ve esmerdiler çoğun; duyulunca ısrarlı
ses. o mahçup ayaklanma. ve elbette dağ
nasıl unuturum; alıngan elleriyle akınca
yollara, sürdürdü kan bildik tarihini
infilak! antep'de karayılan, gabar'da
çıplak. doğu uzağı sever haritalarda
eğer akşamsa eşiklerde bekleyin. o saat bir
rüzgar hadi bir rüzgar. ne ayırır ki göğü
çatılmış acılardan başka. şahindir
hem, çalınca davulları ihanetin
uçuyordur gülerek ve ölerek! çünkü adı
mazlumdur oğlunun. çünkü yürümektir beklemek
ve esmerdiler çoğun ve yoksuldular.ve
unutulmuş çatılardı kuş sayıklamaları. alazdı,
zulümdü ve saireydi. duydular. geniş alınlı
bir çocuk söyledi:"yakındır uzaksa!"
yıkıntılar içinde gürleşince inilti
hanımlar beyler; yürümek mavidir! uçtular
köhne bulutlarla bir. doğaldır bir halkın
kırılırken bir halkın ses çıkarması! doğaldır, devrim
gurbette. hem ağlarken yüzünü kapatmayan
bir kadın ne doğurur öpüldükçe? sorudur
dökülürken yanlarıma; ah, mezopotamya;