bazen bayramlarda gidip okuduğum yazılar. hayırsız evlat mı ararsınız, çok sevilen mi; yalnız başına yatan mı ararsınız, ömrünle doyamadan giden mi... hepsi orada. tanımasınız da anlamsız bir hüzün doluyor içinize.
benim mezar yazım belli. hindistan'da bazı bölgelerde "öldü" kelimesi çok acımasız geldiği için "yaşadı" derlermiş. benim mezar taşımda da o yazacak, "yaşadı". sade ve gerçekçi.
Allah uzun ömür versin ama bu soğuk kış günlerinde aklıma geldi. insanın öleceğini bilerek yaşaması çok ilginç değil mi?
ilk defa karısından habersiz bir yere gitti : kılıbık bir adamın mezar taşı.
allah taksitlerini affetsin : borçlunun mezar taşı.
bu dünyayı çok çekti : kameramanın mezar taşı.
insanın içini yakan şehit mezarındaki yapılardır.
dur yolcu!
durmadan geçtiğin bu toprak
nice gençlerin yattığı yerdir
içimde esiyordu bir kanlı rüzgar
ömrümü tüketti acı ile efkar
gençliğim bitti bütün hayallerim kaldı yadigar
kaderim böyleymiş...