istatistiklerin 5 hanesinin 4 ünde en yüksek rakama ulaşan lebron james'e haklı olarak mvp tezahüratında bulunan taraftarlara sahip takımdır. ayrıca bu 3 lü beraber oynadığında kesinlikle verimsiz oluyor. genelde herkes bosh'un gitmesini arzu ediyor ama bence sorun wade ve lebron'un bir arada oynamasında. ikisi sahada olunca oyun, takım oyunundan çıkıp bireysel oyuna dönüşüyor. wade'in bu sezonki performansı da kendi standartlarına göre biraz düşük olunca takım iyice bocalıyor. wade yokken miami, lebron - bosh ikilisiyle 10 galibiyet ve 1 mağlubiyet elde etti. üstelik son galibiyet muhtemel şampiyonluk rakipleri oklahoma'ya karşı oldu. her ne olursa olsun wade bu takımda başından beri var olduğu için gidecek kişi değil. e böyle olunca da bence lebron james iyi bir uzunla oynayabileceği bir takıma gitse hem kendisi hem de miami için daha faydalı olabilir.
not: ayrıca rol oyuncularının nerdeyse tamamı dökülüyor. şu oynanan memphis maçında bitime 5 dakika kala ancak 15 sayı atabilmişler. üstüne bunun 5 sayısı joel anthony'nin!!! düşünün durumun vehametini. mike miller sakatken erik spoelstra neden james jones'u oynatmıyor ona da kafam bir türlü basmıyor. bu adam norris cole'dan daha mı kötü şimdi?
daha önce defalarca söyledim, bir kez daha söylüyorum:
miami heat kimyası bozuk bir takımdır. dwyane wade de lebrick de temiz bir dış şutu olmayan, asıl hücum güçleri penetre olan oyuncular. ta 4 yıl önce bu ikisinin birlikte oynamasının miami'de büyük sorunlara yol açacağını söylemiştim. şöyle açıklayayım:
nba'de artık small ball ve dış tehdit oluşturan uzunlara ihtiyaç var. yani kısalarınız içeriye penetre edecekler. ya top kullanacaklar ya da yardım gelen taraftaki arkadaşlarına topu çıkartacaklar. bu sırada uzunlardan biri içeriye yönelip rebound ya da kolay basket bulmaya çalışacak. diğer uzun ve iki kısalardan biri orta mesafe diğer ikisi ise üçlük bölgesinde top bekleyecekler. miami'de orta mesafeci chris bosh. ray allen, rashard lewis gibi keskin nişancıların yanı sıra mario chalmers, shane battier gibi boş üçlük kullanabilen oyuncuları da var. içeride rebound kovalayacak oyuncuları da var. gelin gelelim bu sistemde oynamak için ya lebrick ya da dwyane wade'den birini kesmek zorundasınız. çünkü özellikle wade'in dış tehdidi hiç yok ve bu da savunmacısının yardıma gelmesine neden oluyor. bu ikisini sahada tutmak demek ya rebound'lardan ya da üçlük tehdidinden feragat anlamını taşıyor. böyle bir takımı durdurmak sözlük'te bazı yazarların sanıldıklarından çok daha kolay.
savunmada ise durum biraz daha iyi. wade de lebrick de atletik oyuncular ve bunu kullanarak iyi savunma yapabiliyorlar. ancak bu kez de chris bosh patlıyor çünkü pota altını savunabilen bir oyuncu değil. hele blok tehdidi oluşturan bir oyuncu hiç değil. bunun için ise hücumda rebound kovalayan oyuncuyu savunmada blok tehdidi olarak kullanıyorlar ki birdman tam da bu işin adamı. ancak chalmers, wade, lebrick, bosh, birdman beşinde de tutarlı bir dış atıcı yok.
hâl böyleyken eric spoelstra skorer uzunu olmayan takımlara karşı birdman'i daha az oynatıp yerine üçlük tehdidi olan ray allen'ı daha çok kullanabiliyor. bu durumda lebrick'i power forward'a çekiyor. açıkçası günümüzde nba'de oynanan basketbol da lebrick'in üç değil dört numara oynamasını gerektiriyor.
