müslüman oldugunu düşünüyorum, kardeşimizdir, kandil gecesi vefat etmiştir, allah rahmet eylesin.
acınası bir hayattan sonra islam ile şeref bulan bu insan ibret vesilesidir, sıkıntıları tamamen bitmiştir.
bu vesile ile ögrendim ki, aslında o gösterildigi gibi beyaz olma manyagı degil, "vitiligo" isminde teninde beyaz nktaların çıktıgı bir hastalıkla mücadele için estetik ameliyatlar yaptırmıştır, herşeye ragmen dünyayı sallamış, sonunda da islam la şeref bulan bir yaşamı noktalamıştır, şimdi rabbine kavuşmuştur, dünya sürgünü bitmiş bir kardeşimiz dahadır.
yerinde dolduralamayacak bir boşluk bıraktı. bir dönem kapandı denilebilir.
(bkz: hızlı yaşa genç öl)
beklenmeyen birşey değildi lakin son konser dizisini tamamlaması sevenleri adına nirvana olabilirdi. sağlık yönünden çektiği eziyet sona erdi en azından.
- pedofili olduğu yönünde söylentiler (iki kez çocuk istismarından dava açıldı)
- aşşağılık kompleksi oluşu (michael calvin röportajında siyah oluşunu aşağılık bir durum olduğunu söylemiştir)
- çocuklarının(!)* psikolojisinin çok bozuk olduğu söylentileri ( çocuklara bebekliğinden beri maske ile dolaştırıp, kimseyle arkadaşlık kurdurtmaması)
- geçirdiği tonlarca ameliyat
ha tabi birde
- thriller gibi muhteşem bir albüme imza atmıştır.
su yataklarında mı yatmadı ölmemek için, steril olma konusunda obsesif mi davranmadı vücuduna en ufak bir mikrop bile girmesin diye... amacı 120 yaşını görmekti. takıntıları yüzünden hayatını yaşayamadığını düşünüyorum. ben kumda oynadım ölmedim. ben eve giremedn kıyafetlerimi çıkarıp dezenfekte olmadım. hangimiz böyle yaşadık ki? uzun yaşamak adına kasıntı kasıntı yaşayıp sayısını kimsenin bilmediği kadar estetik ameliyat oldu. demekki ne kadar kasarsan kas tanrı ölmeni istediğinde ölüyorsun.
edit: adam ölmeden once çoğu kimsenin unuttuğu ölünce yeniden üzerinden para kazanılmaya başlanması yüzünden kör ölünce badem gözlü olur yazmıştım ama anlaşılmayan entry olarak oylayan yazara buradan sesleniyorum bende seni anlamıyorum seri şekilde eksi oy veren o yazarada selamlarımı iletiyorum.
sadece uludag sözlükte değil dünyada şok etkisi yarattı denilmemesi ve kendi haline bırakılması gereken kişilerin söylemi çünkü şok etkisi diyenler kendileri şaçma sapan başlıklarla gündeme getirmeye devam ediyor.
- olm cine5'i aç.
+ ne var abi hayırdır.
- aç lan işte bak ne var.
+ ehe moonwalker, vay be.
-ne günlerdi ya, ne geyiği yapılırdı. ayakkabısının altında mıknatıs, sahnede terlememek için elbiselerinde özel soğutucu varmış, sahneye bazen dublörü çıkarmış...
son bir kaç gündür, 80'ler ve michael jackson nostaljim böyle başladı. beat it, billy jean, smooth criminal, jam, scream ve tabi ki dirty diana... öldüğü gece; smooth criminal'i dinledikten sonra televizyonu açtım ve karşımda nal gibi michael jackson öldü yazısı... iki dakika önce figürlerini, hakkında yaptığımız geyikleri düşünüp, en baba şarkılarını dinlerken aniden öldüğünü öğrenmek haliyle koydu. ancak eğlenceli başlayan nostaljimi bu acı son vesilesiyle bitirmedim. michael jackson, sahne şovları, şarkıları ve danslarıyla döneminin en büyük megastarıydı. ama ben daha da ileriye götürüyorum. elvis ile beraber dönemini de aşan gelmiş geçmiş en büyük stardır micheal jackson. ölümüyle beraber bir dönem kapanmıştır. artık abudik gubidik pop starlarla idare eden etsin. ben edemiyorum. hatta itiraf ediyorum techno müziği de özledim. şimdi de metallica'nın eski şarkılarıyla, 2 unlimited'den tribal dance ile no limit dinliyorum. nostalji yapıyoruz diye umarım onlardan da kimse ölmez. maşallah dediğimiz 5 dakika yaşıyor.
