haklı olmak için güçlü olmak.
güçlü olmak için emek.
yatıp çalışmadan yalnız üreme yoluyla
haklı olamamak.
olaya yalnız fılıstın olarak bakmamak
arap dunyası olarak bakabılmek.
at gözlüklerını çıkarıp atabılmek.
arap fonlarının abd de olmasını bılmek.
arap guvenlık şemsıyesını abd ye devretmek.
kım haklı anlayabılmek.
"sen eşek olursan semer vuran çok olur"bılebılmek.
evvela haktan bahsediyorsanız oturun insan hakları evrensel beyannamesini okuyun bakalım. ya da belki umursamazsınız bunu da, ben direkt kopyalıyayım ilgili kısmı;
her ne hakla olursa olsun, her ne amaçla olursa olsun bir insanın yaşama hakkı elinden alınamaz. hele bu insanlar lanet olasıca çıkar politikalarının arasında kalmış masum insanlar ve çocuklarsa. hala bu şekilde düşünebilen insanlar oldukça bu savaşların ardı arkası kesilmeyecek. bu yolda emin adımlarla devam edin. tebrikler.
ayrıca belki okumak ve haklarınızı öğrenmek istersiniz:
halt edilmiş haklılıktır. çoluk çocuk demeden kafasına göre ortalığı bombalayan, sonra da çıkıp kendimizi savunuyoruz diyerek sıyrılmaya çalışan amip beyinli yaratıkların * söylemi olabilir.
hangi haklılık? sabi sübyanın hakkı nereye gitti?
siz cani bir ruhla vakti zamanında bir dağın yamacında kol kıran askerlerinize endişelenirken, diğer tarafta duygularını çoktan gömmüş bir anne, çocuğunun parçalarını toplamakla meşgul. siz böyle devam edin. daha çok severler sizi, merak etmeyin.
çocukları öldürdüğü için mi?
kadınlara tecavüz ettiği için mi?
erkekleri sırayla işkenceye dizdiği için mi?
insani yardımları engelleyip, insanları aç ve çaresiz bıraktığı için mi?
yoksa, senin bu gerçekleri kabullenmeyi, bi yerlerin yemediği için mi?
aşkenaz, seferad ve estonyalı gruplar arasında consensus (oydaşma) üretemeyen devletin anayasasını bile yapamadığı bir toprak parçası üzerinde, açık hava hapishanesi kurup, tam bir toplama kampı yarattığını göremeyen veuzaktan davulun sesini hoş bulan zati muhteremlerin Gazze'ye yapılan saldırılar karşısında verdikleri cevaptır.
(bkz: okumak cahilliği alır, eşeklik baki kalır.)
küçük bir çocuk var orada...
savaş yakın bir zamanda geçmiş yanından, gözleri kan içinde. üstü başı kan içinde küçük bir kız çocuğu... babasına sarılmış son anlarını dahi yaşayamamış olsa da o ceset, hala sıcak! hem sonra yıkılmış binaların arasında ne diyeceğini dahi bilemeyen bir küçük kız... esmer biraz, belki yanmış teni bombaların sıcaklığı ile... gözlerinde dökecek yaş dahi kalmamış gibi görünüyor. ve bir bilgin, ak sakallı birisi, üzerinde vakko takım elbise, saçları taralı bir ibne... geçmiş karşısına konuşuyor kendince. ve diyor ki meger israil haklıymış... kızın diyecek tek bir şeyi yok belki. belki de söyleyecek çok şeyi var ama söylemeye dermanı yok. kaldıramıyor küçük yüreği... ama kalan son damla yaş düşüyor gözünden toprağa ve diyor ki "peki haklı olsunlar... ama ya babam... babam haksız mıydı?"
meğer israil haklıymış, *
sen kalk dünyanın orasından burasından toplan gel,2000 yıl önce buralar benimdi de, insanların evini barkını başına yık, topraklarından et, onca zahmete gir, teröristler! huzur vermesin...
meğer israil haklıymış,
ne len o üç beş yaşındaki çocuklar, ene ene diye ağlıyolar bide, ilerde hamas militanı, terörist! olacak zaten bunların hepsi, dünya kadar bomba at; onca masrafa gir, dünyayı teröristlerden! kurtar, değerin bilinmesin...
