o kadar popüler olup bir o kadar da temiz kalabilen belki de tek stardı. bir michael'a bir de lady gaga, madonna, rihanna gibi tiplere bakılırsa her şeyin net olduğu gayet açık.
dünyaya bir tane daha gelmeyecek olan mükemmel insan. pop un kralı. kendine ait bir tarzı olan ve fark yaratmış büyük sanatçıdır.
ne yazık ki ömrünün son senelerini, depresyonlarla, skandallarla, hastalıklarla ve ilaçlarla geçirmiştir..
dansın, müziğin kralı; sanatın gurur kaynağıdır. dünya üzerinde hiç bir sanatçı, en iyi taklitçileri bile onun gibi dans edemez. ama hala en büyük starlar tarafından taklit edilmeye devam etmektedir.
kitleleri peşinden sürüklemiş müzik insanıdır, aslında müzik olayını aşmıştır, o aynı zamanda bir dava adamıdır. hayatını dünya barışına adamış büyük bir sanatçıdır.
dünyada şu an yaşayan en büyük sinema yönetmeni martin scorsese,
dünyanın en iyi müzik prodüktörlerinden quincy jones,
dünyanın en büyük müzisyenlerinden, beatles grubu eski üyesi, paul mccartney,
müthiş şarkı yazarı, ingiliz müzisyen rod temperton,
dünyanın en önemli müzisyenlerinden stevie wonder,
başarılı kadın sanatçı diana ross,
dünyanın en iyi rapçilerinden the notorious b.i.g,
dünyanın en iyi basketbol oyuncusu michael jordan,
dünyaya gelmiş en iyi aktörlerden, sinema oyuncusu marlon brando,
dünyanın en güzel kadınlarından ve en iyi modellerinden, manken naomi,
en iyi amerikan komedyenlerinden, oyuncu eddie murphy,
dünyaya gelmiş en büyük yazarlardan stephen king,
yine dünyanın en iyi sinema yönetmenlerinden david fincher,
dünyanın en iyi rock müzik gitaristlerinden slash,
dünyanın en iyi gitaristlerinden santana,
önemli rock müzisyenlerinden lenny kravitz.
bu listede bir iki eksik var belki o da madonna ve prince. madonna ve prince ile çalışma planlanmasına rağmen hayata geçmemiş. bir de onlar olsaydı zaten acayip olan bu liste daha da acayip olurdu. işte böyle manyak bir kariyer.
sözün özü michael jackson dünyanın en iyilerinden biriydi ve yine dünyanın en iyileriyle çalışmış bir insandı.
r kelly'nin onun için yazdığı şarkıyı anlatırkenki video gösterisinde bir arabada r kelly şarkısıyla dans ettiği görüntüsü gösterilir gösterilmez seyircilerin çılgına döndüğü adam.
onu kaybedeli 3 yıl olacak ve seyirci onu videoda gördüğü saniyede bile çılgına dönüyor, çığlıklar havada uçuşuyor. bu nasıl bir elektriktir, nedir bu. anlaşılmıyor. inanılmaz, sadece inanılmaz.
sözlüğün 1. nesil yazarlarının bile hakkında yazarken taraf medya etkisinde kaldıklarını gözlemlediğimiz merhum sanatçıdır. dileyen sayfaları çevirip baksın.
peki en küçük birime kadar etki eden bu medya dayatmasının amacı nedir? lafı mj civarında çok dolaştırmadan bir yazı yazıp kaçmak niyetindeydim. ama durum ciddi arkadaşlar. okuyan olursa yanaklarından öptüğümü de bildiriyorum.
müzik, kabaca bahsedecek olursak insanoğlunun telepati yeteneği gibidir. güzel bir müziğin bizi mutlu hissettiriyor olması müsbet ilimlere göre beynin her yerine ulaşıyor ve zamanlar üstü bir algı açıyor olmasındanmış. örneğin çoğu şarkı bize ya birini ya bir yeri ya da her ikisini birden hatırlatır. hormonlarımız harekete geçer ve genelde mutlu eder. müziğin geçmişte tedavi veya işkence amacıyla da kullanıldığını biliyoruz.
