bak mertay kardeş, sezar da burda. o da zamanında çok tırmaladı. baktı olmadı kuzu kuzu öldü. anlicaan kimse ölümsüz değil. karbon fiber misin pezevenk?
vazgeçilmezler ne oldu sizlerde öldünüz.
şimdi nerelerdesiniz çünkü gömüldünüz.
bir kara toprak altında da siz çürürsünüz.
dünya ölüm budur işte yok olur görürsünüz.
Duyduğum, dokunduğum, gördüğüm, tattığım, kokladığım için var bu dünya.. Farkında olduğum için..
Kendim yazdım, kendim oynadım en başından beri..
O yüzden ki bir dünya yarattım, roller verdim sahnedekilere..
Sevdim; sevgilim, paylaştım; dostum dedim..
En derinimde hissettim; annem, kızdım da kıyamadım; babam dedim..
Geçer dediklerimi geçirdim.. Biter dediklerimi bitirdim..
Nefret ettiklerimi sildim, geçtim..
Gün oldu; silkindim, yeter dedim..
Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın o yüzden bana..
Farkında olduğum için var oldunuz, vazgeçtiğim için bugün yoksunuz..
Bu nasıl bir cüret ki; bir başka hayata müdahil olma, umarsızca sorgulama, pervasızca yargılama hakkını bulur insan kendinde..
Haddinizi aşmayın ey faniler..
Ben yok olmayı kabullenirken, kar taneleri mütemadiyen ayak izlerimi kapatmaktayken, güneş bile her gün batarken, sizdeki ne arsızlıktır; silinmeyi dahi kabul edemiyorsunuz bir başka faninin zihninden..
Mezarlıklar, kendini vazgeçilmez sananlarla doluyken, yerin üstündeki bu şatafat da neyin nesi oluyor acep?
Uğraştırmayın da dağılın hadi.. Dağılın ve gidin, ama bilin..
Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım da vardır lakin lafa bakarım laf mı adama bakarım adam mı diye…