açıkçası iki yıldır indiana pacers'tan beklediğim ama yönetim nedeniyle gelmeyen darbeyi san antonio spurs vurdu. bir kez daha adam gibi bir uzunun ne kadar önemli olduğunu da hatırlattılar.
oyuncuları tek tek inceleyecek olursak iş çok daha alengirli, çok daha çetrefilli bir durum alıyor.
lebrick her ne kadar yürüyen bir miss match up makinesi olsa da kişilik yönünden büyük sorunları olan bir oyuncu. cleveland cavaliers'tan ayrılma nedeni düzgün yancı bulamamaktı ve haksız da sayılmazdı. biraz kafası çalışan, egomanyak olmayan biri böyle bir deneyimin ardından wade, bosh, allen gibi adamları bulunca değerlerini bilir di'mi? hele ki kendisi topun el yaktığı anlarda silinip giderken bu anlar için yaşayan wade'i bulunca... hah işte, lebrick bilmez. beyimiz daha ilk günden beri özellikle dwyane wade'i dış kapının mandalı durumuna düşürmek için elinden geleni yaptı. chris bosh ise ilk beş başlayan rol oyuncusu durumuna düştü. kimse istatistiklerine aldanmasın, lebrick bu istatistiklere takımıyla değil, takımının verimini düşürerek ulaşıyor. niye? tıpkı recep tayyip erdoğan gibi sonradan görme, hazımsız ve egomanyak da ondan. san antonio spurs serisinde takım arkadaşlarının tavrı lebrick'i cavs günlerine döndürmüş gibiydi 5. maçta. öyle ki bir ara savunmaya yarım saâtte döndü. sonra hücuma ise hiç çıkmadı. bu yalnızca yorgunlukla açıklanabilecek bir tavur değildir. günümüzde nba'de hak ettiğinden daha az kazanan oyuncuların başında geldiği de bir gerçek. derdi yüzüktü, ondan da iki tane yaptı. gerçi beyimiz jordan'dan büyük olma derdinde ya, iki yüzük değil three peat istiyordu hasbam. tam 11 yıldır da nba'in maç başına en çok süre alan oyuncularının başında. 113 kiloluk cüsse, her ne kadar human 2.0 muhabbeti çekilse de kaldırmıyor. san antonio'daki ilk karşılaşmada bacakları iflas etti. hâl böyleysek 29 yaşındaki lebrick bu yaz son bir büyük kontrat peşine düşebilir. pek çok takım salary cap'in oldukça altındalar ve maksimum kontrat verebilirler ama bunlardan pek azının elinde lebrick'in istediği tarzda bir kadro mevcut. her ne kadar mark cuban 4 yıl önce lebrick'le ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle nba'den ceza almış olsa da dirk nowitzki'yi küçük rakamlara ikna eden bir dallas mavericks bu adayların başındadır. pek iç açıcı bir pazar olmasa da utah jazz olasıdır. kobe'yle sözleşme yenileyen los angeles lakers adaydır ama kobe bu işe ne der, bilemiyorum. genç ve yetenekli bir kadrosu olan detroit pistons niyetlenebilir ama detroit ekonomisi çökmüş durumda. açıkçası lebrick'e bunlardan başka maksimum kontrat verebilecek takım da yok.
dwyane wadeacl yırtığı nedeniyle dizinin arasındaki kıkırdak doku alınmış bir oyuncu. bu da müzmin sakat olması anlamına geliyor. bu nedenle basketbol kariyerinin çok daha kısa olduğunu kendisi de açıklıyor. bir de lebrick'in yaptıkları ile takımdan koptu. zaten oyunu ikinci keman olmaya uygun da değildi. ayrıca nba'deki en pislik oyunculardan da biri. işin içine bir de kontrat girince olay daha da boka sarıyor. dwyane wade oyuncu seçeneğini kullanırsa önümüzdeki iki yılda heat'ten yaklaşık 42 milyon dolar alacak. 32 yaşında wade'in profesyonel basketbolda verimli oynayabileceği de taş çatlasın iki yıl zaten. yani opsiyonunu elinde tuttuğu iki yılın ardından bir daha büyük bir kontrat görememesi çok olası. hâl böyleyken kendisine uzun süreli ve bol dolarlı kontrat verecek enayiler tarafından yönetilen bir takım bulursa wade bu takımdan ayrılabilir. lebrick için saydığımız takımlar wade'e de hâllenebilirler ama o kadar büyük paralar dönmeyecektir.