tasavvuf ekolüne göre ise, alem i ervah'ta henüz ruhlarmız yaratılmışken rabb'in sorduğu enestü bi rabbiküm yani "rabbiniz kim?" sorusuyla rabb'in o tarifsiz güzel sesiyle büyülenmemiz ve yaratıcımıza, o'nun sesine o an aşık olmamızdan kaynaklanan bir güzellik arayışı. bu tanım insanın tüm sanat dallarındaki güzel'i arayışı için ortak bir tanımdır. ama konu gereği insanın güzel sese duyarlılığını vurguluyor.
her iki tanımda da görülüyor ki müzik insanları bilinçaltında bir arayışa itiyor. zihin bu tür bir fayda gördüğü müziğe ve onu icra edene karşı aşırı duyarlı hale gelip etkiye açık oluyor.
işte bu noktada iyi müziği icra eden sanatçılar dünya çapında açık bir hedef haline gelir. sanatçının verebileceği mesajlar kitleleri yavaş yavaş istendik duruma getirmeye yardımcıdır. tabi ki buna televizyon programları, sinema ve dizi filmler, kitaplar ve diğer sosyal medya organları da destek veriyordur.
illuminati ve amaçları hakkında çok yazılıp çizildi. ilave görüş bildirmek istemiyorum ancak yukarıdaki süreçten habersiz değiller ve hala da bunun peşindeler.
özetle, mj gibi dünya çapında milyarlarca hayranı-sempatizanı-takipçisi-bileni olan bir adamın kendi kontrollerinde olmaması, mj'yi sıradan bir sanatçı sınıfından tehlikeli sınıfa sokmaya yeter de artar bile.
neden mi?
mj müslüman olsaydı, ki ölümünden bir kaç yıl öncesinden ta ki ölümüne dek tüm yardımcılarını müslümanlardan seçiyordu, küresel bir kültür krizi yaşanacaktı. zannedildiği gibi gülünüp geçilemeyecek boyutta bir din değiştirme olup çoğu kişiye ilham verecekti. çünkü insanlar sevdiklerini taklit etmeye başlarlar, çok sevdiklerinde ise özümseme gerçekleşir. zihin fayda gördüğü müddetçe bağını kesmez.
fakat mj'yi ortadan kaldırmak da onu efsane yapma riskini içeriyordu. bu adam kontrol edilemiyor, yok edilemiyordu. çünkü fikirlere kurşun işlemiyordu. bu noktada fikirler üzerinden bir satranç maçı dönmeye başladı. yakın geçmişe dek ben de mj'nin estetik ameliyatla beyaz olduğunu sanıp kendisini ayıplıyordum. ama gerçek bana gösterilen gibi değil, mj'nin bir deri hastası olmasıydı.
gazete manşetlerini bilirsiniz. bir kişinin yok olması için yalnız ve yalnız suçlanması, sansasyonel bir manşet atılması yeterlidir. çoğu kişi manşetin altındaki haberi bile okumaz. fişlenen suçu sabit olmamış bir sanık dahi olsa, hakkında hiçbir kanıt bulunmasa da tarafımızdan suçlu kabul edilir. sanığın mahkemece beraati aynı manşetle duyurulmaz. ve yok etme halkası tamamlanmıştır.
mj'nin çocuk tacizi ile suçlanması da bu tekniğin bir ürünüdür. artık çoğu kişi mj'nin aslında ne yaptığına bakmaksızın onu suçlu bulur. daha sonra yok etme halkası tamamlandığı için, mümkün mertebe sessiz şekilde kurban bedenen de yok edilir.
ve biz ancak ölümünün üzerinden 10 yıl geçince anlarız kirli tezgahları. bundan 10 yıl sonra başka ölümleri çözeceğimiz gibi.