endüstri mühendisliği öğrencisidir.
bir endüstri mühendisini kilitlemek istiyorsanız "sen şimdi mezun olunca ne iş yapacaksın" diye sorun,
o, verimlilikti bilmemneydi diye açıklamak için çırpınırken, alın patlamış mısırınızı kolanızı geçin karşısına izleyin, o derece.
(bkz: kendinden bilmek)*
genelde bölümün ne sorusundan sonra ee seçtin kazandın da bitince ne iş yapıcaksın derler. öğrencide bunu bilmediğinden tercih yaparken okuduğu yerlerdeki ya da hep söylenen ezbere bildiği cümleleri sıralar. sonuçta 4 senesi okul bitince napıcam diye düşünmekle geçer.
bu öğrenci belki de iletişim fakültesini bitirdikten sonra işsizlik sendromuyla saçma sapan bi call center da çalışmış olmasına rağmen, 'mesleğiniz ne' sorusuna mantıklı bi cevap veremeyen öğrencidir.
türk dili ve edebiyatı okuduktan sonra diplomanda "türkolog" yazar. hımm.. peki!
yaşlı teyze sorar:
+ "sen mezun olunca ne olacaksın?"
- "türkolog" teyzecim!
+ iyi bir şey olsa gerek içinde türk mürk geçiyor...
baba der: "okul bu sene bitiyor haydi hayırlısı..."
yok baba daha tezsiz yüksek lisans var, formasyon almam lazım. yoksa ne iş yaparım ben?
adam söylenmekte haklı tabi bu üniversite dört yılda bir meslek sahibi yapamıyorsa ben öyle sistemin ta...
abi ben taksicilik yapan adam gördüm, işletme mezunu. ne yaparız biz mezun olunca diye sorarlar adama. ama burası türkiye ya, bi' şeyler yapacağız artık...
eğitim sisteminin dişli çarkları arasında, okurken beyinsel fonksiyonlarında ne yazık ki kayıplar olmuş, kriz ülkesinin üzerine çöreklenmiş olan öğerncidir. belirsizlikler içindedir, ya nasip denir, diploma ele alınınca...
ülkemizde ne yazık ki çok sayıda olan öğrencilerdir.
bu sınıflamanın dışında kalan bir kaç öğrenci: tütün eksperliği öğrencisi ( tütün eksperi olur ), inşaat mühendisliği öğrencisi ( inşaat mühendisi olur ), diş hekimliği öğrencisi ( diş hekimi olur ), eczacılık fakültesi öğrencisi ( bunu da siz tahmin edin, heyecan olsun ).
her yere üniversite açıp da 22 - 23 yaşına gelmiş fakat elinden bir iş gelmemiş bir nesli yetiştirme amacında olan sistemin ürünüdür. maksat sadece hayal kırıklığını ertelemektir. bu çocuk 17 - 18'inde öss'yi kazanamadan ortada kalacakken açılan bölümlerle 4 yıl kadar daha baba parası yemiş ve sonunda daha olgun bir yaşta ortada kalmıştır. son kontenjan artırmalarla çığ gibi büyüyecek kitledir. ama olsun türkiye nüfusunun bilmem ne kadarı üniversite mezunu ya...
sosyolog olması büyük bi ihtimaldir ya da matematikçi. matematik öğretmenin ne iş yaptığı bellidir de, fen-edebiyat bölümü mezunu matematikçi naapar? ya da sosyal hizmet uzmanının naptığı bellidir de sosyolog nerde nasıl çalışır işte.. bütün mesele bu.