haaa, belki oyuncu opsiyonunu kullanıp sign and trade muhabbetine girebilir miami heat. bu durumda ise olasılıklar çok daha geniş. oturup hepsini teker teker yazamam. merak edenler tembellik etmeyip araştırırlar.
sonuç olarak bu iki oyuncudan biri gitmeden bu takım iflah olmaz.
unutmadan: 2014 nba draftı gelmiş geçmiş en derin draft olarak gösteriliyor. bu yaz büyük sürprizlere gebe.
dün gece(amerika saatiyle dün oluyor; maçı izlediler, şimdi uyuyorlar) dallas mavericks deplasmanından da eli boş dönen takım. üçüncü çeyrekteki rezil oyunun faturasını ağır ödediler, farkı kapatmak için türlü kahramanlıklar yapmaya kalkan yıldızları sebebiyle de 106-95 kaybetmekten kurtulamadılar. bir hafta kadar önce sanırım, yazmıştım. "herkes bir kahraman olma derdinde" deyü. gerçekten öyleymiş lan, dün gece de gördüm bunu.
ismail şenol dün geceki maçta çok güzel bir şey söyledi. "riley noel'i de beklemeyecek, dördüncü çeyrek başlamadan sahaya dalacak" diye. ulan spoelstra temiz yüzlü adamsın, iyi aile babasısın ama bu takıma söz geçiremiyorsun be abicim, olmuyor. ha yine de ben şişmiş egolarından patlama noktasına gelmiş bu ibnelerle baş edemediğin için sana kızmıyorum. çünkü miami'yi hiç sevmiyorum. nba'de küme düşme olsaydı, varımı yoğumu ortaya koyup orada kalmanı ve takımı küme düşürmeni izlemek isterdim.
gerçi yine düşmezdiniz ya. neyse, boşver be spoelstra. takım mı yok sana.
dwyane wade gibi bi guard'a sahip olduğu için nba'nin en şanslı takımı.. yıllardır herşeye rağmen miami heat'i desteklememin sebebide dwyane wade dir. şimdi lebron james gibi forvete ve chris bosh gibi bi uzuna sahip ve bu durum artık heat taraftarını daha şanslı kılıyor.. benim içinse miami heat nba daki tek takımım tek sebebi wade yani sadece bi araç wade nereye ben oraya lebron gelmiş bosh varmış hepsi hikaye..*
2003 nba draftı, nba tarihinin en iyi draftlarından birisi olarak kabul edilir. ilk sıralarda seçilen oyuncuların yanı sıra ikinci turda seçilen oyuncular da beklenenin çok üzerine çıktı. 47. sırada seçilen maurice williams, bu oyunculara örnek. josh howard ve david west ise ilk turun sonlarında seçilip all-star olan oyuncular. işte böyle bir drafttan bahsediyoruz. ve böyle bir draft'ın birçok kişiye göre en iyi 3 oyuncusu aynı takımda bir araya geliyor. lebron james, dwyane wade, carmelo anthony ve chris bosh bu draft'ın en büyük 4 oyuncusu olarak görülüyor. miami de çok büyük bir iş başararak wade, bosh ve james'i aynı takımda bir araya getirdi. bu, çok öngörülen bir durum değildi aslında. çünkü nba'de istediğiniz gibi harcama yapamıyorsunuz. nba yönetimi, belli bir miktara kadar izin veriyor ve eğer o miktar geçilirse bir lüks vergisi ödeniyor. o lüks vergisi de hiç azımsanmayacak miktarda bir vergi. bu seneki sınır ise 58 milyon dolar. yani nba'deki herhangi bir takım, 58 milyon doları geçerse ciddi bir vergi ödeyecek. bu üç oyuncuyu bir araya getirmek, 58 milyon doları geçmek anlamına geliyordu. işte bu yüzden bana çok da olası bir durum gibi gözükmüyordu bu üç yıldızın aynı takımda oynaması.
ama miami'nin sadece 2 oyuncusu ile kontratı vardı. ve bu 2 oyuncunun kontratları toplamı, sadece 5 milyon dolar civarındaydı. bu 2 oyuncu ise şöyleydi: michael beasley ve mario chalmers. ama bugün gerçekleşen takasta, miami heat michael beasley'i minnesota timberwolves'e takas etti ve karşılığında 2011 için bir draft hakkı aldı. böylece bir kontrattan daha kurtulmuş oldular.
