uygarlığın temeli diyorlar da 100 kişiye sorsak yarısı dahi bilemez o güzelim yerleri.Ay lav yu'da denildiği gibi mezopotamya, medeniyetin beşiği ama haritada gözükmüyor.
Fırat ve Dicle ırmaklarına sahip olmasından dolayı, 'iki ırmaklı memleket, iki ırmak arasındaki memleket' anlamlarına gelen Mezopotamya'dır. Ülkenin asıl bölümü iki ırmağın arasındadır. Mezopotamya Grekçe kökenli bir kelimedir. Asya Kıtasının Anadolu, Güneydoğusunda başlar. Türkler Mezopotamya'nın kuzey bölümünde yer alırlar. Anadolu'nun doğusundan çıkan iki ırmak, Basra körfezinde denize dökülürler. Devlet olarak toprakları belirli bir sınıra sahip değildi. Bu ülkede pek çok ulus hüküm sürmüştür : Babilliler, Asurlular, Sumerler, Mısırlılar. En eski sahipleri Mısırlılar'dır.
Önceden matematiğin bulunduğu, yazının, astrolojinin temellerinin atıldığı, şimdi ise savaş ve gözyaşının eksik olmadığı hep bir alavere dalavere olan bölge.
ilk kentsel yaşamın, ilk uygarlığın var olduğu bölge.
sümerler ile birlikte kent devletleri kuruluyor. yaklaşık olarak m.ö. 5000 civarında bugün modern anlamda kent yaşamı olarak adlandırabileceğimiz yapı oluşmuş.
peki, dünyanın bir çok yerinde insanların yaşadığı bir dönemde neden mezopotamyada kentleşme başlıyor? denebilir ki fırat ile dicle arasındaki bölge tarıma elverişliydi, tarım yerleşik yaşam oluşturdu, kentleşme başladı. aslında başka bir nokta var incelenmesi gereken.
şimdi, bu fırat ve dicle, kararsız nehirler. kimi zaman taşkın boyutunda su taşırken, bazı zamanlarda kuruyacak kadar azalıyor suyu. haliyle, bu bölgede tarım yapabilmek için, su kemerleri, setler, kanallar vs. inşa etmek gerekliliği ortaya çıkıyor. zamanla mühendislik, bakım işleri vs. gibi meslek grupları oluşuyor. bu inşa faaliyetleri sırasında oluşan kültür ise, kent yaşamı için gerekli olan sınıflaşma, inşa kabiliyeti, teknik bilgi donanımı benzeri kavramları ortaya koyuyor.
dahası, su kanalları üzerindeki bu uğraşlar, düzenli bir çalışma gerektirdiği için, bir şekilde bir üst kimliğe ihtiyaç duyma gibi bir gereksinime neden olduğundan, monarşik devlete ihtiyaç başlıyor. bürokrasi ve yönetim sistemleri de bu dönemde oluşmaya başlıyor.
nitekim fikri destekleyecek bir durum, o dönem de bugün gibi bol ve düzenli yağış alan avrupada böyle bir kentleşme, uygarlık oluşturma yapısının oluşmamış olması.
özetle, fırat ve dicle'nin kararsız yapısı, ilk uygarlıkların var olma sebebi oluyor.
Fırat ve dicle arasında uzanan insanlığın doğduğu ve insanlığın bitişinin başlayacağına inanılan topraklar. Tanrı vergisi Geniş ve verimli toprakların nimetlerinin bedelini üzerinde tarih boyunca durmadan akan ve halen akmaya devam eden kanlarla ödemiştir.
Bir rivayete göre kıyamet gününe kadar akan kanın durmayacağı ve yine aynı rivayete göre fırat nehrinin kıyamete yakın bir zamanda kuruyup sadece kandan dolayı kıpkırmızı akacağına da inanılır.
En iyi bağbozumları bende olur,
En iyi şarabı, en tatlı şırayı ben veririm
Belki de bundandır,
Benim topraklarımda aşk,
Sevmek ve sevilmek,
Şarap tadında olur...
Bundan değilmi ki;
Babil Kralı Nabukodonosor,
Sevdası için Mardin'den Şamran'larla
Şıra akıttı yüzlerce mil aşağılara,
Bundan değilmi ki,
iskender Zınnar'a ;
Prenses Fahriyye ve Ravza cennet bahçelere,
Şad Buhari Mardin'e yerleşir..
Timur, Kustus, Antonius ve daha nicesi,
Bu sevdanın peşinde topraklarıma kan bulaştırdılar...
ihanet ektiler topraklarıma;
Kelepçe vurdular çocuklarımın gözyaşlarına...
Dağlarımda ağaç bırakmadılar, çıplak kaldım,
Utanırım..ele güne karşı,
Utanırım.. aya, güneşe karşı
Çünkü ben Mezopotamya'yım,
Asya'nın nazlı ve özgür kızı...
zannedilenin aksine medeniyetin beşiği değildir. bölgeye medeniyeri asyatik sümerler getirmiştir. tarihçilere göre sümerlerden önce mezopotamya insanı aç ve acınacak haldeydi.