Öğretmenleri vicdansız olan, Kendisi de az biraz şanssız -cünup- olan liselidir. Okuldan atıldıktan sonra kendisine beş yıllık kalkınma planı yapıp, iş hayatına atıldı. Trikocuda temizlikçi olarak başlayıp iki sene sonra kasaya daha sonra tekstil fabrikasında depoya girdi. Depoda pazar karışınca işten atıldı. işsiz kalınca mecburi bir iş bulmak istedi. iş bulamayınca "simit bari satayım " diye içinden geçirdi. Fırının biriyle anlaşıp 35 kuruş poğaca 40 kurusa simit alıp ikisini de 1 liraya satmaya karar verdi. Suan evlenmek için para biriktiriyor. Ara ara zapıtalardan ve polisten kaçıyor. Bazen de filmlerdeki koşan adamlar tezgahını yıkıyor ama o asla yılmıyor. hala sigortası yok.
EDiT: hayal ürünüdür. gerçek kişi ve kurumlarla uzaktan yakından alakası yoktur.
öğretmenlerin vicdansızlığından ziyade öğrencinin dengesizliğinden kaynaklanan durum. mezun olmaya bir hafta kala kim bilir ne yaptı da o cezayı aldı. önce bu konuyu netleştirmek gerekir.
onu da geçtim, eğer okuldan atılmayı hak edecek bir suç işlediyse varsın atılsın. onu affet, bunu es geç, ötekini hoş gör diye diye eğitimin içine sıçıldı maalesef. nasıl ki okul dışındaki yaşantısında hırsızlık yapan biri, "ama düğününe bir hafta kalmıştı" diye affedilmiyorsa, eğer cezayı hak edecek bir suç işlemişse affedilmemesi doğaldır.
onu da geçtim, insanların yaptıkları hataların sorumluluğunu üstlerine almaları gerekir. her hata birileri tarafından affedilirse işin sonu gelmez. bu sefer suçta, her hatada kişi affedilmeyi umar, ama bir türlü hata yapmaktan, suç işlemekten vazgeçmez.
peki bu yazıya eksi oy basan güzel kardeşim, bir de şöyle düşün; sen lisedeyken mezuniyetine bir hafta kalmış olan son sınıf öğrencilerinden biri ortada geçerli hiç bir sebep yokken "bu saatten sonra nasılsa bana bir şey olmaz" düşüncesiyle senin ağzını burnu kırdı. şikayetçi oldun, öğrenci davranışlarını değerlendirme kurulu "ya, çocuğun mezuniyetine 1 hafta kamış, bu seferlik görmezden gelelim" diye karar alsa ve herhangi bir ceza uygulanmasa sen ne hissedersin?