çok güzel eserlere imza atmış Türkiye'nin efsane gruplarından. çok yaşlandıklarıda bir gerçek maalesef. aralarında en gariban Fuat tır. Özkan dizide oynar Mazhar tek başına albüm yapar bu bir başına kalır.
bir grup düşünün ki, sözleri orhan veli şiirleri gibi kulağa sadeliği ile hitap edebilmiş, müziği de armonideki ve melodideki kusursuzluğu ile ruha hitap edebilmiş olsun.
youtube'de deminden beri katıldıkları ödül törenlerine bakıyorum. gq ödül töreni'nde bu gruptan en az benim kadar etkilenen cem yılmaz, öyle cümleler kurdu ki mazhar alanson, fuat güner ve özkan uğur hakkında çok nadir ağlayan birisiyimdir, hüngür hüngür ağladım. hala da kendimi toparlayamadım.
bir grup düşünün ki her şekilde ülkemizin kalitesine katkıda bulunabilmiş olsun. en güzel slow şarkılar, en güzel sosyal içerikli şarkılar, en güzel mizahi şarkılar. en güzel filmler, en güzel reklamlar, alınan onca başarı, onca ödüller. eurovision'da 2 kez bulunma hikayeleri, tv programları, erkan oğur, fikret kızılok, yavuz çetin, onno tunç, izzet öz, sezen aksu, nükhet duru, egemen bostancı, ayhan sicimoğlu, cengiz tuncer.. tam 52 sene.
çok şey biliyorum bu grup hakkında belki de bu yüzden kendime hakim olamıyorum. bu adamlar olmasaydı ben yerli müzik adına ne dinleyebilecektim ?
Bana göre zirveleri mazaretim var asabiyim ben olan grup. Çok türkçe müzik dinlemiyorum o yüzden muhtemelen eksik bilgim var ama dinlediğim kadarıyla da Türk popunun ilk onuna rahatlıkla girer.
Her grup/ sanatçı böyle şarkı yapsa elalemin yabancısının peşinde koşmamıza gerek kalmaz ama olmuyor.
Cumhuriyet döneminin en sağlam müzik grubudur mfö. Beste kalitesi, sözlerin kuvvetliliği artı vokallerin muhteşemliği ile bezenmiş her biri ayrı efsane.
sene 2009. günlerden yanılmıyorsam babaannem i gömdüğümüz gün 6 temmuz.
evde dualar mualar, ben bastım çıktım tabii. sokakta içerek nedensizce konserin oldugu alana doğru yuruyorum. bursayı bilenler için altıparmak caddesinden, eski stadyuma kadar 2 kırmızı tuborg gömüp, park marketten 35 lik jack ve badem alıp açıkhava tiyatrosunun arkasında bulunan yeşilliğe yayılıp konseri dinlemeye başladım. o sene mart ayından, temmuz a kadar ailemden 3 kişi vefat etmişti. artık bir cenaze rutinleri kaldıracak vaziyette değildim. her neyse milli park ile ilk yudumumu aldım, güllerin içinden, ağlamadan, sakın gelme playlisti devam ederken viskimin son yudumlarıma doğru kuliste mfö ile görüşme fikri yandı beynimde. ele güne, bist mist derken kapılar açıldı yığınlar üzerime doğru gelirken bi şekilde içeri sızmayı başardım. ekip zaten isimce tanıdıgım sevdiğim müzisyenler oldugu için götüm götüm sahne kenarına gelip davulcuları cengiz tuncer in yanına gidip - sanırım o an ekipten biri olarak tahmin ettiler - cengiz abi merhaba hi-hat in 13 inch mi 14 inch mi merak ettim diye bıdı bıdı bişeyler sorarak sohbeti koyulaştırdım, roadie esyalarını toplarken müzisyenlerle birlikte arkaya giriş sağladım. bu arada ben de orada öğreniyorum ki kesinlikle bir kişi bile kulisin 10 mt yanına yaklaşamıyor ancak ben cengiz abiyle muhabbet ede ede bi baktım ki güvenlik koridorlarını geçip kulisin oraya gelmişim. cebimde viskimden bir kaç yudumumla birlikte küçüklüğümün
ilahlarının yakınındaydım. normalde hiç sevmem müzisyenleri rahatsız etmeyi ancak
mfö benim için deep purple, pink floyd ayarında bir grup olduğu için
yaşlarını başlarını da almış olduklarından görüşme dürtüm daha da perçinleniyordu.
bu arada kafam hakkaten kıyak, güvenlik koridorlarını geçmişim
2 kapı var biri müzisyenler, diğeri mfö ye açılıyor.
derken kapıdan fuat ile özkan muhabbet ede ede çıkıyor, içimden diyorum ki mazhar ı yakala. hafif kapı aralık kafamı uzatıyorum, mazhar abi merhaba! merhaba diyor o donuk ve gırtlak sesiyle. elinde viski kadehi bana bakıyor. gözüm boş şişelere takılıyor o an, yerde, bankoda hatırladığım 3-4 şişe var boş. evde cenaze var ben sizi görmek için geldim diyorum. dua ya katılsaydın ya oğlum diyor. bu aralar çok okudum abi dünya gözüyle sizi görmek istedim diyorum.
başlıyoruz sohbete, başlıyoruz içmeye..
ismet özelden, yalnızlar garına, biricik suden den, kadınlara..
fuat ve özkan da dahil oluyor.. içiyoruz ve konusuyoruz. bu da o karelerden biri. bir dahaki bursa konserine geldiklerinde yalnızlar garını senin için çalıcam diyor bu karede, çalmassak.... ç. diyor.
bu konserden yaklaşık 6 ay sonra yanılmıyorsam demirtaş ın orada yasemin park evlerinin açlısına
mf. geliyor. ben özel nedenlerden gidemiyorum. telefonum çalıyor, açıyorum; büyük gürültü var, sahnede mfö ve bu şarkıyı dinliyorum:
Sensizliği bitmedi gecelerimizin
Farkına varamadım rütbelerimizin
Dervişler devran ederken gecelerde
Ben toy bir mehtap
Kelimeler birer varsayım
Ana yalnızlar garındayım ..