''emperyalizm, siyonizm, sosyalizm, bağımsızlık, işgal, soykırım gibi kavramlardan haberi olmayanların ve ulusal kurtuluş savaşı veren ezilen halkların bağımsızlık mücadelesine küresel egemenlerin lugatını kullanarak ''terorizm yaftası'' yapıştırmaktan çekinmeyenlerin; steril yaşamlarını sürdürebilmek adına insanlık onurunu umursamadan israil'i aklamaya çalışanların katkıda bulundukları bir soykırım seyrediyoruz. işin kapitalizm boyutuna hiç dokunmadan, emperyalist işgalin british petrol tarafından çizilmiş sanal sınırlarına değinmeden, hamas iki roket attı işte bunlar terorist canım diyebilmek pek bir kolay olsa gerek.
bugün filistin halkının bağımsızlık mücadelesini terorizm olarak nitelendiren emperyalizm; anadolu toprakları kurtuluş savaşı verirken kuvayi milliye hareketi için, abd vietnam'ı işgal ettiği zaman ho amca için, domuzlar körfezine nükleer silahlar yığıldığı zaman castro için, falkland adası işgal altındayken arjantin için, güneyafrika ırkçılıktan kırılırken siyahlar için, ırak işgalinde tecavüze uğrayan kadın ve çocuklar için, meksika'da direnen zapatistalar için terorist diyen emperyalizmdir. emperyalizme göre; ho amcada, che'de, kuvayi milliye'de, chavez'de, hamasta, castro'da, deniz gezmiş'de, atina sokaklarında alexis için direnen çocuklarda, paris gettolarını esrar çekip mayışmalarına bakmadan malcolm x inatçılığıyla ateşe veren mağripli direnişçilerde, kapitalizmin çıkarlarıyla çatıştıkları için teroristtirler. malcolm x hatta cia'nın çıkarıyla çatıştığı için öldürülen kenedy veya şüpheli şekilde ölüsü bulanan marilyn monroe bile terorist olabilir emperyalizm için, aldırmamak gerekir. washington post yazar durur , önemli olan yazan taraf değil, insanın tercihini egemenlerin yanında mı? yoksa başka bir dünya mümkün mottosuna inanan halkların yanında mı? durarak belirlediğidir.
hayatı; beyaz camlı plazaların dayattığı kapitalist egemen washington post medyasının gözüyle yorumlamak büyük yanılgıdır. haftasonları bebek kahvehanelerinde newsweek okuyarak ortadoğu değerlendirmesi yapmamak gerekir. tek dişi kalmış canavara yani kan üzerine kurulmuş tek kutuplu dünya düzeninin kapitalist medeniyetine inanmak yerine , insanlık onurunun yanında saf tutmak, yaşadığımız çağın en büyük kavgasıdır.'' *
israilin yaptığı zulme karşı, bazı filistin li radikal oluşumların, sivilleri hedef alan eylemleri haksızdır. ancak unutulmamalıdır ki bu eylemlerin tek sorumlusu israil, israilin "etnik temizlik" stratejisi ve tabiki siyonizmdir. yapılan vahşeti "güvenlik ve kendini koruma" diye tanımlayanlar var. bu kalpleri kararmış ve içinde insanlık adına birşey kalmamış insanlara, israil yetkililerin yaptıkları açıklamalardan sadece birini hatırlatmak istiyorum * . "kayıpları artırmalıyız ki bu yolla birşey kazanamayacaklarını anlasınlar. onları vurmalıyız, bir daha bir daha vurmalıyız, bunu anladıklarına kanaatimiz gelene kadar... bu açıklamanın 50 küsür yıllık neticesi: evleri yıkılan masum insanlar, okul bahçesinde, parklarda vurulan çocuklar, yıkılan hastaneler, ambulanslara alınmayan hastalar, deir yasin, sebra ve şetilla mülteci kampında yaşanan vahşet, kana mülteci kampındaki katliam... insanın kanını donduran akıl almaz işkenceler ve daha neler neler.
