mhp'nin içine düştüğü kötü durumdan nasıl kurtulacağına dair getirilecek çözüm önerilerini içerir. genel başkanlığa devlet bahçeli'nin de işaret etmesiyle ankara bşb. adayı olmuş mansur yavaş getirilebilir. partililer büyük nispette gençlerden oluşurken yöneticilerin yaş ortalamasının yüksek olması çelişkisine son verilebilir. kadınlardan oy alabilmenin çareleri aranabilir. vatandaşa ne dinsiz türk ne soysuz müslüman olunamayacağı anlatılır. ısrarla yapılan kürt düşmanı parti propangandalarını kıracak karşı propagandalar yapılır.
türkeş zamanındaki mhp olabilirse başarabilecektir. o zaman chp düşünsün diyebilirler. ancak ne yaparlarsa yapsınlar akp için her ikisi de ciddi bir rakip olamayacaklardır.
türk-islam sentezinin milliyetçi duyguları zedelediği, ülkeye ve partiye zararlı olduğu anlatılmalı ve mhp katıksız türkçü olduğunu beyan etmelidir. milliyetçilik, kimsenin dinini sorgulamamalıdır.
ayrıca bu türk-islam sentezi kendi içinde çelişir. turan devleti kurulması amacını güdüyoruz, orta asya'daki kardeşlerimizle birleşeceğiz. peki bu orta asya'daki kardeşlerimizin dini ne?
şamanizm
müslümanlık
hıristiyanlık
tengricilik vs
çok çeşitli inançlara sahip türk toplulukları vardır. türk-islam senteziyle hiçbir yere varılamaz.
mhp, türk-islam sentezini tamamen bırakıp, katıksız bir türkçü partisi haline gelmelidir.
alparslan türkeş değil, nihal atsız olmalıdır mhp.
vuvuzela öttürerek değil bir müzik aletiyle sesini duyuracaksa en azından türk çalgısı tercih ederek. ağzına afrikalının kocaman kalın ve uzun aletini almış. bir türke yakışmaz.
şovanizmi bir okusun, milliyetçlik ve faşizmin anlamlarını öğrensin. sonra ülkücü yeminini bir okusunlar. sonrada bir baksınlar bakalım kendiyle bu kadar çelişen başka bir ideoloji varmı. çok korktukları komünizmi anlayıp ondan sonra bok atsınlar. sadece vatan millet sakarya deyip vatan için ne yaptıklarına baksınlar. türklerinde bir insan olduğunu hatırlayıp ister dinsiz ister hristiyan vs. olableceğini farketsinler. türk milletinin diğer ırklardan yüce olmadığını, allahın neden türkü koruyup diyer milleten insanları korumadığını bir sorgulasınlar...
milliyetçiliği bırakıp, ulen hangi milletten olduğunun ne önemi var, insan ol yeter dediği zaman kurtulur. diğer yolların hepsi boştur. biraz dedelerini emsal alsınlar. yalnızca mhpliler değil, dinci dostlarda... yunus dede ne demiş bakalım ;
aşkından yanar yüreğim
yandığım bana hoş gelir
hakkı gerçek sevenlere
cümle alem kardeş gelir
bu dünya dopdolu kalleş
her birinden bir taş gelir
hakkı gerçek sevenlere
cümle alem kardeş gelir
bir kez gönül yıktın ise
bu kıldığın namaz değil
yetmiş iki millet dahi
elin yüzün yumaz değil
adımız miskindir bizim
düşmanımız kindir bizim
biz kimseye kin tutmayız
cümle alem dostumuz bizim
bizde dünyadan gider olduk
kalanlara selam olsun
bizim için hayır dua
kılanlara selam olsun
derviş yunus söyler sözü
yaş doludur iki gözü
bilmeyenler ne bilsin bizi
bilenlere selam olsun
türkiye'deki sorunların kronikleşmesine sebep olduğu için bir dönem dinlensinler. sağa sola küfredip, bölücü, vatan haini demekle iyice ortalığı karıştırdılar. milliyetçilik kültür bazında olmalı, bunlarınki ırkçılık, turancılık, hayaliclik...
ne zaman kurtulur? gönül veren insanları partilerini savunma refleksiyle hareket etmeyip "lan bizim parti nereye gidiyor" diye sorguladıklarında kurtulur. aynı şey her parti için geçerli.
fakat bizim insanlarımız özellikle fanatik parti tutanları kendi partilerini değil başka partileri eleştirmeyi pek seviyorlar. ölümüne partilerini savunuyorlar. en olmadık şeyi yapan partililerini korumaya kalkıyorlar.
fanatik şekilde parti tutmanın ne zararı var? parti yöneticileri tabanı dinlemez, çünkü ne yaparsan yap taban seni desteklemektedir. sınırlandırılmayan güç güç değil diktatörlüktür. fanatik bir tabana sahip olan partiler antidemokratik bir diktatörce yönetildiğinden sadece fanatiklerinden oy alır ve gücünü artıramaz. aşırı büyük hatalar yapmadıkça çok oy da kaybetmez.
kendi hassasiyetlerine sahip olmayan, sahip çıkmayan bir yönetime ses çıkarmayan tabanları oldukça kurtulamaz. devlet bahçeli'nin falan suçu değil. onun her yaptığının ardında duran tabanın suçu. mhp tabanı ikiye ayrılmış durumda devlet bahçeli taraftarları ve muhalifleri.
akp için örnek verelim. demokratik açılımı çoğunluk tabanı destekleyip istiyordu. ama habur görüntüleri ile insanlar rahatsız oldu. akp muhalefetin sözüyle mi demokratik açılımı duraklattı? hayır, tabanı "ne oluyor lan orda" deyince durup kendilerini tetkik etme gereği duydular. bir parti yönetiminin hata yapması önemli değil. hata yaptığı tabanınca söylendiği halde inatla benim bildiğim doğru deyip devam etmemesi önemli.
mhp'nin referanduma giden süreçte tabanından çok ses yükseldi. normal fanatik mhp tabanı kolay kolay liderini eleştirmezken, herşeyi içlerinde halleden bir yapı iken ortaya çıkıp demediği bırakmayan klasik mhpliler oldu. mhp yönetimi ise hiç geri adım atmayıp "yanlış yapıyorsun" diye uyaran tabanını "sen ülkücü müsün sahtekar" diyerek partisine ihanetle suçladı. kendi tabanının şiddetle uyardığı isteklerine kulak veren değil kavga eden bir mhp izledik. mhp yönetimi "tutumumuz yanlıştı, farkettik" deyip "gerekirse istifa ederiz" deselerdi kimse onları suçlamaz "bize kulak verdiniz" deyip bağrına basardı.
özellikle chp ve mhp gibi; tutkulu aşıklara benzeyen fanatik partilileri olan partiler biraz aşıkların ne yaptığına baksın. giden sevgili çok kırıldıysa her zaman dönmez. tutkulu olmasa bile kendine garanti veren birini bulup onunla ömrünü geçirmese bile gününü geçirir. gençken insan tutkulu aşklar yaşıyor da büyüdükçe realist oluyor. bu sevgi bana ne verdi ne götürdü diye bakıyor.