bugün

Harbiden kendini bozmamış türkiyenin en iyi müzik grubudur. Ulan anlamlı ,keyifli ,duygusal budur babam işte ya.

Birbirimize vitaminler moraller verdik.
içimizdeki şeytanlara zülfükarlarla saldırdık.
Mashar Fuat Özkan. Efsane adamlar, efsane parçalar.
özkan, şarkılara ruhunu veren adamdır. fuat baba, şarkının armonisini, melodilerini düzenler ; fakat, öyle bir nokta gelir ki son noktayı mazhar abi koyar : Söz. Öyle bir söz yazar ki kendisi, "içimizdeki şeytanlara zülfikarlarla saldırdık" diyebilen bir ikinci insan gelmez diye düşündürür.
yalnızlığın ömür boyu olduğunu bir kere daha anlatmıştır.
Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından..

Sonra o laleleri çöpe attım, içimdekilerle.
ali desidero ve hep yaşın 19 isimli parçalarının hastası olduğum grup.
https://www.youtube.com/watch?v=totWdqqpEhQ

müzikleri kadar yaptıkları programlarla da türkiye'de kaliteyi yükselten marka.
hep yalnızlık yavrum, yalnızlık ömür boyu.
3 yaşından beri dinlediğim grup. vak the rock klibinde zıp zıp zıpladığımı hatırlıyorum.

bu da bonus olsun. ben tam 3 yaşındayken... ben 35 yaşındayım. adamlar hala müzik yapıyor. hala dinliyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=vOYRmRLiuJM
görsel
Bir ülkenin başına gelebilecek en güzel gruplardan biri.
görsel
türkiye' de herkesin sevdiği nadir gruplardan. herkes bir şeyler bulur bu gruptan. müziği hakkını vererek yapmış nadir müzisyenlerdendir. var olsunlar.
MFÖ anlatılmaz yaşanır ölmeden önce mutlaka canlı olarak dinleyin dinlettirin.
güzel şarkılara sahiplerdir.
Çocukluğumda ; pazar kahvaltılarımıza eşlik eden harika şarkıların sahibi müzik grubu.
Çekilsem sahillere hayaller mi kursam?
Ele güle karşı yapa yalnız
Böyle de olmaz
Ki.
görsel
Hiiç sadece sana sarı laleler aldım çiçek pazarından...
ilk başlarda ironi ile birlikte pop şarkısı çıkarırken şimdilerde ciddi ve romantik parçalar çıkaran değerli bir guruptur.
(bkz: iyi kötü çirkin)
Bugünlerde favorim.

https://youtu.be/IBXWly0Fnhs
Şöyle bir performansları var şuraya bırakıyorum.
https://www.redbull.com/tr-tr/projects/canli-sahne
dünyanın en tatlı müzik grubu. allah uzun ömür versin.
sene 2009. günlerden yanılmıyorsam babaannem i gömdüğümüz gün 6 temmuz.
evde dualar mualar, ben bastım çıktım tabii. sokakta içerek nedensizce konserin oldugu alana doğru yuruyorum. bursayı bilenler için altıparmak caddesinden, eski stadyuma kadar 2 kırmızı tuborg gömüp, park marketten 35 lik jack ve badem alıp açıkhava tiyatrosunun arkasında bulunan yeşilliğe yayılıp konseri dinlemeye başladım. o sene mart ayından, temmuz a kadar ailemden 3 kişi vefat etmişti. artık bir cenaze rutinleri kaldıracak vaziyette değildim. her neyse milli park ile ilk yudumumu aldım, güllerin içinden, ağlamadan, sakın gelme playlisti devam ederken viskimin son yudumlarıma doğru kuliste mfö ile görüşme fikri yandı beynimde. ele güne, bist mist derken kapılar açıldı yığınlar üzerime doğru gelirken bi şekilde içeri sızmayı başardım. ekip zaten isimce tanıdıgım sevdiğim müzisyenler oldugu için götüm götüm sahne kenarına gelip davulcuları cengiz tuncer in yanına gidip - sanırım o an ekipten biri olarak tahmin ettiler - cengiz abi merhaba hi-hat in 13 inch mi 14 inch mi merak ettim diye bıdı bıdı bişeyler sorarak sohbeti koyulaştırdım, roadie esyalarını toplarken müzisyenlerle birlikte arkaya giriş sağladım. bu arada ben de orada öğreniyorum ki kesinlikle bir kişi bile kulisin 10 mt yanına yaklaşamıyor ancak ben cengiz abiyle muhabbet ede ede bi baktım ki güvenlik koridorlarını geçip kulisin oraya gelmişim. cebimde viskimden bir kaç yudumumla birlikte küçüklüğümün
ilahlarının yakınındaydım. normalde hiç sevmem müzisyenleri rahatsız etmeyi ancak
mfö benim için deep purple, pink floyd ayarında bir grup olduğu için
yaşlarını başlarını da almış olduklarından görüşme dürtüm daha da perçinleniyordu.
bu arada kafam hakkaten kıyak, güvenlik koridorlarını geçmişim
2 kapı var biri müzisyenler, diğeri mfö ye açılıyor.
derken kapıdan fuat ile özkan muhabbet ede ede çıkıyor, içimden diyorum ki mazhar ı yakala. hafif kapı aralık kafamı uzatıyorum, mazhar abi merhaba! merhaba diyor o donuk ve gırtlak sesiyle. elinde viski kadehi bana bakıyor. gözüm boş şişelere takılıyor o an, yerde, bankoda hatırladığım 3-4 şişe var boş. evde cenaze var ben sizi görmek için geldim diyorum. dua ya katılsaydın ya oğlum diyor. bu aralar çok okudum abi dünya gözüyle sizi görmek istedim diyorum.
başlıyoruz sohbete, başlıyoruz içmeye..
ismet özelden, yalnızlar garına, biricik suden den, kadınlara..
fuat ve özkan da dahil oluyor.. içiyoruz ve konusuyoruz. bu da o karelerden biri. bir dahaki bursa konserine geldiklerinde yalnızlar garını senin için çalıcam diyor bu karede, çalmassak.... ç. diyor.
bu konserden yaklaşık 6 ay sonra yanılmıyorsam demirtaş ın orada yasemin park evlerinin açlısına
mf. geliyor. ben özel nedenlerden gidemiyorum. telefonum çalıyor, açıyorum; büyük gürültü var, sahnede mfö ve bu şarkıyı dinliyorum:
Sensizliği bitmedi gecelerimizin
Farkına varamadım rütbelerimizin
Dervişler devran ederken gecelerde
Ben toy bir mehtap
Kelimeler birer varsayım
Ana yalnızlar garındayım ..

(img:#1588764)