tatlı bir hüzün verir insana. her adımda köşeye sinmiş bir anı gelir aklınıza. yaşadıklarınız tatlı bir anı ya da tecrübe, yaşayamadıklarınız da pişmanlık olarak kalır cebinizde. geriye dönmek istersiniz belki ama dönemezsiniz. bir zamanlar at koşturduğunuz okula bile 'ziyaretçi kartı'yla girmişsinizdir. okuldaki her değiştirilen, tadilat yapılan yer canınızı yakar. her şey bıraktığınız gibi kalsın istersiniz. bıraktığınız gibi kalsın ki daha çok anıya, yaşanmışlığa dokunabilesiniz.
zerre hüzünlendirmeyecek mekandır. manyak mıyım lan ben hayatımdan 4 yılımı çalmış, siktiriboktan bir lisenin bahçesine hüzünleneyim. kampüsünden inekler geçen üniversitemi bile özlerim ama. o ayrı...
Kazanılmış bir savaşın verildiği topraklarda dolaşmak gibidir. Başınız dik, içinizde garip bir rahatlama duyarsınız. Eğer ki okul ile bir kaç sorun yaşadıysanız, pis bir sırıtma eşlik eder yanında.
vay be dersin. hepsi bir günmüş. geçmiş gitmiş. zil çaldığında sınıftan deliler gibi koşturarak çıktığın ve bahçenin en son yerine gidip ''biirrrr'' diye bağırdığın günler gelir aklına. hiç aklına gelirmiyidi zamanın böyle akıp gideceği diye düşünürsün. o ilk zamanlar üzüle üzüle girdiğin okuldan üzüle üzüle ayrılırsın.
Genelde okul farklı bir renge boyatılmıştır, bir türlü akmayan musluklar yenilenmiştir. Her ne kadar değişmiş olsa da insanı üzer, düşündürür, feryat ettirir.