tamamen ona has muhteşem bir sese sahip müzik dahisiydi. dahisiydi diyorum çünkü bu muhteşem sesi harcayabilirdi de o harika albümleri yazmayabilirdi, o muhteşem dansları, klipleri, sahne gösterilerini yapmayabilirdi. tamam allah vergisi eşsiz bir sese sahip olmak bir lütuf ama insanın yeteneğini bu kadar yüce bir şekilde kullanabilmesi ancak deha olabilir.
bana göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük müzik insanıdır, bir müzik dehası, efsane. bu kadar çok sosyal mesaj içerikli şarkıya sahip bir başka müzik insanı daha tanımıyorum.
dünyada 45 milyon insanla aynı anda izlenme rekoru kıran ve aynı anda gelmiş geçmiş en çok izlenen, takip edilen tek kişi. Yaptığı eserlerle çoğu kez dünya barışını, dünya huzurunu simgelemeye çalışmış, yine tek kişi. en radikal kararları uygulayabilen ve sonuçlarına cesurca katlanan ünlülerlerden yine tek kişi. ''black or white...'' (bkz: düşünmesi bile güzel)
adına, "biz varoldukça sen ölmeye jackson" şeklinde msn iletileri girilen gerçekten büyük bir ekol, müzisyen, danscı. moon walker ve smoot criminal hareketlerinin yaratacısı kendisi galiba, pek emin değilim. tamam.
bebek kalpli insan. onu harcayanlarla elbet bir gün bir yerlerde bi şekilde hesaplaşırız. "aptal onu biz yarattık" diyeceklerdir doğru bir şey yaptıklarını sanıp. afedileceklerini sanıp.
bugün de özlenendir.
yine tüm kliplerini olmasa da çoğunu arka arkaya izledim mj.
sen, insanlığa Allah tarafından verilen büyük ödülsün.
kalbimizde yaşayacak olan insansın.
öldüğünü öğrendiğimde yüreğimden et koparmışlar gibi üzüldüğüm, haftalar boyunca zırıl zırıl ağladığım, zilyon kere izlediğim kliplerini, dinlediğim şarkılarını defalarca yeniden izlediğim, dinlediğim hala da izlemekte ve dinlemekte olduğum ve olacağım ilah.
michael jackson the life of an icon dvd'sini izledikten sonra, ona yapılanları bir kez daha ayrıntısıyla görünce insanlığımdan utandırmış kral. bir insana nasıl piskolojik olarak toplu linç girişiminde bulunulur, öğrenmek isteyen alıp izlesin.
mj'in yakın arkadaşlarından biri 2005'teki korkunç mahkeme süreci için dava açan çocuğun annesinin ne kadar bela biri olduğunu, yaklaşan linç girişimini adım adım nasıl planladığını, bu şeytan kılığındaki insanların ünlülerden nasıl para kopardıklarını bir bir anlatıyor. hatta michael jackson'ı bu kadın hakkında defalarca uyardığını ama mj'in iyi niyetinden bunu göremediğini de anlattı. bir de utanmadan "michael jackson bizim aile babamız gibi" dedikleri video görüntüleri de mevcut. mj'in suçlu olduğunu ispatlamaya çalışan savcının yıllarca nasıl uğraştığını ve bütün bunların üzerine pis pis sırıtabildiğini de izliyoruz. bu şeytan varlıklar (insan demeye dilim asla varmıyor) yüzünden mj'in psikolojisi doğal olarak fena halde bozuluyor, uzun zamandır çektiği uykusuzluk hastalığı yüzünden kendine tam anlamıyla gelemiyor ve uyumak için ilaçlar kullanıyor.
mahkeme kararının açıklanacağı gün mj'in yakın bir gazeteci dostuna bir polis gelip şöyle diyor:" çok şanslısın, michael jackson tam önünde oturacak ve suçlu bulunduğunda onu burdan o kadar hızlı götüreceğiz ki başınız dönecek". bu kusulan nefret ve linç duygusu belki ortaçağda, taş devrinde mevcuttur ama bu çağda? bu kadar yetenekli, bu kadar mucizevi bir varlığın yok edilmek istenmesi nasıl bir psikolojidir, hangi insanlığa sığar? böyle güzel bir insan dünyaya kaç kez gelir gerizekalılar.
sonra karar açıklanıyor; "not guilty", "not guilty", "not guilty". ama mj buna hiç sevinemiyor ve gazeteci bu durumu şöyle açıklıyor: "yaşanılan yıkım o kadar büyüktü ki mj suçsuz bulunduğunda hiç bir tepki veremedi, hiç sevinemedi".
linç girişimi başarısız olsa da çok derin hasarlar bırakıyor ve mj neverland'e asla geri dönmüyor.
dvd bittikten sonra bir insanı bunları yaşayıp nasıl 4 yıl daha dayanabildiğine hayretler ettim. başkası olsa kesinlikle ve kesinlikle anında kafasına sıkardı, konser vermeyi falan aklından bile geçirmezdi. ama mj geri dönmeyi seçti.
mj'in duygusal olarak çok kırılgan olması, insanlara hayır diyememesi, her denilene inanması, yardımsever olması hep sömürülmesine sebep oldu, ne yazık ki. artık insanlara güvenmemesi gerektiğini anladığında ise çok geç olmuştu.
şimdi düşünüyorum da bu ızdıraptan kurtulduğuna seviniyorum aslında, ama onu o kadar çok özlüyorum ki hiç bir özlem bunu dindiremez, nesiller ve nesiller boyu.
Öldüğünde gıyabi cenaze namazı kılarak taziye helvası dağıtan, ölüm yıldönümünde de iftar yemeği vererek Türkçe, Kürtçe, Arapça, Süryanice ve ingilizce mevliten okutan Mıhallemi Derneği tarafından Mardin'in Midyat ilçesi Mercimekli Köyü'ne anıtının dikilmesine çalışılan müzik efsanesi.
Ölümüne kadar hakkında girilen 203 entry sonrası 1127. entry'i girmiş bulunmaktayım.
dangerous turu kapsamındaki konser açılışlarındaki duruşunda sadece kafasını sağdan sola çevirmesiyle seyircileri çılgına çeviren ve bazı seyircilerin bayılmasına neden olan, sadece bir hareketiyle insanlar üzerinde bu kadar büyük bir histeri yaratabilen tek varlık.
dünyaya insan kılığında gönderilmiş melekti. sadece basının peşinde dolandığı zamanlarda değil, çoğu zaman basının çekmediği zamanlarda sık sık hastanelerdeki hasta çocukları, yetimhaneleri ziyaret eden, buradaki hasta ve muhtaç çocukların bakımını sağlayan, bu sayede bir çok çoğunun hayatını kurtaran; bu çocuklara yüzbinlerce dolarlık hediyeler dağıtan, muhtaç olan birilerini duyduğunda onlara aylarca yetecek kadar erzak gönderen bir ilahtı. sayesinde kim bilir kaç tane çocuğun hayatı kurtuldu allah bilir.
bükreş'teki efsane konseri öncesi ziyaret ettiği yetimhanedeki koşulları hiç beğenmemişti. eğer bu koşulları düzeltmezseniz konsere çıkmayacağım demişti. sadece bir günde yetimhanedeki koşullar tamamen iyileştirildi. işte böyle etki sahibi biriydi.