rahatlatıcı olarak psikolojide geçen yer. hakkaten bir başka boyutu vardır oranın, geceleri olmasa da güneş batımını izlemek inanılmaz ötesidir.
edit: ha geceleri dolunay ışığıyla inanılmaz gotik yerlerdir.
bu konuda hz. muhammed: "kişi kabre konduğu vakit, orası ya cennetlerden bir köşe, ya da cehennemlerden bir çukur halini alır, ta ki kıyamet kopana dek..." diyerek bu konuya -belirli bir yönde- açıklık getirmiştir.
iskandinavyadaki bazı topluluklara göre incubusların, ellerinde ve ayaklarında prangalarla, çığlık şeklinde ağlayarak gezindiği mekan. onları görmeniz, astral seyahat dışında mümkün değil, inanışa göre. sadece onlar sizi görebilir.
(bkz: last station) ayrıca bende süper mükemmel duyguları tetikleyen mekan..düşünsene adam orda ayagını uzatmış yatıyor ama o dün senin gibiydi sen de onun gibi olacaksın..
edit: mezar yazıtı gibi oldu
Bugün çok farklıydı mezarlık yada bana öyle geldi bilmiyorum.
Her zaman tenha,sessiz olan yer.bugün çok kalabalıktı.
Unutulmayan annelere yapılan ziyaretler.mezarların üstündeki rengarenk çiçekler çok güzeldi.
Kıskandım.Mezarlıkta boğuldum ilk kez.
ilim sahibi bile olunabilecek mekan. taşların üzerindeki yazılarda neler var neler, kah güldürür kah ağlatır.
ankara otogar da beklerken,
+ merhaba oğlum
- merhaba
+ nerelisin
- ankaralıyım, sen nerelisin bey amca
+ karslı
- neresinden
+ selimin benliahmet köyü gördün mü karsı
- hacı ramazan aydın ı tanır mısın bey amca
+ lebelübedshdg... lerin ramazan mı sen nereden tanıyon onu öleli çok oldu.
- yeri geldi çok yük oldum ona yanında çok bulundum, su isterdi benden rahmetli bak şimdi o aklıma geldi
+ hacıyla beraber mi çalışırdınız, çok da genç gösteriyon
- yeri geldi çok ot topladık, tabii baya bi çalıştık
+ bak hemşeri sayılırız hehe hühe
- tabii amca dünya küçük.
+ lebelüleridsd... leri tanıyon mu
- yok bey amca ben bir tek hacıyı tanırım onuda mezarlıkta tanıdım, babamın mezarına gide gele. yanında yatar hacı ramazan başka da bir şey bilmem.
+ allah allah
- yaa yaa
Eskiden bayramlarda evlerinde ziyaret ettiğimiz büyükleri ziyaret etme yeri. burada kakaolu kek kokulu sıcak evlerden farklı olarak bayram tebrikleri, öpüşüp sarılmalar, şakalar gülüşmeler olmuyor. burada ellerini açmış dua eden yaşlı gözler, buruk bakışlar, pişmanlıklar ve yalnızlıklar hakim... ayrı geçirdiğin aylarda olanları paylaştığın, içini döktüğün ailenin ve yakınlarının artık seni duymayacağını ve bir daha hiçbir zaman onlarla aynı masada oturup kahvaltı yapamayacağını anlayıp kahrolduğun yer. hepsi birbirine benzeyen mezar taşlarının dar boşluklarından geçmeye çalışırken son geldiğinden bu yana ne çok kişinin daha ölmüş olduğu gördüğün; bu nedenle her defasında kendi ailenin mezarını bulmakta zorlandıgın yer. bir zamanlar her gün gördüğün, aynı evi aynı hayatı paylaştığın, televizyonun karşısındaki çekyatta uyuyakaldığında üşümesin diye üzerine battaniye örttüğün canından kanından olan insanların şimdi orada, o beyaz taşlardan birinin altında yatıyor olduğunu gördüğün ve çıldıracak gibi olduğun yer.