mezuniyet sonrası ailesinin yanında dönüp anne-babasının parasına muhtaç çocuk olma konumunu değiştirememiş erkeğe, büyüyemeyip hâlâ çocuk kaldığını ya da büyüse de boş yere büyüdüğünü düşündüren ve askere gidip adam olup dönmekle belki kurtulunur dedirten dönem.
tahminen kapital düzenin kapitalist bireyler üretebilmesi için tasarladığı bir dinamodur. mezuniyet sonrası eğer hukuk, tıp, mimarlık, kalburüstü mühendislikler falan okumadıysanız boşa çıkmak kaçınılmaz. yani genelimiz yaşıyor bunu. bu parlak bölümleri kazanamadığınız için zaten topun ağzında hissettirir size kendinizi çevreniz, sağolsunlar. üstüne bir de bu boşa çıkma süreci eklenince örselendikçe örselenirsiniz. onca yıl okumuş yazmışlığınız kifayetsiz kalır. maksimum 2000 liraya çalışan bir su kuşu yetiştiriciliği teknikeri, babadan kalma varlıklardan öte gidememiş bir esnaf, hatta mesailerle yoksulluk sınırına yakın maaşla çalışan bir işçi dahi size "onca yıl okudun daha da yat amınüm. ben okumadan şu kadar bu kadar alıyom lan yarrak" diye son kalan beyin hücrelerini cömertce harcarlar. böylece ne olur? bilenirsiniz. bilenince ne olur? emeklerinizin karşılıklarını almaya başladığınızda "ben yaptım" dersiniz. sonra "yaptım" kısmını söylemeyi unutur "ben ben ben ben ben ben ben" dersiniz. ben odaklı yaşarsınız. insani erdemlerinizden eser kalmaz.