çocukluğumdaki idolümdü. onunla bir devir başladı bir devir bitti. müslüman olduğunu kardeşi açıklamıştı daha önce allah mekanını cennet eylesin.... ölümünü duyunca ister istemez ağladığım popun ebedi kralı.
(bkz: king of pop)
number 1 fmsayesinde (kendilerine buradan teşekkür ediyorum) tam gün şarkılarını dinleyerek kendimce taziyede bulunduğum müteveffa.
80 kuşağı erkeği sana soruyorum : kaçınız moonwalk denedi de sıçmadı ergenliğinde?
onunla büyüdüm.
günümüzün mikrodalga fırını büyüklüğündeki walkmanimde onun şarkıları ve kusursuz vokali eşliğinde inönü standında konserler veriyordum hayalimde ve bu sefer moonwalk yaparken sıçmıyordum. tüm sahneyi turluyordum, hatta hep moonwalk yürüyordum.
bugün uzun zamandır dinlemediğim şarkılarını dinlediğimde tekrar ikrar ettim ki o bir kült, bir efsane. iyi bir müzik dinleyecisi olarak kabul ettiğim kendimi, eşşşek gibi vokaliyle bir kez daha hayran bıraktı kendine.
oğlum adına üzüldüğüm şeyler var. evet belki yepyeni teknolojiler, imkanlar, uçan arabalar, çip şeklinde beyne takılan ansiklopediler, kansere şurup ile tedavi gibi nimetleri görecek o. ben göremedim. ama o da benim kadar temiz göremeyecekti dünyayı, pazar günleri voltran keyfi yaşayamayacaktı, yediği balık çiftlik balığı değil özbe öz deniz balığı olacaktı...
ve artık maykıl'ın yeni albümünü de dinleyemeyecek. bir de bunun için üzülüyorum artık.
çocuk tacizcisi olmadığına inanıyorum demiyorum, olmadığını biliyordum.
müslüman olduğuna ise hep inanmak istedim, umut ettim.
hastalıkları, davaları vs. hakkında çıkan haberleri hep takip ettim, sorguladım. hep iyiye yordum.
seviyordum çünkü onu. müziğini seviyordum. şöhretin, reytingin, medyanın elinde oyuncak olmuş saf, iyi yürekli bir adam gibi geliyordu. hala da öyle gözümde.
kendine bok atanlardan rövanşını almak için londra'da büyük bir turne yapmaya hazırlanırken hepimizi piç gibi koyup giden efsane. anneannem bile üzülmüş lan daha ne olsun.
atılan tüm itiraflara karşı dimdik ayakta olduğunu ve efsanevi dönüşünü yapmak üzere büyük bir turneye hazırlanırken aramızdan ayrılan büyük sanatçıdır. sesinin benzeri yoktur. eşi bulunmazdır. nesiller sonrasında bile aynı zevkle dinlenecek müzikleri vardır. sayısız çocuğa yardımı olmuştur. zenci olup hayata bir kez geldim beyaz olmak istiyorum düşüncesi aslını inkar etmiş olarak algılanmış ve zenci halkı tarafından dışlanmıştır. dünyaca tanınması sesi aracılığı ile olmuştur. oysa ki çoğunluk sesi ile değil kişiliği ve hareketleri ile yargılamıştır. o ise tüm yargılara yalnızca albümleriyle yanıt vermiştir.
Mehmet barlas michael'ın hakkında yazdığı kötüleyici yazının üstüne hayranlarından gelen tepkiler karşısında michael'ın hakkında araştırma yapıp bir özür yazısı da yazmıştır.
Arkdaşlar kendimi bunu yazmak zorunda hissetmesem emin olun yazmazdım ama bazı (affedersiniz) salaklar hala saçma sapan iddaalarla karşımıza çıkıyor.
Michael Jackson'da 1980'li yıllarda fiziksel değişiklikler görülür.Kahverengi olan teninin açılarak beyazlaşması gibi bazı değişiklikler olmuştur. Michael Jackson'da vitiligo hastalığı vardır. Bu hastalık Dünya üzerindeki zenciler arasında milyonda bir oranında görülmektedir. Bu hastalığa ilk yakalandığı dönemlerde beyaz lekelerin oluştuğu bölgeleri koyu renk makyajla kapatmıştır. Daha sonra hastalık sebebiyle vücudunun büyük bir kısmı beyazlayınca koyu bölgeleri de açık renk makyajla kapatmaya çalışmıştır. Bu hastalığın teşhisi kendisine ilk olarak 1981 yılında konmuştur. Bu hastalık en çok yüzüne vurmuştur. Yüzü beyazlamış, burnunun üstünde bir leke oluşmuştur.
"O" tarihin en büyük sanatçısıdır ve her zaman öye kalacaktır. Onu asla unutmayacak gelecek nesillere de anlatacağız. O sesiyle,müziğiyle,danslarıyla,şovlarıyla tam bir müzik ikonudur ve bu ne olursa olsun değişmeyecektir.