lebron, wade ve bosh'un dışındakileri düşünen pek yok açıkçası. bu üçlünün, şampiyonluk getireceğini düşünüyor herkes. ama bence, takıma eklenecek diğer parçalar da çok önemli ve bu dakikadan sonra bir başka yıldızın kadroya katılması imkansız gibi. en iyi ihtimalle, kariyerinin sonlarına gelmiş oyuncular veya çok genç oyuncular katılabilir kadroya. ama miami'nin bu tür oyunculara çok ihtiyacı var. mesela derek fisher miami ile kontrat imzalasa çok önemli bir rol üstlenebilir bence. yani bu durumdaki oyuncular ile iyi bir yere gelebilir miami. her ne kadar 3 süper yıldız kadroda bulunsa da basketbolun bir takım oyunu olduğunu unutmamak lazım. sakatlık gibi bir durumda, miami çok zorlanabilir. o yüzden de yedek oyuncular çok önemli. son gelen haberlere göre de miami'nin mike miller ile kontrat imzalaması an meselesiymiş. o da tam ihtiyaçları olan türden bir oyuncu.
şunu da unutmamak lazım ki süper yıldızların egoları üst düzeydedir. chris bosh belki bir kenara bırakılabilir. topu sürekli elinde tutmasa da sorun çıkarmayacaktır. ama james ve wade için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. belki başlarda ikisi de sorun etmeyecektir, ama ilerleyen zamanlarda sorun çıkması muhtemel. bu yüzden, başarılı olabilmek için takımdaki herkesin mutlaka bazı fedakârlıklarda bulunması gerekiyor. istatistiklerinin birkaç sayı aşağıya inmesi kariyerlerini kötü anlamda etkilemese de süper yıldızlar bazen bu tür şeylere kafayı takabiliyorlar. burada da koç erik spoelstra'ya büyük bir görev düşüyor. ama açıkçası takımın başında daha tecrübeli bir koç olsaydı daha iyi olurdu sanki. mesela, pat riley. geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene de eğer takım kötü giderse, erik spoelstra'yı kovup takımın başına geçebilir. önceki yıllarda stan van gundy'nin görevine son verip takımın başına geçtiği gibi.
nba tarihinde bazı istisnalar olmasına rağmen gördük ki yeni kurulan takımlar kolay kolay şampiyon olamıyorlar. bosh, wade ve james üçlüsü abd milli takımında birlikte oynamalarına rağmen, takımda birlikte oynamaları çok daha önemli. takımın diğer parçalarının da takıma uyum sağlaması çok önemli. o yüzden, ilk sene kesin şampiyonluk beklemek belki hayal kırıklığına sebep olabilir. ama tabii ki bu oyuncuları sahada görmek lazım. ilk sene için söylüyorum: ille de şampiyon olmayabilirler. ama ilerleyen yıllarda eğer kadro korunursa çok daha başarılı bir takım seyrederiz.
son olarak şunu da söyleyebiliriz: wade, james ve bosh kariyerlerinin en olgun, en verimli dönemlerine giriyorlar ve en üst seviyede geçirebilecekleri 5-6 sene daha var önlerinde. bu açıdan bakılınca da boston celtics'in yarattığı takımdan çok farklı oldukları görülebilir. garnett, allen ve pierce'yi aynı takımda bir araya getirmek, sadece birkaç yıllık bir plandı. ama miami'nin yaptığı iş, uzun vadeli bir iş. bu açıdan, miami heat yönetimini kutlamak gerekir.
oklahoma ma.ının ardından indiana pacers'a da yenilerek düşüşe geçmiş takım. sezona fırtına gibi girmişlerdi lakin şu sıra fırtına bir hayli kesilmiş durumda. hem lebron hem de wade ciddi düşüşte. hızlı hücum sayılarında rakip takımlar kendilerinden daha fazla sayı atar oldu. pota altı sıkıntısı aynen devam ediyor ve rakipleri de bu durumun fena halde farkında. bir an önce kendilerine gelmezlerse zor günler bekliyor onları.