yaptığı bir fade away şuttur, dilini dışarı çıkardığı bir smaçtır.. bu incelikteki hareketler o hormonlu lebron james öküzünün 2 kişi üzerinden yaptığı sert smaçlarla karşılaştırılamaz.. özetliyecek olursam nasıl ki metin oktay'la hakan şükür'ü kıyaslamak manasızsa, aynı kural bu sporda da geçerlidir.. belki kobe daha fazla sayı atıyor ama onun daha fazla sayı attığı bu oyunun oluşma sebebi majesteleri.. kobe ya da lebron alsın tek başlarına takımlarını nba şampiyonu yapsınlar da görelim.. *
basketbolu bıraktığından beri allstar maçları çok kesat geçen insan.çünkü o sahadayken herkes ona saygı gösterdiğinden maçlar şova dönük oluyordu.artık herks birbirinin gözünün içine bakıyor mvp olabilmek için.
imkansız diye birşeyin olmadığını her yaşta kanıtlayan,dünya basketbol tarihine adını altın harflerle yazdırmış ve majesteleri lakabını almış,insanların gözünde basketbol tanrısı imajını taşıyan eski profesyonel basketbolcudur.
Çocukluğumun 3 Maykıl'ından biridir. Diğerleri soyadı Ceksın olan ve Şumayer olandır. Bu arada yıllar sonra Şumayerin adının Maykıl değil de Mihail olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğramıştım...
uçan amerikalı, sihirbaz gibi lakapları olan harbiden de havada git gide yükselebilen insan.Ben öyle gördüm sanki havadayken basamaklar varda onlara basarakdan yukarıya çıkıyor...
Dünya'nın gelmiş,geçmiş,gelecek en iyi basketbolcusudur. Kazanma hırsı ve üstün yetenekleri ile eşinin benzerinin gelmesi çok zor olan bir oyuncu. Kısa adı MJ'dir, buradan "Majesty" gibi bir kelimenin kısaltmasını da bulduğumuz için "herif doğuştan belli zaten" diyoruz.
ferrole adlı yazar verdiği linkte görülen bir son smaç vardır ki... "breh breh" demekten başka yapacak hiç bir şey yoktur, heykeli neden şehrin göbeğinde belli oluyor boyalı alanın her yerinden sıçrayıp smaç yapabilen kaç tane daha oyuncu sayılabilirki.