ölümüyle "bir devrin" kapanmasina sebep olmus sahis. bütün dünyanin ölümüne üzüldügü tarihteki cok ender adamlardan birisidir. ben almanya´dayim. tanidigim cok kisi "bizim evden birisi ölmüs gibi üzüldük" diyorlar. acikcasi michael´in ölümüne cok üzüldügümü ben de itiraf etmeliyim. benim, buradakilerin disinda, amerika adamlar telef olmuslar resmen, cok insan icin önemliymis michael...
böyle bir sey bir kennedy vuruldugunda, bir de elvis öldügü zaman olmus...
olm, youtube´da bakin, cin´den, irlanda´dan, sili´den, fransa´dan, güney afrika cumhuriyetinden, misir´dan, avustralya´dan insanlar üsenmeyip bir sürü mesajlar yaziyorlar. bir azeri genci michael icin internet´te acilmis deftere
"you were the most important for me, what am i now gonna do- sen benim herseyimdin, ben simdi ne yapacagim" yazmis... daha neler neler...insanlar kendiliklerinde yüzlerce michael videosu hazirlayip youtube´a koymuslar...
bütün dünyanin, ama komple tamaminin sevdigi kac insan yasadi tüm insanlik tarihi boyunca bu dünya da?
ben sahsen kendim bile michael´in benim icin de bu kadar önemli birisi oldugunu bilmiyordum. kendi durumuma da, dünyanin durumuna da hayret ediyorum. bu kadar seveni olan bir insan ben pek tahmin edemiyorum, buna dense dense sosyolojik bir fenomen, denir. almanya´da devletin bakani bile cok üzüldügü seklinde aciklama yapti, üstelik ben kendim de bir michael jackson konserinde bulunmustum, o anim hayatim boyunca bana eslik edecek, dedi.
vatikan bile "gercekten öldüyse cok üzüldük" diye mesaj yayinlamis.
demek ki cok büyük bir karizma sahibiymis michael. cok yetenekli bir de...cok iyi, hani böyle taklit edilemeyecek kadar iyi bir dansci, cok iyi bir sarkici...meger hepimizi nasil da zehirlemis de farkinda degilmisiz. iste...allah´in degisik bir kulu... sarkilarin da hicbiri öyle bayagi falan degildir, ve hem ritmler de hem de müziklerde o siyahi müzik etkisi, her zaman vardir.
o bir harikalık abidesi. dirty diana ile beni benden almış popçu. o nasıl bir şakı idi be hocam...
hala ölümünün şokundayım ve inanamıyorum öldüğüne. ulan o şarkı ile büyüdüm ben! o gitar solosu ile ilk tadtım müziği.
yakarım ulan ben bu dünyayı!*
ulan nereye gidiyorsun sen be? nasıl bir ülkedir bi konserine gidemedik ya. her bok geldi türkiye'ye bi bizim zamanımızda gelmedi. of offf...
"okuldan çıktıktan sonra, stüdyoda kayıt yapmaya götürüyordu babam, daha sonra konsere çıkıyordum... bu gidip gelmeler sırasında hep bır parkın önünden gecerdik.. parkta oynayan cocukları gördükçe gizli gizli ağlardım"...
öldükten sonra gösterilen ilginin sadece onda biri o yaşıyorken gösterilseydi belki bu kadar erken veda etmeyecekti bize diye düşündürendir. öldü ve yerli yabancı tüm kanallar michael jackson'la yatıp onunla kalkmaya başladılar. tabii belki bundan on yıl önce gördüğü ilgi çılgıncaydı ve çok farklıydı. ama en azından yaptıkları adına son zamanlarında sevenlerinden biraz daha ilgi görebilseydi bu olmayacaktı. çok zor zamanlar geçirdi. tekrar hayranlarının sevgisini kazanmak istedi. bunun için çok çalışması gerekliydi çünkü eskisi kadar dinamik değildi. çalıştı ama buna ne vücudu ne de kendisi dayanabildi. umarım o şuan yukarıdan, ona gösterilen bu ilgiyi, -geç de olsa- görebiliyordur. seni unutmayacağız. **
günlerdir ağlatan; ölümüyle derinden yaralayan; birinin ölümüne üzülmeniz için ille de yakınınız olmasına gerek olmadığını acısıyla gösteren güzel insan. çocuk tacizcisi suçlamalarını yapan yaratıkları vicdanlarıyla başbaşa bırakıp gitmiştir.
ölümüyle rest in peace cümlesinin bu kadar hakkını veren başka bir ünlü hatırlamıyorum. dünyadakinden daha rahat uyuduğuna eminim.
zamanın sonunun geldiği bu günlerde geçmiş zamanlarda tarih yaratanlardan biriydi, zamanın sona ereceğini farkedince o da gitti.
80'lerin sonunda çocuk veya genç olanlar için unutulmazdı. aslına bakılırsa o yıllarda dünyaya gelenler veya dünyada bulunanlar için böyle insanlar çok fazla vardı.
bugünlerde gelenler dünyaya ve sonra gelecekler bir michael jackson göremeyecekler karşılarında ne yazık ki.
fena halde 80'lere 90'lara gidesim var gelecek olan varsa birlikte dönelim. buralarda çok az kaldı artık güzel şeyler. 2000'ler diye bekledik bekledik beter zamanlar geldi gele gele.
çocukluk düşlerimin siyah beyaz bir hayali olan jackson'ı tam da o'nun isteyeceği gibi bir minik çocuk kalbiyle hatırlayacağım her zaman.
ölmesine inanmaktansa, kaçtığına inanmayı tercih ediyorum. gazetelerde ki komplo teorileri daha cazip geliyor. onu toprak altında düşünmektense kaçak, normal hayat sürerken düşünmek istiyorum.
böylesi ölümünü kabul etmekten çok daha kolay.
tenini değiştirmek için ameliyat olsa da asla yadırgamayacağım bi insandır. popun ilk 3 idolünden biridir. çok erken gelen ölümüne hala inanamamışımdır!
ayrıca çocuklara karşı bi yanlışı olduğuna kesnlikle inanmıyorum.
