" neverland " te ne olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz.
yayınlanacak olan belgesel bana hala mj üzerinden para kazanmaya çalışan, suçlayıcı insanların kurguları gibi geliyor.
amerika da yargıyı satın alamassın. kim olursan ol.
ve en tepenin tepesindeyken seni aşağaya çekecek insanın çok olduğunu küçücük ofisinizden görebilirsiniz.
mj tam anlamıyla bir dünya starıydı ve gündem için, atlatma haber için medyanın yapmayacağı şey yokken bu adam hakkında kanıt sunamadılar.
mj yargılandı ve mahkeme suçlu bulmadı. dediğim gibi amerika da yargıyı satın alamassın. hele ki göz önünde bir adamın, kanıtların da varsa canını yakarlar.
dünyanın görüp görebileceği en büyük starıydı mj.
giysileriyle, klipleriyle, şarkılarıyla, bu kadar fan kitlesiyle...
onun şarkılarını kanada da ya da başka ülkede çalmamak yargısız infaz.
2 tane adam çıkacak ve ölümünün 10 sene sonrasında mj bana kaydı diyecek, biz de buna inanıcaz öyle mi ?
sormazlar mı adama aga sen nerdeydin bunca sene?
mj company halen daha beatles ın ve sony plağın tüm eserlerinin %50 telif hakkına sahip. yani her gün belki de milyonlarca dolar bu şirkete sadece bu telif haklarıyla girdi sağlıyor.
öyle 2 tane neverland görmüş bebeyle koca mj yi suçlamak çok komik. ben de o zaman diyeyim ki mj beni elledi? beni taciz etti.
buna kim hayır diyebilir? kim aksini kanıtlayabilir? hele ki 10 sene sonra.
bana dersiniz ki hacı sen primcisin. eyvallah.
Micheal Jackson gelmiş geçmiş en büyük stardır. nokta.
Nur içinde yatsın; hümanist, sevecen bir abimizdi.
Muhteşem yetenekli olmasına ve dünyanın sayılı ünlü isimlerinden olmasına rağmen, iç dünyasında ne şanssız biriymiş aslında.
En büyük şanssızlığı ise, joseph jackson gibi gaddar ve karaktersiz bir adamın oğlu olması idi.
Babası yüzünden kötü bir çocukluk geçirmiş, müziğe olan ilgi ve yeteneğinin fark edildiği 5 yaşından itibaren köle gibi çalıştırılmak ve sömürülmek zorunda bırakılmış, sürekli şiddet görmüş. Ruhunda en derin yaralar o zaman açılmış. Dünyanın en ünlü sayılı isimlerinden biri olmasına karşılık, kameralar önünde arkasında hep içine kapanık biriymiş aslında.
zenciden beyaza dönüşmesine yol açan vitiligo hastalığı ve bağışıklık sistemini çökerten lupus hastalığı gibi nedenler ve geçirdiği sahne kazaları yüzünden bedenen o kadar acı çekerken maruz kaldığı iftiralar vb. Nedenlerle ruhen de sürekli yaralanmış, ağrı kesici başta olmak üzere ilaç bağımlısı hale gelmiş. Ama acılarını hep gizlemeye çalışmış, hep dik durmuş.
Kendisini kalp durmasına, akabinde ölüme götüren de ilaç bağımlılığı ve son bir kez turneye çıkıp sahnelere veda etmek isteyişinin yarattığı yoğun stres olmuştur. Bu dünyaya kesinlikle fazla idi, Umarım gittiği yerde huzurludur..
Öbür tarafta mutlu olmayı en fazla hak eden insanlardan biridir zannımca.
