insan olan herkes üzülecektir. dünyanın gelmiş geçmiş en özel sanatçısı kaybedilmiştir. michael jackson bir devirdir. onunla geçen o devir, çocukluğumuz, gençliğimiz de ölmüştür.
michael jackson'ın ölümüne üzülmeyen, ve bunu aynı konseptle başka başlıklarda anlatmaya debelenen insanlardan biraz daha farklıdırlar.
(bkz: michael jackson ın ölümüne üzülmek)
o değil de bir insanın ölümüne üzülmüyorsan nasıl insanlık hakkında ahkam kesiyorsun?
her ne kadar şimdiki gençliğin anlayamayacağı insanlar muhabbetini yapmaktan kaçınsam da gerçekten 17 18 yaşında gençlerin anlayamayacağı insanlardır. onun ölümüne üzülen insanlar hatıralarında yer eden bir adamın ölümüne üzülüyorlar. elimizden kayıp giden zamanın farkına varıyorlar onun ölümü gerçeğiyle.
gereksiz başlıklar güruhuna bir başlık daha katkıda bulunan gereksiz şahsiyetlerin dil uzattığı insanlardır. michael jackson'ı sev ya da sevme. bir insanın ölümüne üzülen insanları yargılamak kimseye düşmez ki apo öldüğünde üzülecek bir sürü insan dururken... bırak da hatıralarımda senden daha çok yeri olan michael için üzüleyim. temict pilavı haline getirmeye hiç gerek yok bu konuyu.. ha ille de fikir belirtmek istiyorsan aramaya inan da şuraya bir entry de sen gir madem : (bkz: michael jackson'ın ölümüne üzülmek)
üzülüp üzülmemeleri kendi kişisel tercihleridir fakat eğer sanatçılığının tartışılabilir olduğunu düşünüyorlarsa müzik hakkında hiçbir nane bilmedikleri söylenebilecek insanlardır. müzikten anlayan her insan onun başarılı olduğunu bilir, bunun için pop dinlemek bile gerekmez. ölümü elvis presley ve freddie mercury'den sonra bir dönemi daha kapattı.
michael jackson ölümüyle dinleyicisinin çocukluğundan, gençliğinden, hatıralarından da bir parça götürdüğü ve en nihayetinde o da bir insan olduğu için ölümüne üzülen insandır. doğal olan da zaten budur.
hem aramayı bile beceremeden kıçıyla başlık açan, hem de müzik hakkındaki yorumlarıyla zeka düzeyi hakkında ipuçları veren cisimlere dert olmuş insanlardır.
Üzüntüye sebep olan sadece Michael Jackson ölümü değildir. Michael Jackson adının temsil ettiği dönem ve değerlerdir. Onun ölümü ile birlikte birden insanın aklına ortaokul yıllarında gittiği inglizce kursunun merdivenlerinden "The way you make me feel" ile koştura koştura indiği gelir. izmir Fuarı'nın içinde 80 yıllarda kurulan renkli tv ekranlarında ki insanlar bu televizyonların önüne gelir çiğdem,çekirdek yerlerdi- Billie Jean'i söylerken yaptığı dans geliyor. (bkz: Hayat Açıkhava)sineması'nda "Moonwalker" ı izlerken gürühtan sıkılman. Üniversite yıllarında Naomi Campbell ile oynadığı klip tv'de çıkmışken kantine giren bir denyonun rahmetlinin dansına bakıp "erkek misin lan sen" demesi. gazete, dergi ve tv'lerde çıkan pedofili olduğuna dair haberler. Bu haberlere asla inanmak istemedim ben. Bir sapık bu kadar organize suç işleyemez. Yani gidip te evinin adını "neverland" koymaz Peter Pan'a gönderme yapmak için, bahçeye lunapark kurmaz. Yaşanmamış ve örselenmiş bir çocukluğun acısını belki de çocuk arkadaşlıkları ile unutuyordu. Her ne kadar dünyaca ünlü bir pop starı olsada kendisi aslında çok ta fazla büyüyebilen biri değildi. Kliplerinden bu çok net belli oluyordu zaten. Artık bunun yargılamasını biz de yapacak değiliz. Ama kendisi bir hüseyin üzmez değildir kesinlikle. Ülkesindeki yargıda alınan kararlarla kendisini de çok yargılamamak lazım. Şöyle ki bizim ülkemizde yolda yürürken annesinin elinden tutmuş güzel bir çocuğun şirin bulunup yanından geçerken başının okşanması, yanaklarının sıkılması son derece normal bir olaydır. Ama Avrupa ve ABD'nin pek çok eyaletinde bu bir suç. Michael Jackson'ın ölümüne üzülmek kısacası temsil ettiği bir dönemin artık olmadığının farkına varıp ta hüzünlenmektir biraz. Genç yazarlar ileriki yıllarda bunun anlamını daha iyi anlayacaklardır.