öldürüldüğü bildiriliyor şu dakikalarda. hem de abd tarafından. evinin bulunduğu bölgeye elektromanyetik dalga gönderilmiş ve bu da kalp ritminin bozulup en sonunda da durmasına sebep olmuş. suikastin sebebi ise michael jackson'ın bahreyn kralının oğluyla yapmış olduğu anlaşmaymış. rus ordusunun bütün bu iddiaları ve kanıtları karşısında abd hükümetinden bir tepki gelmemiş olması da olayın gerçek olduğunu düşünmemizi sağlıyor. ki inkar edilse bile ellerinde çok ciddi kanıtlar varmış öldürüldüğüne dair.
bu durum onu sevenler için çok daha katlanılamaz bir şey. bir dünya starının sonu öldürülmek mi olmalıydı?
michael jackson ölünce bizimde gençligimizin ölmüş sayılmasıdır aslında, onun cd si degil, kasetini ilk çıktıgında almış binlerce insandan bahsediyorum, cd bile yoktu o zamanlar belki, küçüktük o zamanlar severdik onu hala seviyoruz, belkide müslüman oldu kardeşimiz oldu, inşaallah öyledir onun adına buna inanılmaz sevinirim, allahtanb habersiz ölen her can içimi daha çok yakar, zavallı bir hayat yaşamış bu büyük sanatcı müslüman olmuşsa belki öbür dünyasında mutlu olur, allah bilir tabi, bizler böyle bir dönemi temsil eden her insanın ölümünde biraz da kendimizin büyüdügünü, bizim küçükken dinledigimiz insanları çocuklarımıza anlatamamın, birlikte onun cd sini alamamanın, belkide kuşakların kopması anlamına gelen şeyi yaşıyoruz, kim bilir...
moonwalk'ı hurilerle yapacagını umdugum ..ve yine moonwalk'ı ayda yapacagını düşündügüm. ve yine moonwalk'ı güneş ışınlarının kendisine yansıyarak sadece yere düşen iz düşünmü olarak yapacagını hissettigim.ve moonwalk'ı en son bizim evde tamamlayacagını düşündügüm insanın ölmesi. (bkz: cennette organizasyon)
yaşadıklarını gazetelerde okudukça kurtulmuş dediğim insandır.
şerefsiz insanlarla çevrelenmiş, sömürüldüğü bir hayat yaşamaktansa cennete gitmiştir.
babası bile ölümünden 2 gün sonra onun parasıyla aldığı altın kolyeleri takıp kahkaha atıyor. öldüğü gün çocuk bakıcısına michael'ın paraları nerdeydi diye soruyorlar.
ulan allahsızlar bir tek biz hayranları mı sevdi bu adamı? bir tek biz mi gördük onun korumaya bu kadar muhtaç olduğunu.
sizin gibi akbabaların allah belasını versin şerefsizler.
- Michael Jackson sadece 50 kiloydu ve bir deri bir kemik görünümünde.
- Saçları tamamen dökülmüş. Peruk takıyordu.
- Midesinde bir dizi ilaçtan başka bir şey yoktu. Jackson'ın en son 6 saat önce bir meyva yemiş olabileceği saptandı. Midesinde bulunan ilaçlardan örnekler toksikoloji incelemesi için laboratuvara gönderildi.
- Dizlerinde ve baldırlarında açıklanamayan morluklar mevcut.
- Sırtında 10 santimetrelik bir kesik izi mevcut. Bu da kısa süre önce düştüğünü ve bir şeye çarptığını gösteriyor.
- Kollarında, kalçasında ve bacaklarında sayısız iğne izi bulundu. Uzun süreden beri iğne yapıldığını gösteren izler.
- Kalbinin üzerinde ve yakınında 4 iğne izi bulundu. Bunlar Jackson'ın kalbini yeniden çalıştırmak amacıyla yapılmış adrenalin iğnelerinin izleri. Ancak bu iğnelerden üçü kalp duvarına zarar vermiş.
- Kalp masajı sırasında iki kaburgası zedelenmiş.
- Tekrarlanmış estetik ameliyatlar nedeniyle burun köprüsü kemiği tamamen yok olmuş, yüzünün sağ tarafı çökmüş durumda.
ne derece doğrudur bilemiyorum ama 12 kişi intihar etmiş. rudolph valentino ölümünden sonra da aynı şey yaşanmıştı. michael hayran olunan bir sanatçıdan ziyade hayatımıza dokunan kişiydi.
kardeşim iyi allah rahmet eylesin de e bu adam her akşam benim yemek vaktimde neden evimde ya. yok hayaleti var mı, yok altın tabutu kaç dolar bilmem ne. kardeşim bu memlekette mahzuni şerifler öldü, bu memlekette muhlis akarsular, hasret gületekinler öldü, nesimi çimenler öldü. bu memlekette hablemitoğulları, uğur mumcular, kışlalılar öldü. hangi kanal günlerce yayınladı. 19 ocakta hrant dink öldü, 6 ay yayınladılar. ondan 5 gün sonra 24 ocakta uğur mumcu'nun ölüm yıl dönümüydü, bir tanesi bir dizisini yayından kaldırıp bir belgeselini yayınlamadı. maykıl ceksını sayın, sevin, yaşatın, anın hayatın her anında kalbinizde taşıyın. şunu da hatırlatırım: geçtiğimiz yıllarda, bir belediye çukuruna düşerek can veren orhan veli'yi anma gününde mezarı başında 7 kişi bir de yerel gazete vardı rahmetlinin.
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allahın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendi'ye
Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir akşam uyudu;
Uyanmayıverdi.
Aldılar, götürdüler.
Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
Duyarlarsa öldüğünü alacaklılar
HAklarını helâl ederler elbet.
Alacağına gelince...
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.
Tüfeğini depoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi;
Öyle bir rüzigar ki,
Kendi gitti,
ismi bile kalmadı yadigâr.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yazısiyle:
"Ölüm Allahın emri,
Ayrılık olmasaydı."
